Part Six

670 140 9
                                    

Sadie
Uçağa bindiğimizde ben Jack'le aynı koltuğa oturmuştum, Gaten ve Millie aynı koltuğa, Noah ve Finn aynı koltuğa ve Caleb ve diğerleri aynı koltuğa oturmuşlardı. Jack camdan Londra'nın muhteşemliğini izlemeyi bırakıp bana döndü "Aşk nedir bilir misin Sadie? " diye sordu, aslında durup dururken bu soruyu sorunca ister istemez biraz şaşırmıştım, "Hayır," diye fısıldadım sadece onun duyabileceği bir ses tonunda. Jack kafa sallayıp "Marie benim ilk aşkımdı, hayatımda gördüğüm en mütevazi insandı ama bir gün ayrılmak zorunda kaldık. Çünkü uçak kazasında hayatını yitirmişti, ona aşık olduğumda henüz ünlü değildim. Şimdiyse peşimde koşan bir sürü kız var ama ben onunla o gün kavga etmiştim saçma bir olay yüzünden ondan özür dileyemeden gitmişti. Bazen onu görüyorum ya da gördüğümü sanıyorum bilmiyorum bak Sadie seni çok sevdim, sana bir tavsiyede bulunmak istiyorum aşık olduğun biri varsa, ilk aşkın hep farklı olur unutma. Bu hikayemi senden başka kimseye anlatmadım sadece şunu bil bu uçakta sana gerçekten aşık olan biri var. Bir gün umarım onu görürsün çok geç olmadan." dedi ve ayağa kalktı " Neyse ben üzerimi değiştirmeye gidiyorum yiğecek bir şeyler ister misin?" dedi " Hayır teşekkür ederim." dedim kafamı cama yasladım ve yıldızlara bakmaya başladım, onlar benim umut ışığımdı babam da onlardan biriydi. Birinin omzuma dokunmasıyla irkilerek o tarafa doğru döndüm, lanet hostes "Bayan Sink size seslendim ama duymadınız içecek yada yiyecek bir şeyler ister misiniz?" dedi sinirle tıslayarak "Hayır gidebilirsin." dedim dişlerimin arasından hostes bana göz devirip Millie'ye doğru ilerlemeye başladı. " Hey birileri şu dakikalar patlamaya hazır bomba olmuş." dedi arka koltuktan başını uzatarak bu, Jaeden'di. "Hayır sadece yorgunum." dedim Jaeden kafa sallayıp Caleb'le olan kızışmalı konuşmasına geri döndü, sanırım benim de üzerimi değiştirmem lazım. Hemen yanımda ki çantamdan spor tayt ve üzerine VS Pink'den aldığım tişörtümü çıkardım, ayağa kalktım ve giyinme kabinlerine doğru ilerlemeye başladım. Kabine girdiğimde o kadar garip hissediyorum ki kapının açılmasıyla fermuarı açmaya çalışma çabalarımı bıraktım, Finn!? "Ne oldu prenses, yardıma mı ihtiyacın var?" dedi arkama geçerek, aslında Finn ile birlikte olmadığım zamanlar hayat bana çok boş geliyordu, aşık olmuş olamazdım değil mi?! Hayır,hayır,hayır bu asla olamaz. "Yardıma falan ihtiyacım yok Finn," dedim, hala arkamda olduğu için fermuarı yavaş hareketlerle açıyordu, fermuarı tamamen açtıktan sonra sırtımda hayali daireler çizmeye başladı. Ona dönüp "Finn lütfen zorlama beni," dedim, Finn aralık olan kapıyı kapatıp "Sen bensiz yapamazsın Sadie, ikimizde aynı durumdayız." dedi onu duvara ittirip üstüne eğildim "Yaparım Wolfhard görüceksin."dedim, Finn gülümseyerek "Görücez," dedi ve kapıyı açıp çıktı. Öyle bi yaparım ki görürsün.

💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕

Jack

Üstümü değiştirdikten sonra kıyafetlerimi koltuğun bir tarafına attım ve Finn'in yanına oturdum, "Dostum Sadie ile aranızda ne var?" dedim, çünkü üdül töreninde Finn Sadie'ye baktığında gözündeki aşkı görmüştüm. Finn kafasını iki yana sallayıp "Yok bir şey sadece beni sinir ediyor," dedi, gülerek " Sadece sinir mi ediyor?" dedim, Finn bana dönüp "Daha ilerisini zannetme Jack, ben aşk adamı değilim sadece ufak bir hoşlantı." dedi. Finn'in sonunun benim gibi olmasını istemiyordum, bu uçakta ki kimsenin benim gibi bir sonu olsun istemiyordum "Dostum çok geç olmadan kendinle yüzleş yoksa, sonun benim gibi olmasını istemezsin diye tahmin ediyorum. Sevdiğini kaybetmek nedir çok iyi bilirim." dedim Finn kafasını iki yana sallayıp "Dostum yalnız kalmaya ihtiyacım var." dedi bende ayağa kalktım Noah zaten uyuduğu için "Şu egonu bir kenara bırak ve gerçek seni ortaya çıkar." dedim ve Sadie'nin yanına gittim çantasında bir şeyler arıyordu. Koltuğa oturdum ve Anna ile olan fotoğrafımıza baktım, uçak kazası olmadan 3 gün önce çekilmiştik.

Bana Ait ✔️ (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin