Part Twelve

424 95 21
                                    

🎬Multide John🎬

Sadie'den
Kalacağımız ötele bir kaç dakikalık yol kalmıştı, yol boyunca Jojo anılarını Millie'de Jacob'la olan anılarını anlatmıştı. Onları dinlerken gerçekten çok sıkılmıştım, "Hey Sassy otele geldik!" Diye bağırdı Millie, hayranlar o kadar çoktu ki. Tanrım buraya geleceğimizi nerden biliyorlardı, koruma kapıyı açarken fanların çığlıkları dünyayı yerinden zıplatacak şekildeydi, Jojo zıplayarak "Aman tanrııımm!!" Dedi hayaranlara bakarken, ben o kadar suratsızdım ki. Bazı hayatanlar bana neyin var diye soruyorlardı bende onlara cevap vermeden otelin girişine doğru yürüyordum.
Sonunda odalarımıza geldiğimizde üçümüzünde ayrı ayrı odaları vardı. Benim odamın balkonu denize bakıyordu o yüzden şanslıydım. Valizimi boşaltırken telefonum çaldı, annem arıyordu. "Bebeğim!! Nasılsın bir tanem?" Dedi Sevinç'le, hafiften gülümseyerek "Evet anne, Millie ve Jojo ile Miami'ye geldik bene şu anda eşyalarımı yerleştiriyorum."Dedim dün jellerimi banyoya doğru götürürken, "Tamam o zaman Bebeğim, iyi eğlenceler Millie ve Jojo'yu bende selam söyle!" Dedi 'Tamam' diyip telefonu yatağın üzerine fırlattım. Küvetin suyunu açıp dolmasını beklerken aynanın karşısına geçip üstümü çıkarmaya başladım. Tişörtümü çıkardıktan sonra tüm saçlarımı sol tarafıma aldım, saçlarımın gizlediği boynumdaki ısırık izini gördüm. Bana hep Finn'i hatırlatacaktı. Tüm kıyafetlerimi çıkardım, duj jelimi küvetin içine sıkıp köpürmesini sağladım, su yavaş yavaş köpürürken bende masada duran magazin dergilerinden birini alıp geri banyoya döndüm, suyu kapatıp içine girdim. Başlıklarda neler var, OHA! Mackenzie hanımın gerçek yüzünü herkes görmüş sonunda, ama kim yaptı bunu?

Jaeden'den
Finn eve hala dönmemişti nerdeydi bu? Noah ise 3 saattir odasından çıkmamıştı ben Wyatt, Jack ve Gaten ise televizyona bakıyorduk, Caleb'in dışarda işleri varmış. Wyatt "Size hala inanmıyorum, kızın evine gizlice girmek mi? Tanrım siz kafayı yemişsiniz!" Dedi, Jack gülümseyerek "Çok iyi yapmışsınız, Wyatt içe karşı birsin hahaha!?" Wyatt kollarını bağlayıp televizyona döndü, ama benim aklım hala Finn'de idi akşam 9 oldu ve hala ortalıkta yok!

Sadie'den
Güzel bir jakuzi keyfinden sonra direk yemek yemeye gelmiştik, şu an garsonun yemeğimizi getirmesini bekliyoruz. Jojo telefonuyla önemli bir konuşma yapıyordu, Millie'de Jacob'la mesajlaşıyordu. Bende boş boş oturuyordum aslında yapacak birşey yok ki. "Hanımefendi bakar mısınız?" Garsonun sesiyle, ayağa kalktım "Buyrun?" Dedim "Sadie Sink siz misiniz?" "Evet benim ne oldu?" "Telefon size," dedi telefonu bana uzatırken, telefonu tedirginde alıp "Alo?" Dedim, gelen ses kalbimi ikiye ayırdı "Sadie, Bak beni asla affetmiğceksin belki ama ben seni hep sevmeye devam edeceğim, hayatta bir daha birbirimizi göreceğimizden bile en azından yüz yüze emin değilim. Beni kalbinden atacağın gün benim ölüm günüm olucak, hoşçakal bebeğim." Dedi ve kapattı. Onu asla kalbimden atamam, telefonu yerine koyup yere çöküp ağlamaya başladım........

1 Hafta Sonra Jaeden'den
Finn bir haftadır eve gelmemişti, kimse ne yaptığını bilmiyordu, hangimiz arasak telefonlarımızı açmıyordu. Noah bu yüzden kendini suçlu hissediyordu yani resmen bir çıkmaza girmiştik ve ben ne yapacağımı gerçekten bilmiyorum. Jack bağırarak mutfağa girdi "Dostum televizyonda çabuk çabuk!" Koşarak salona adımladım. Finn rapörtaj veriyordu. "Evet arkadaşlar bundan sonra Kanada'ya geri dönüyorum, orda yeni kariyerime başlayacağım." Dedi, Ne! Yeni kariyer mi?! Yok artık yaa!?

Finn'den
Şu an uçakla Kanada'ya dönüyorum, eğer orda daha fazla kalaydım kendimi öldürmek zorunda kalırdım. Kana'da da yani evimde yeni bir hayata başlamayı umuyordum, ama bir yandan da hep Sadie'yi düşünüyordum. Bu kararımın doğru olduğuna inanıyordum.

