Şekil Değiştirici - Percy Jackson

Annabeth- Neden

Gene transa girdi sanırım. Beni buradan kurtarması için yalvarmak istiyordum yani çıkarması için ama boğazımdan sadece küçük bir inilti çıkmıştı. Bu işkenceler beni mahvediyordu. Gitmişti şimdilik ama her an gelebilirdi. Zamanım kısıtlıydı zaten hepten kısıtlı oluyordu.

Iyv beni o aletten çözmeyi başardı. Bir anda kızın üstüne yığıldım. Annabeth chase bu kadar çabuk yorulmaz. Hemen üstünden kalktım ve yere bağdaş kurup oturdum.
-Neredesiniz?
- Romaya yaklaşmak üzereyiz.
- hiç saldırı yaşadınız mı?
- bir kere. Bu gerçekten tuhaf. Çünkü şimdiye kadar en az beş kere saldırıya uğramalıydık.
- bu da onun oyunlarından biri. Tuzağa düşmenizi istiyor. Bana ulaşabilmemiz için labirentten geçmeniz gerekiyor. Percy buraları az çok biliyordu. Ama yardım almanız gerekebilir. Percy'nin birini bulmasını istiyorum. O kıvırcık adında bir satir. O size yol gösterecektir. Percy'nin kıvırcıkla duygu bağı var. Ona ulaşması çok uzun sürmeyecektir.
- tamam. Yüzüme konuşurken nedense bakmıyordu. Bir tuhaflık olduğunu seziyordum. Daha fazla konuşamadık. Çünkü ayak sesleri duymaya başlamıştık. Ben dolabın arakasına saklandım. O da kayboldu. Sanırım uyanmıştı.

İçeri girdi. What??? Onun bu kılığını hiç görmemiştim. Aynı Ivy gibiydi. Sadece kıyafetleri değişikti. Sesiz olmaya özen göstererek onu dinlemeye çalıştım.
- kaçmış tekrar. Ama yakında bulurum. Buradan kaçamayacağını biliyorum. Evet şu anda oraya gidiyorsunuz tamam mı?? Biraz zorlayın onları. Ama öldürmeyin. Ben kendim öldüreceğim onları TAMAMAM MI?!!!!!! Sanırım telefonla konuşuyordu. Ve telefonu kapattı.
- prenses gel de çık saklandığın yerden. Hay ben senin...neyse. Tam yanında bir çekiç vardı ben de o çekici bayıltacak kadar vurmasını diledim ve gözlerimi açtığımda yerde baygın yatıyoru.

Hemen kapıdan çıktım tabi beni kovalıyorlardı. Koştum. Zaman kavramımı yitirdiğim için ne kadar koştuğumu bilmiyorum. Ama sonuda atlatmıştım onları. Yürümeye başladım. Bir yol ayrımına geldim. Acaba hangi yöne gidecektim. Sonra birden athenanın baykuşu sol tarafı gösterdi. Ben de azıcık teredüt etsem de sola doğru yürümeye başladım. Biraz yürüdükten sonra bir kapı gördüm. Kapının orada cılız bir ışık vardı. Kapıya kadar yürüdüm. Bu kapıda da üç sembol vardı. Ve aynı sembollerdi. Yaba, baykuş ve buğday vardı. Neden??? Baykuş ben, yaba Percy peki buğday kim?? Acaba Ivy olabilir mi??? Kapıdan içeri girmemle beyaz bir ışığın gözlerimi alması bir oldu.

Beynimde görüntüler görüyordum. Percy ve Ivy konuşuyorlardı.
-evet. Biraz sustu ve devam etti.
- sorguya çekiliyormuş gibi bir odadayım. Biri bana... bundan sonrasını duyamadım çünkü görüntü değişti.
Percy'nin kamarasındaydım ve Ivynin ne işi var orada. SENİN İÇİN diyordu kısık sesle. Bir resim tutuyordu elinde. Bizim resmimiz mi o??? Evet!? Tuhaf. Snki derin derin düşünüyormuş gibi görünüyordu. Sonra odaya Percy girdi.
- neden buradasın dedi. Heralde Ivy Percy'nin geldiğini fark etmemişti. Korkup çerçeveyi yere düşürdü. En sevdiğim resimlerimizden biriydi. Sonra yere eğildi ve cam kırıklarını toplamaya başladı. Sanırım eli kanıyordu. Ama bunu da tam göremedim çünkü görüntü tekrar değişti. Bu sefer suya dalmış bir Percy gördüm. Çok tatlı görünüyordu. Beni düşünüyordu sanırım. Burada çok anımız vardı. Islanmıştı.  

Onu çok özlemişim. Onun o demiz kokusunu içime çekmek istiyorum. Yosun kafa demeyi özledim ona. Eğer ikimizden biri ölürse bunun ben olmasını isterim. Son sözlerim de şunlar olamasını seni çok seviyorum her zaman  da seveceğim. beni unutma. Onu çok özledim. Yukarı çıktı. Sonra görüntü tekrar değişti. Bu sefer Ivy ile Percy birlikte oturuyorlardı...
- ben onu tanıdım. Onla sadece resmi olarak tanıştık. Sonra bilincimi kaybettim. Sen onu çok seviyorsun. Yani beni önceden tanıyor muydu.
- evet herşeyden çok hatta onun için...
Ivy onu öptü mü??!!!!! Neden bu kızda bir tuhaflık olduğunu biliyordum. Sonra kendini denize attı. Neden Percyyi öptü??! Ben bunu nasıl fark edememiştim. Tabi ya. Percyyi seviyordu. Bu kıza hesap sorma vaktim gelmişti. Bir dahaki görüşümde kesinlikle hesap soracağım.

Uyanmaya başladım. Bir ses duydum.
- umarım beğenmişsindir. Şimdi ondan nefret ediyor musun prenses
- hayır dedim karaklı bir sesle. Bu sesin sahibini biliyordum. Ve gene yakalanmıştım. Kahretsin. Bir anda gözlerim karardı...

Bölüm nasıldı??Artık Annabeth her şeyi biliyor. Şimdi ne olacak???? Bu arada yeni bir hikaye yayınladım. Bir az aksiyonlu. Adı karanlık hayaller. Bence güzel oldu. Bir bakarsanız sevinirim.