Sezon finali

229 16 8
                                    

Annabethi kaybedeli bir hafta oluyor. Her şey bir oyunun parçasıymış aslında. Ivy diye bildiğimiz kişi aslında ŞEKİL DEĞİŞTİRİNİN kendisiymiş. Oyundaki piyon olmaktan sıkıldım artık.

Hazel o kadar üzüldü ki...ağlamaktan gözlerinde gözyaşı kalmamıştı. Frank ise Hazel'ı teselli etmeye çalışıyordu. Ama o da buna çok üzülmüştü. Kıvırcık inanamıyordu onun öldüğüne. Kaç kere denemişti onu uyandırmayı. Kabullenememişti. Leo neşesini yitirmişti bir anda. Artık ne espiri yapıyor ne de 9. Depodan dışarı çıkıyordu. Piper bunu öğrenince yıkılmıştı. Jason onu teselli etmeye etmeye çalışsa da ben görüyordum. O da piper kadar üzgün görünüyordu. Chiron öğrendiğinde ise göz yaşlarını tutamamış ve ormana doğru kaçmıştı.

Ben mi? Size tek bir şey söyleyeyim. Bitti. Hayatımın ışığı soldu sanki. Onu düşünmeden bir dakika bile duramıyorum. Gittiğini hala kabullenemiyorum. Son sözleri şu olmuştu:
- seni seviyorum. Sakın erken gelme.
Onu özlüyorum. Bu benim kırizlerimden ilki de değil. Onu çok özlüyorum. Kaç kere desem diyim yetmeyecek bu bana. Claris bile üzgün. Kampın güneşi sönmüş gibi. Kulübenden çok çıkmıyorum. Kulübenden çıksam bile kano gölündeyim ya da athena kulübesinde. Athena kulübesi sanki canını kaybetmiş gibi. Athena kulübesine geldiğimde beni yalnız bırakıyorlar.

Onu yatağına oturup onu düşünüyorum. Onu o çilek tadındaki dudaklarını öpmek kokusunu içime çekmek istiyorum. Ona sarılmak saçlarını okşamak istiyorum.

Kaç kere denedim. Her seferinde bana ihanet ediyor. Deniyorum ama olmuyor. İçimden geçip gidiyor sadece. Hani her kahraman ölürdü. Ona ulaşmak için her yolu denedim. Ama her seferinde çuvallıyorum. Yaşam enerjim her geçen gün tükeniyor.

O benim elimde can verdi. O hançeri bana uzattı kendinden çıkarıp. Hala bende saklı. üstünde ŞEKİL DEĞİŞTİRİCİ yazıyor. Aynı hançerle onun da can vermesini istiyorum.

Şimdi kano gölünde oturuyorum. O ilk su altı öpüşmemizin olduğu yerde. Kronosu yendiğimiz gün. Bakıyorum denize rahatlatırdı normalde ama denize baktıkça onu hatırlıyorum. O fırtına gırisi gözlerini...
Arkadan ayak sesleri duysam da aldırmıyorum. Zaten o gelenin kim olduğunu biliyorum. Yanıma oturup bana bakıyor. Ve önüme bir kağıt koyuyor. Üstünde YOSUN KAFAMA yazıyordu. Yana döndüm. Hala üzüntülü gözlerle bana bakıyor.
- onu eşyalarını arasında buldum ve okumak istersin diye düşündüm.
Ah benim bilmiş kızım.
Açıp okumaya başladım.

Yosun kafama,
Sen beni kurtardın ya atladın evinden sanırım seni o zaman sevmeye başlamıştım. Calipsonun adasına düştüğü zaman var ya orada bulunduğun o iki haftada perişan olmuştum. Senin kefenini ateşe vermek...şimdi sen de benim için yapıyorsundur. Üzgünüm. Ümitlenmiştim herkes senden ümidi kestiğinde. Kehaneti duyduğumda kafam karışmıştı. O son dizede özellikle. Luke sanmıştım ilk önce ama sen de vardın ya. Seni o yanardağda öpmem mesela. Ne düşündüğümü ben de hatırlamıyorum. Ama birimiz ölmeden bunu yapmam gerektiğini hissetmiştim. Seni orada bırakmak istememiştim ama kaderler...Calipsoya aşık olacağından korkuyordum. Ve şu kahin. Rachel. Onu o kadar kıskanmıştım ki...luke'a hala inanıyordum. Ondan dolayı savunuyordum onu. O zamanı hatırlıyor musun nasıl kıskandığımı. Şimdi gülesim geliyor bunları yazarken. Luke bana geldiğinde o dizenin ne olduğunu o zaman anlamıştım.
"Ve aşk ölümden bile beter bir hale girecek"
Luke'u seviyor muydum anlıyamamıştım. Taki kronosa kadar. Seni sevdiğimi o zaman anladım ve benim için tanrılıktan vaz geçtiğin zaman. O beceriksiz pastayı yapmak için ne kadar uğraşmıştık. Gülümsememi tutamıyorum şu an. Mavi pasta...ve seni öptüğüm zaman senin de beni sevdiğini öğrendiğimde çok mutlu olmuştum. Hele o kano gölü...en iyi su altı öpüşmesi. Sanki midemde kelebekler uçuşuyordu. Sonunda olmuştu işte ama o kaybolduğun gün var ya seni aramak için perişan olmuştum. O rüyada seni gördüğümü sandığımda mutlu olmuştum işte. Ama olmamıştı. En sonunda annene haber vermek istemiştim ama o anlamıştı beni böyle perişan görünce. Ne ağlamıştık o gün. Geri dönüşte de Mirnevayı görmüştüm. Çok kırılmış ve anlamamıştım aslında. Sonra jason dönmüştü görevden ve senin roma kampında olduğunu söylemişti. Ama daha bitirmemiz gereken bir gemi vardı. Daha doğrusu leonun. Daha hızlı gelmek istemiştik ama...işte gelmeden önce de size kağıt yollamıştık hatırlıyor musun? Hem seviniyor hem korkuyordum sana kavuşacağım için. O korku neydi biliyor musun sevgilim? Brni bir daha hatırlamasın diye korkuyordum bir an. Başka birini seversin diye de korkuyordum. Seni o kadar özlemiştim ki...sekiz ay sanki tartarusa düşmüş gibi. İyi ya zaten tartarusa düştük. Seni o romalıların önünde öptüğümde sanki tekrar birlikteyiz gibi hissetmiştim. Tek biz vardık o dünyada. Zaten leo  gelmişti ve yalnışlıkla ateş açmıştı ya hatırlıyor musun? Seni o ahıra götürdüğüm zaman...tartarusa düştüğümüz zamanı beni bir daha bırakmama sözünü hatırlıyor musun sevgilim? İşte o sözü tutamadım. Üzgünüm sevgilim. Üzgünüm.
Bilge kızın

Yeni bölüm biraz geç geldiği için üzgünüm. Daha sık bölüm atacağım bundan sonra. Bölümü nasıl buldunuz??

Şekil Değiştirici - Percy Jackson Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin