1.BÖLÜM

9.7K 267 23
                                    

Gözüme giren güneş ışığı ile uyanmayı çok isterdim fakat yatağımdan düştüğüm için uyanmak zorunda kaldım. Gerçekten garip bir yatış şeklim vardır,ayaklarım hep gelişigüzel olur,fakat yastığıma sarılmadan asla uyuyamam. Bu alışkanlığımı sonradan edindim. Yatmaktan bahssetmiyorum,yastığıma sarılmaktan bahsediyorum.

Popomun ağrıması ile yerden kalkmam gerektiğini anladım ve yatağıma geri döndüm. Normalde çok rahat uykuya geri dalardım fakat bugün öyle olmadı. Yarın Tuğçe ile Antalya'daki bir yaz kampına gideceğiz. Her yaz yapacaklar listeme hep çılgınca şeyler ekler ve sonra,"Bu yaz mükemmel olacak." derdim. Fakat bu planlarıma rağmen neredeyse her yaz evde yabancı diziler izlerdim. Bu yaz da aynı şeyler olacağını biliyordum fakat ailem iyice asosyalleştiğimi düşündüğü için beni mükemmel bir yaz kampına gönderme kararı almışlardı. Tuğçe'nin ailesi ile de bu konuyu konuştuktan sonra bizi beraber o kampa götürmeye karar verdiler.

Kamp diyince aklınıza çadırlar falan gelmiştir eminim fakat bizim gideceğimiz yaz kampı öyle değil. Bir kampüs var ve kampüsün içinde küçük şirin evler var. Bir sürü etkinlikler var. Kampüs denizin hemen dibinde. Şimsdi içinizden "Ne kadar şanslısın,kampüs denizin dibindeymiş!" dediğinizi duyar gibiyim. Fakat ben denizde fazla yüzmeyi sevmiyorum. Çünkü dalgalardan korkuyorum. Evet,yanlış okumadınız. Neyse ki her şeyin bulunduğu bu kampta tabi ki de havuz da var! Havuzda yüzmek benim için daha iyi.

Rafın üstünde telefonumu görünce gözlerim parladı ve elime aldım. Wattpad'den birkaç hikaye okuduktan sonra telefonu bıraktım. O sırada annem odaya girdi.

"Kızım yarın için birkaç eksiğin vardı, kahvaltını yap ve hazırlan eksiklerini alalım." dedi.

"Tamam annişkoğ" dedim. Annişko demek hoşuma gidiyor ne yapayım? :Dd

Ertesi Gün

"Kızım uyaan!! Otobüsü kaçırmak istemezsin değil mi?" Uçakla gitmiyorduk,kampüsün kendine ait otobüsü vardı ve onunla gitmek zorunluydu. Ankara'dan Antalya'ya otobüsle yolculuk. Zor olacak fakat kulaklığım beni yalnız bırakmayacağı için memnunum.

"Tamam annişkoo" dedim uykulu sesimle. Hemen asker yeşili şortumu ve asker desenli kolsuz tişörtümü üstüme geçirdim.Saçımı da tarayıp açık halde bıraktım. Çok süslenmeyi sevmediğimden dolayı bu kadarı yeterdi.Mutfağa indim.

"Selam millet!"

"Selam kızıım" dedi babam. Tek çocuk olduğum için şanslıydım. İlgi hep benim üzerimdeydi. Halimden çok memnunum. Ağzıma bir şeyler tıktım ve evden çıktık. Otobüsün orada Tuğçe ve ailesini görünce annemgil selamlaştılar. Selamlaşma faslı bittiğinde otobüse bindik ve yolculuk başladı.

Otobüste bizim yaşlarımızda kişiler vardı. Sakin bir yolculuk olacak gibiydi. MP3 çalarımı cebimden çıkarıp kulaklığı kulağıma taktım. Açtığım ilk şarkı Taylor Swift-22 oldu. Bu şarkıda bir yaz havası vardı. Bu yüzden bunu dinlemeyi seçmiştim ve Taylor'ın muhteşem sesi de huzur vericiydi. Birden kulaklığımın kulağımdan çekilmesiye ani bir irkilme yaşadım.

"Tuğçe!! Git ve kendi şarkılarını dinle! Kulaklığımı paylaşmayı sevmediğimi biliyorsun.." dedim.

"Dur bir kanka ya, sana şey diyecektim.. Iım bizim kampa gideceğimizi bildiğinden 2 gün sonra da Barış gelecek." demesiyle gözlerim pörtledi. Barış Tuğçe'nin sevgilisiydi.

"Aşkınızı yesinler sizin" dedim gözlerimi devirerek.

"Ay ay kıskandı mı birilerii?? Yanında da kuzeni olacakmış beraber takılırız." dedi.

"Ne güzel" dedim alaycı tavrımla. "Şimdi kulaklığımı geri alabilir miyim?"

"Of al,huysuz" dedi göz devirerek. Kulaklığımı taktım ve Antalya'ya ulaşmayı bekledim. Acaba gerçekten eğlenecek miydim? Umarım gıcık kişilere maruz kalmam. Yoksa kampta olay çıkar valla...

Eveet arkadaşlarr bu hikayem için mükemmel planlarım var fakat okunma sayısının bol olmasını umut ettiğimden dolayı 5 okuyucu sayısından sonra yb gelir. Lütfen yoruma eleştirilerinizi ya da beğenilerinizi yazın. Bana ilham vereceğinize eminim! Vote vermeyi de unutmayıın. Sizleri seviyoruum ;)

YAZ KAMPI.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin