Bir Kitap Nasıl Yazılır?

Bölüm 16 [Fantastik (2. part)]

Şarkı: XXTENTACİON - Changes

Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba! Bu bölümü kendi çıkarımlarıma ayıracağımı söylemiştim. Önceki bölüm, makaleler ve ipuçları hakkındaydı. Türkçe bir makaleden alsam çok daha iyi olabilirdi ama araştırmamın fazla derin olmadığından olacak ki (?)Türkçe bir makale bulamadım.

Öncelikle, fantastik yazmak emek ister. Aklınıza gelen bir fikirle oturup kitap yazamazsınız. Altını ve üstünü mantıklı bir biçimde doldurmanız gerekir. 

Rüya değil, gündüz düşü. Bence fantastiğin tanımı budur ve bir fantastik yazarı uyanıkken de rüyalar görür. Hayalgücü onu asla ama asla rahat bırakmaz. Vicdan gibidir ve aklınıza gelenleri yazmazsanız size daha da acı çektirir.

Kural 1: Her an bir defter taşıyoruz. Aklımıza gelen her şeyi, deftere kaydediyoruz. Mantıklı veya değil. Dikkatli bakarsak çoğu mantıksızlığın içinde mantıklı bir şeyler vardır. Bir çöplüğü sonradan aklınıza gelen mükemmel bir fikirle bir bahçeye dönüştürebilirsiniz. Sizi neyin tetikleyeceğini bilemeyiz.

İşte kural 2 çıktı bile.

Kural 2: Tetikleyicilerinizi bulun. Tetikleyici nedir? Tetikleyici sadece benim kullandığım bir tabir sanırım. Anlamı, size ilham veren herhangi bir şey. Mesela benim tetikleyicim sessizlik, gece ve Ay. Herkesin farklı farklı tetikleyicileri vardır. (Hoşunuza gidecek bir benzetmeyle) Farklı güçler gibi. Kendinize ait olan huzur verici şeyi bulun. Bu bir kişi de olabilir ama onun bunu bilmesini tavsiye etmem (çünkü insanlara "sen bana ilham veriyorsun" derseniz bu onların burunlarını havaya kaldırabilir).

Tetikleyicinizi bulduktan sonrası daha kolay olacak. Tetikleyicinin size verdiği gücü emin. 

Kural 3: Etrafınızdaki şehri öldürün. Aklınızdaki şehri diriltin ve sim kart değiştirirmiş gibi, yazarken o şehre adım atın. Gerçekliği unutmayı öğrenin. Çünkü bizim gibiler, gerçeklikten kaçmak istemez mi zaten? Kendinizi tutmayın.  Kitabınızı kimseye okutmak zorunda değilsiniz. Sizin krallığınızı kimseye sunmak zorunda değilsiniz ama yazarken özgür olmak zorundasınız çünkü yazmanın baş şartı özgürlüktür. Yazmak, kurgulamak bir kaçıştır. Kaçın. Ardınıza bakmayın.

Bu konuda tek uyarım, gerçek hayattan kaçarken mantık kurallarından da kaçmamanız. Belki kendime tezat bir şeyler söylüyormuşum gibi görünebilir ama hayır, belirli bir noktaya kadar mantık sınırlarında dolaşabilirsiniz ama aşmayın. Yapmacıklık ve kurgulamak arasında ince bir çizgi yoktur ama çizginin üzerinden atlarsanız, size dur diyecek bir şey de yoktur böylece kendi kurgunuzu uçuruma sürükleyebilirsiniz.

Mesela, gücünü yeni keşfeden karakteriniz yanlışıkla bir tarlayı yakabilir ama pat diye Dünya'yı ateşe vermesi saçmalık olur. Daha önce hiç sinirlenmemiş mi bu kız? Neden birden bire Dünya yanıyor kardeşim? 

Sıkça yapılan bir saçmalık da şu, kız özel güçlülerin olduğu akademiye gelir, gücünü kullan falan derler (tabii önce "Ben yanlış kişiyim! Oh, hayır ben özel olamam?!" tribinden çıkması gereklidir) kız birden suyu oynatır, bir şeyleri yakar. Böyle bir saçmalık olabilir mi? Bu kız daha önce hiç kendi kendine oynayan su görmemiş kardeşim, akademinin havası mı çarptı bu yavrucağa?

Bir de bu olaydan sonra onu yatakhaneye gönderirler, orada asi erkeğimizi görür. Kavga gürültü, kız bunu da yakar. Al sana katil oldu işte. 

Tabii çocuk ultra yakışıklı olduğu için ultra güçlüdür de, ölmez. Bla, bla, bla...

Kural 4: Mantık sınırını anlamışsınızdır. Şimdi bir sınır daha var ki, bu da çok önemli. Ahlak sınırı. (Gerçek hayatta yapmayacağınız rezil şeyleri karakterinize de yaptırmayın tabii ama demek istediğim tam olarak bu değil) Kültürden bahsediyorum. Kültürümüzün değerlerini minimuma indirebilirsiniz ama yok edemezsiniz. Etmemelisiniz. Çünkü kültür denilen şey üzerinde yüzyıllar taşıyan bir tarihtir. Bir anda sıfırdan bir kültür oluşturamazsınız. 

Kural 5: Karakterlerinizi gerçekçi yazın. Yani örneğin, kızımız biraz salaksa, bir anda söyleyeceği aşırı zekice cümleler üzerinde emanet gibi duracaktır. 

Olduğunca klasikten kaçının ve bunu yapabilmek için çok okumanız ve bir sürü farklı karakterle tanışmanız gerekli.

Özetle bu üç kuralda demek istediğim, kendinize ait olan dünyayı iyice anlayın ama gerçekte kullandığımız mantık, ahlak kurallarından da tamamıyla vazgeçmeyin. Bu okuyucuyu itecek ve çokça yabancı gelecektir.

Sürekli söylediğim gibi, Wattpad'den okuduğunuz kitaplar yetmez. Gidip klasik okuyun, modern klasik okuyun, her türü okuyun. Her şeyi okuyun. Sizi geliştirecek şey budur. İyi bir diliniz yoksa kurgu yeteneğiniz çöpe gider. Ve iyi bir dil, çok, çok ama çok okumaktan geçer.

Bu tür için yazacaklarım bu kadar. Ek bir sorunuz olursa özelden sorabilirsiniz bildiğim kadarıyla cevaplamaya çalışırım.

SONRAKİ TÜR HANGİSİ OLSUN? ÖZELLİKLE İSTEDİĞİNİZ BİR TÜR VAR MI?

Sağlıcakla kalın! <3