Sadie'den
Millie bağıra bağıra "Finn Kanada'ya dönüyormuş, orda yeni kariyerine başlıyacakmış, Basın açıklaması yapmış." Dedi, bir dakika bir dakika yeni kariyer mi? Ne kariyeri? Oturduğum yerden "Ne kariyeri?" "Bilmiyorum onu söylemedi belki yeni bir dizi Ya da filme başlayacaktır." Millie bunu söylerken bana sarılıyordu, bende ona sarıldım "Herşey iyi olacak Sassy, sadede biraz zaman." Dedi, gülümseyip kafamı salladım. Zaman herşeyin ilacıdır derler...

Jack'den
Yok artık! Darbe üstüne darbe yiyorum resmen! Yeni kariyer işi nerden çıktı yaaa? Jaeden ve Wyatt ağızları açık kalmıştı, Noah ise bol soru işaretleri içeriseydi. Caleb söze başladı "Dostum biz burda mal mal otururken Mackenzie acaba neler peşinde?" Dedi, aslında bir nevi haklıydı, Gaten ellerini kaldırıp "Lütfen o kızın ismini bile duymak istemiyorum!" Herkes traş tan çıkmış bir plan düşünüyordu ama ortaya bir türlü ortak fikir çıkmıyor!

Mackenzie'den
Onları bunu yaptıklarına pişman tek kelimeyle pişman edicem, yaşadıklarına lanetler edecekler. Ayrıca evime nasıl girdiklerini hala anlamış değilim, o korumalar ne işe yarıyor o zaman? Neyse ki her zaman yedek bir telefonum olur. Telefonumu çıkarıp Simon'u aradım. "Evet efendim?" "Bana Sadie Sink hakkında en ince ayrıntısına kadar bir dosya hazırlayıp getiriyorsun." Dedim ve sırtına kapattım. Finn numarasını değiştirdiği için artık umurumda bile değildi, Noah ise sadece oyunumda ki minik piyonlardan biri o kadar.

Noah'dan
Herkes dağılmıştı, arkadaşlıklarımız bitmişti. Artık dizide nasıl oynayacağımızı Tanrı bilir! Rüyamda görsem bir kızın hepimizi ayıracağına inanmazdım. Tatilin bitimine daha 2 ay vardı. Finn benim hayatta tanıdığım en iyi insanlardan biriydi, Sadie ise onunla yeni tanışmama rağmen kalbini görmüştüm. Artık hayatta yaşamak için bir sebebimiz kalması hiç birimizin...

2 gün sonra Mackenzie'den
Simon Sadie'nin dosyasını önüme getirdiğinde gerçekten elime büyük bir koz geçmişti. Sadie'nin kısa bir birliktelik yaşadığı John Diye biri vardı (John'u hatırlamayalar 2.bölümü tekrar okusun😘) eğer onu bulabilirsem işim çok kolay olur.

Sadie'den
Akşam olmuştu sahil bomboştu Millie ve Jojo uyuyorlardı, bende bu yüzden sahile çıkmıştım. Şu anda belki de aynı gök yüzüne bakıyorduk..

Finn'den
Eve gelmiştim, annem ve babam yorulduklarını söyleyip uyumuşlardı, Nick ise bilgisayarla meşguldü bense terastan gök yüzüme bakıyordum. Kim bilir belki o da şu anda gök yüzüne bakıyordur. Ya da beni unutmuş eğleniyordur...

Millie'den
Yoldaydım etrafta kimse yoktu, önümde bir kız vardı. Ben ona bakarken yavaş yavaş bir ışık yaklaşıyordur bir tır. Ben geri geri çekilirken kız hiç biryere kıpırdamıyordu, "Çekil!!" Diye bağırdım, kız bana bakıp "Hep senin suçun Millie!!" Dedi ve çığlık atarak uyanırken etrafıma baktım. Ter içinde kalmıştım, aman tanrım. Ayağa kalkıp banyoya gittim aynada kendime bakıp yüzüme soğuk su çarptım. O kız kimdi?

Jack'den
Eşyalarımı toparlıyordum, çünkü bu evde artık bana huzur yoktu. Olmayacaktı da. Çantamı alıp aşağı indim "Çocuklar ben New York'a dönüyorum ailemin yanına." Dedim, Wyatt çatalını bırakıp "Neden ki?" "Off Dostum! Tanrım halimize bakın bir hafta önceki halimizden en ufak bir kalıntı bile yok! Herkes kendi hayatını çiziyor. Ben de öyle yapıcam," Dedim ve evden çıktım...

Gaten'den
Jack'den gitti, galiba bende gitsem iyi olucak. Abimi özledim. Ayağa kalkıp odama çıkarken Jaeden arkadan "Sende mi Gaten! Ben size ne diyim ki!" Dedi, ve masadan kalkıp ceketini aldı çıktı. Wyatt Noah ve Caleb birbirlerine bakıp ayağa kalktılar, Wyatt "Bu ayrılıkların sadece IT gibi filmlerde olduğunu zannederdim ama gerçekten olabiliyormuş..." dedi, Tanrım WYATT AĞLIYORDU! Daha önce onu hiç ağlarken görmemiştim. Caleb bana bakıp dışarı çıktı Noah'da koşarak odasına gitti. Artık herkes kendi yoluna....

İleride yaşanacak olayları çok merak ediyorsanız size bir ip ucu "Sadie'nin geçmişi onun peşini bırakmayacak...."

Bana Ait ✔️ (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin