-Belki...-

35 3 2
                                    

      O bana alayla bakmaya devam ederken,bende mal mal onu süzüyordum.Damla burda olsa kesinlikle ''Bu çocuk insansa sence diğerleri ne ? '' Diye atılırdı.Bende haklı olduğunu tasvir edici bir biçimde kafamı sallardım.

          Daha fazla oyalanmadan ayağa kalkıp-tabi ki elini uzatıp beni kaldırmadı .s- ''Faree ?? ''Dedim sorarcasına.Bana fare demişti çünkü.

    ''Dua etmelisin bence sıçan demedim çünkü.'' Çok çekici bi ses tonu vardı.Tüm yakışıklı çocukların ses tonlarıda güzel olmak zorundamıydı ?

         ''Hala neden fare olduğumu anlamadım.''Dedim hiç istifimi bozmadan.

        ''Sence ? Sence neden fare olabilirsin ? Mmm...Tanımadığın birinin evinde gezip bir şeyler kırıp döktüğün için olabilir mi mesela ??'' Sanırım haklıydı.Yani öyle gözüküyordu.Ne diyeceğimi bilemez bir halde onu süzmeye devam ederken üstünde bizim okulun forması olduğunu farkettim.Evde olsam sevinç dansı yapardım.Ne diyorum ben ya... Ne sevinç dansı ? Henüz Damla'yı unutamamışken...

           ''Derin ben.'' Diyerek elimi uzattım.Tabi ki filmlerde ki gibi olmadı.Onun da elini uzatıp adını söylemesi gerekirdi.Ama olmadı öyle bir şey.Aksine ;

       '' Burda durmanı gerektirecek bir şey mi var ? Ayrıca adını sormamıştım.'' Diyerek beni tersledi.Ama bu kadarı fazlaydı.Derin Vural'ım ben.Kimse beni böyle küçük düşüremez.

       '' Hmm. Bildiğin odunum yani diyosun.'' Konuşmasına fırsat vermeden.'' Her neyse fazla durdum sanırım. '' diyerek ilerledim.Laf sokma konusunda fazla beceriksizdim.Ama şöyle böyle idare ediyorduk işte naparsın ?

           Yolda ilerlerken Damla'yı düşünmeye başladım.Ah ! Damla'm nerededir ki şuan ? O ukalayı gördükten sonra yıkıldım.Bi ihtimal geri dönmüşlerdir sanmıştım.Bir dakika ben kimi kandırıyordum ? O çocuk beni terslesede fazla yakışıklıydı.O kadar da yıkılmamıştım hani . Yine ne saçmalıyorum ki ben ? Ve Derin malı okula varır.

         Sınıfa girip sırama oturduktan sonra kendimi daha bi yalnız hissettim.Yanım boştu.Damla yoktu.Bidaha asla orda oturamayacak olması ihtimali canımı yakmıştı.Ama birde aklımı bir şey kurcalamıştı.Şu yeni ukala çocuk kaçıncı sınıftı acaba ? Onunda benim gibi 11.sınıf olma ihtimali yüksekti.Öyle gösteriyordu.Ama 12'de olabilirdi.Ayrıca bunları düşünürken tekrar kafam Damla'nın boş sırasına takıldı.Ben acaba buraya gelir mi diye düşünürken biyoloji hocası Nida hanım derse girdi.Dersleri pek dinlemezdim ve tabii ki bugünde kuralımı değiştirmeyecektim.

          Ben her zamanki mallığımla defteri karalamaya uğraşırken kapı çaldı.Müdür içeri girdiği anda içimde belki o çocuktur diye düşünürken yüzümede sapşal gülümsemem yayılmaya devam ediyordu.

Sadece SusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin