7.BÖLÜM

2.9K 163 22
                                    

Hala köprünün altında keşfettiğim,adını 'Bunalım Alanı' koyduğum yerdeyim. Emir o mesajı tam 1 saat 38 dakika önce attı. Ama ben hala sahile gitmedim. Ciddiyim. Bazen düşünüyorum da,en yakın arkadaşım dediğim Tuğçe bile arkamdan gelmedi. Beni yalnız bıraktı. Çok yalnızım.

Aslında değilim. Demi var. Onun sayesinde güçlüyüm. Bazıları bu konuyu dalgaya da alsalar önemini unutuyorlar. Telefonumdan Demi Lovato - Warrior şarkısını açtım. (Şarkıyı açıp,okumaya devam etmenizi şiddetle öneririm.)

Dışarıdan asosyal ama eğlenceli görünen,hayatı mükemmel olan biri gibi görünüyorum.Kabul ediyorum hayatım mükemmel. Ailem mükemmel. Ama bu benim kötü şeyler yaşadığım anlamına gelmiyor ki? Ben de kırılıyorum,ben de üzülüyorum,benim de kalbimde yara açılabiliyor. Ama ben hep bir savaşçı gibi olup,yaralarıma aldırmadan savaşa devam ediyorum. Çünkü,ben güçlüyüm. Demetria Devonne Lovato sayesinde,iyi ki onu idolüm olarak seçmişim.

Emir... Onu seviyorum. Yoksa onun için bu kadar göz yaşı dökmezdim,değil mi? Ona değer veriyormuşum , her ne kadar fark etmesemde. O,mükemmel biri. Hayatımdan çıkmasını istiyor muyum emin değilim,ama benden daha iyilerini hak ettiği kesin...

EMİR'İN AĞZINDAN:

Masum bir öpücük yüzünden, tamam masum olmayabilir,sadece onu çok istedim. Onu öpmeyi istedim. Ona daha yakın olmak istedim. O benim için diğer kızlar gibi değil. Normalde her kız benim peşimden koşarken,ben onun peşinden koştum! Çünkü onu seviyorum. Onu o kadar çok seviyorum ki.... Bu kadar kısa bir sürede nasıl bağlandım ona?

2 saat oldu. Şu an tam 2 saat doldu. Onu bekliyorum. Gelecek,gelecektir yani. Lütfen gelsin... Allah'ım lütfen gelsin. Yalvarıyorum Allah'ım. O benim için önemli,hemde çok. Nolur gelsin Allah'ım. Onun o melek yüzünü göremezsem,huzur veren sesini duyamazsam ne yaparım bundan sonra?

Önceden onu tanımıyordum, ama artık tanıyorum. Hayatımdan gitmesini istemiyorum. Ama o hayatından gitmemi istiyor anlaşılan. Ben onu sevmekten başka ne yaptım ki ona? Lanet olsun! Onu diğer kızlar gibi kullanacağımı düşünüyordu,ama öyle değil işte! Aklımı ondan almaya çalıştım,başka kızlara takılmaya çalıştım ama ondan başka bir şey düşünemiyorum!! Kısa sürede nasıl bağlandım ben ona,NASIL?!

CEMRE'NİN AĞZINDAN: - 8 saat sonra -

Kaç saattir boş boş yere bakıyorum,bilmiyorum. Telefonumdan saate baktığımda 12 olmuştu. Emir mesajı 17.00 gibi atmıştı. Yavaş hareketlerle köprünün altından çıktım. Çıkarken bitkilerden biri bacağımı derinden çizmiş olacak gibi bacağım çok acıdı ve kanamaya başladı. Kesilen yerden itibaren kanlar akmaya başlamıştı. Umursamadım. Emir'in bahsettiği kayalıklara doğru yürümeye başlamıştım. Emir kesinlikle orada değildir, ama yine de gideceğim.

Kamp alanında kimse yoktu. Saat geç olduğu içindir. Kayalıklara doğru yürüdüğümde tahmin ettiğim gibi kimse yoktu. Bir kısımda çok uzun kayalar vardı. Ben de o tarafa doğru yürümeye başladım. Buradan bakıldığında önü görünmüyordu.

Yavaş adımlarla oraya ilerledim.Oraya ulaştığımda yerde oturan bir adet Emir ile karşılaştım. O beni görür görmez ayağa kalktı. Kalkar kalkmaz bana sarıldı. O kadar sıkı sarılıyordu ki,organlarım yerinden çıkacak gibiydi. Umursamadan ben de ona çok sıkı sarıldım.

"Biliyordum... Geleceğini biliyordum." dedi hala sarılırkenki pozisyonda.

"Özür dilerim" dedim fısıldayarak ve göz yaşlarımı serbest bıraktım bana sarılmayı bıraktı ve yüzüme baktı. Ben yere doğru bakarken eliyle çenemi tutup ona bakmamı sağladı.

"Seni seviyorum Cemre"

"Seni seviyorum Emir"

Ardından bana tekrar sarıldı. Ayrıldığımızda yere oturduk ve sırtımızı bir kayaya yasladık. O bacağımı gördü.

"Cemre,bacağına ne oldu?"

"Önemli bir şey değil,bitkilerden biri dikenliydi sanırım. Ondan oldu ama umursamadım."

Emir ise tişörtünü çıkarıp bacağıma sardı. Çok mükemmel kasları vardı.Emir cidden her şeyiyle mükemmeldi.

"Teşekkür ederim" dedim.

"Kaslarımla sana göz ziyafeti yaşattığım için mi? Yoksa tişörtümü sargı bezi olarak bacağına kullandığım için mi?" dedi.

"Ukala şey seni" dedim gülerek. O da güldü.

"Emir ya sen kaç yaşındaydın,bizle yaşıttın değil mi?" dedim.

"Hayır,ben 1 yaş büyüğüm."dedi. Ben de şaşırdığımı belli edercesine kaşlarımı kaldırdım. O da konuşmaya devam etti.

"Sen ufaklıksın,ufaklığımsın."dedi.

"Heey,öyle deme. Ben ufaklık değilim." dedim kaşlarımı çatarak. O da yaklaşıp alnımı öptü. Kokusu....mükemmeldi.

Daha sonra birbirimize sarılarak denizi izlemeye başladık...

Arkadaşlar umarım beğenmişsinizdir. Diğer bölümü çok güzel planladım. Aslında o kurguyu bu bölüme yazacaktım ama üşendim :D kızmayın hemen,ne yapabilirim? Ben üşengeç bir insanımdır :3 vote ve yorumlarla hikayeyi desteklemiş olursanız çok sevinirim,teşekkürleer!!

YAZ KAMPI.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin