► 5: "Sleepwalker"

5.6K 302 27
                                    

Bölüm müziği: Photek - Sleepwalking

Telefonu bana tekrar uzattığında elinden alıp Becky'nin numarasını tuşladım. 3. çalışta telefon açılmıştı ve Becky huysuzca mırıldandı. "Kimsin?" Derin bir nefes alıp Harry'ye bakmamaya çalıştım. "Becky benim Mikayla."

Çok geçmeden Becky'nin sesi birkaç oktav yükseldi. Yüzümü buruşturup telefonu kulağımdan uzaklaştırdım. Sesi tekrar normal çıkmaya başladığında telefonu kulağıma götürdüm. Bu sırada Harry kıkırdayarak beni izliyordu.

"Becky bağırmayı keser misin lütfen? Mia yanında mı?"
"Evet, Mia yanımda. Tanrı aşkına sen neredesin?" Harry'ye kaçamak bir bakış attım. "Ben bir oteldeyim, New York'a gidiyorum. Sizin de New York'a gelmeniz gerek, ben evleniyorum."

Harry'ye tekrar göz ucuyla baktığımda memnun olmuşçasına sırıttı. Becky telefonun diğer tarafından konuşmayı sürdürüyordu. Sonra anında ses kesildi. "Bir dakika." dedi fısıldayarak. "Ne demek evleniyorum?" Ne diyeceğimi bilemeyerek yutkundum.

"Hani hep derdim ya, aramızdan ilk evlenen ben olacağım." diye fısıldadım bakışlarımı yavaşça Harry'ye çevirip şüphelenip şüphelenmediğine dair bir işaret ararken.

"Bir terslik var değil mi?" diye sordu bu sefer Becky.
Tekrar cevapladım. "Evet."

Becky mırıldandı. "Başın belada mı? Bunun seni geceleri iş çıkışı takip eden adamla bir ilgisi var mı?"

Derin bir nefes aldım. "Evet, hayatım. New York'ta görüşürüz, geldiğinizde bu numarayı aramanız yeterli, size adresi vereceğim. Görüşürüz." Aramayı sonlandırıp telefonu Harry'ye uzattığımda yatakta doğruldu.

"Arkadaşlarınla tanışmak için sabırsızlanıyorum." deyip gülümsedi. Koltuğa bacaklarımı yaslayıp ona baktım. "Peki, ya senin arkadaşların?" diye bir sorduğumda yeşil gözleri parladı. "Arkadaşlarını gerçekten seviyor olmalı" diye düşünmeden edemedim.

Dudaklarını dili yardımıyla ıslatıp konuşmaya başladığında bakışlarımı başka bir yere sabitlemeye çalıştım. "Birçok arkadaşım var. İş ortağım, ayrıca yıllardır kardeşim gibi gördüğüm birkaç kişi var. İş dolayısıyla şuan ülke dışındalar ama düğünümüz için gelecekler. Onlarla seni tanıştırmak için sabırsızlanıyorum."

Sohbetimizi tıklatılan kapı sesi böldü. Harry yataktan kalkıp kapıya giden küçük koridorda kaybolduğunda sıkıntıyla iç çektim.

Harry gittiği kapıdan elinde servis masasıyla döndü. Dışarıda yememe izin vermeyecek kadar kurnazdı, kaçabileceğimi veya yardım isteyebileceğimi biliyordu. Akşamın geri kalan kısmında yemek yedik ve televizyon izledik. Harry ile fazla iletişim kurmamaya çalışıyordum.

Onunla yalnız başıma bir otel odasında olmak yetmezmiş gibi birde üzerimde sabitli olan bakışları gece boyunca beni rahat bırakmamıştı. Avı için tetikte bekleyen bir avcı gibiydi, ben ise onun avı olan masum geyik. Tamam, masum kısmı bana pek uymuyor olabilir.

Uzandığım koltukta biraz daha kıpırdandım. Gözlerim kapanıyordu. Yatakta bir gıcırtı sesi çıktı ama yine de gözlerimi açmadım. İstesem de açamayacak gibi hissediyordum. Bacaklarımda bir el hissettiğimde hızla gözlerimi aralayıp etrafıma bakındım.

Harry beni kucağına almıştı. Yüzünde muzip bir gülümseme belirdi. Rahatlamayı deneyerek tekrar gözlerimi yumdum. Açık olan yatağa yatmamı sağladıktan sonra yüzümü yastığa gömüp mırıldanır sesler çıkardım. Çok geçmeden yanımda bir kıpraşma oldu. Harry'nin yanıma uzandığını anlamıştım.

Getaway (Harlena Fanfic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin