6.BÖLÜM

2.7K 147 16
                                    

Bu bölümü IamPotterhead'e ithaf ediyorum. İyi okumalar! :))

Emir beni dudağımdan öptü! Beni dudağımdan öptü! BENİ DUDAĞIMDAN ÖPTÜ! B E N İ D U D A Ğ I M D A N Ö P T Ü!

Hala inanamıyorum,ilk öpücüğümü aldığına. Tamam ondan hoşlanıyorum,ama böyle olmasını istemezdim. Ona çok kızgınım. 'Ben her şartta istediğimi alırımMIŞMIŞMIŞ. Peh! Bunlar bana sökmez derdim ama cidden iddiayı kaybetmesine rağmen öptü beni. Ben bunları düşünüyorum,evet. Ama hala havuzun ortasında donup kalmış haldeyim. Şoktayım kısacası,şaşkınım. Bir o kadar da kızgın.

"Cemre kendine geel!" Bunu söyleyen Emir'di. Karşımda elini gözüme tutup iki yana sallıyordu. Bir yandan da bana sesleniyordu. En sonunda gerçek dünyaya döndüm. Gerçek dünyaya döner dönmez yaptığım tek şey vardı. Emir'e tokat atmak. Evet,yanlış okumadınız! Emir'e tokat attım. Daha sonra konuşmaya başladım.

"Beni senin peşinde koşup,sana sürtüklük yapan diğer kızlara benzettin sanırım!!" dedim ve konuşmaya devam ettim."Bu kadar ucuz bir çocuk olduğunu tahmin edememiştim! Evet senden hoşlanmaya başladım!! Evet seninle vakit geçiriyorum!! Evet seninle arkadaştan daha fazlasını olmak istiyorum!!! Daha doğrusu istiyorDUM. Artık istemiyorum lanet olası! İlk öpücüğümü sen ÇALDIN! B-ben böyle olmasını... İstememiştim!! Anlıyor musun? Bundan sonra görüşmeyelim. Çık hayatımdan!" dedim sesimi yükselterek. Ama etrafta dikkat çekmemiştik,çeksek bile umrumda olmazdı.

Laflarımın ardından büyük bir hayal kırıklığıyla suratıma baktı. Ben ise merdivenlere yüzüp havuzdan çıktım. Kenarda bizim şezlongun oraya eşyalarımı toplamak için gittim. Orada Barış ve Tuğçe de oturmuş şaşkınca bana bakıyorlardı. Barış ara da hala havuzda olan Emir'e bakıyordu. Arkamı dönüp ben de Emir'e baktım. Hala aynı yerde duruyordu. Hiçbir şey söylemeden ve ıslak olduğumu umursamadan kıyafetlerimi üstüme geçirdim. Çantamı da yanıma aldım ve hemen oradan ayrıldım.

Oradan çıktıktan sonra eve gitmemeye karar verdim. Ayaklarım beni nereye götürürse oraya gidecektim. Yalnız olabileceğim bir yer arayışına girdim aslında. Nereye gittiğimi bilmeden yürürken karşıma amaçsız bir köprü çıktı. Çok küçüktü. Ortasından su birikintisi falan da geçmiyordu. Etrafında uzun olarak bitkiler ve çamlar vardı. Köprünün alt kısmını da bitkiler ve çamlar kapatıyorlardı. Oraya doğru yürümeye başladım. Çamlar ve birkaç türünü tanımlayamadığım bitki bacaklarımı çizse de umursamasım ve köprünün alt kısmına girmeyi başardım.

Burası tahmin ettiğim gibi bir yer değildi. Eski püskü iki bank,köprüye yaslandırılarak yerleştirilmişti. Buranın pis olduğu doğru,ama şu ana kadar gördüğüm en iyi bunalım yeri. Buraya bir ad koymalıyım,bunalım alanı! Evet burası benim bunalıma girdiğim yer artık. Hem bitki ve çamlar sayesinde kimse beni görmüyor. Yukarıdan ayak sesleri geliyor,ama beni bu rahatsız etmedi. Çantamdan telefonumu çıkardım. En iyisi birkaç hikaye okumaktı.

Wattpad'e girdiğimde gülümsememe engel olamadım. Solucan'a yb gelmişti!! Şu an dokunsanız ağlayacak durumda olabilirim,ama göz yaşlarımı silmek için mendil verseniz mendili alıp halay çekerim. Çünkü ben Cemre'yim ve Cemre olmak bunu gerektirir! Her neyse. Ağlayarak Solucan'ın ybsini okuyordum. Nehir'in babası ölmüştü,çok duygusaldı. Ushan ölmediği için göbek atabilirdim o ayrı konu. Neyse ben sizin kafanızı daha fazla karıştırmayayım.

Usulca Wattpad'den hikaye okurken,telefonumun çalması ile irkildim. Arayan kişi tahmin ettiğiniz gibi Emir. Meşgule attım. Daha sonra mesaj attı.

Kimden: EYVAH EMİR!!

Cemre aç lütfen telefonunu konuşmalıyız..

Umursamadan hikayemi okumaya devam ettim. Fakat 5 dakika sonra tekrar mesaj geldi.

Kimden: EYVAH EMİR!!

Cemre,seni seviyorum. Üzülmeni istemedim. Sen diğer kızlardan farklısın Cemre. Ben seni onlarla asla aynı kefeye koymam. Sen başkasın Cemre. Anla artık. İlk öpücüğünün böyle olmasını istemezmişsin,anladım. Ama ben seni bu kadar üzeceğini bilsem yapar mıydım? ASLA. Sana çok değer veriyorum Cemre.

Mesajı okurken göz yaşlarıma engel olamadım ve ona cevap yazdım.

Kime: EYVAH EMİR!!

Emir,seninle tanışalı 1 hafta olmadı belki de. Ama senin için diğer kızlardan farklı olduğumu düşünüyorsun? Öyle mi? Cidden,güldürdün.

Hemen ardından cevap geldi.

Kimden: EYVAH EMİR!!

Anlayamıyorsun hala!! Cidden anlayamıyorsun. Millet ilk görüşte aşık olup evlenip mükemmel hayat yaşar,Cemre ise 1 haftada onu sevmemi ve diğer kızlardan farklı görmemi yalan olarak düşünür!! Cemre anlamıyorsun ya, cidden seviyorum seni. S E V İ Y O R U M. Sen de beni sevdiğini söyledin,neden bu kadar engelliyorsun beraber olmamızı! Ha! Neden?!

Mesajı gördükten sonra ağlamam şiddetlendi.

Kime: EYVAH EMİR!!

Emir cidden seni seviyorum. Ama o yaptığın hareket ve 'Ben istediğimi her şartta alırım.' demen bana ne düşündürdü biliyor musun? Sırf sana yüz vermediğim için beni elde etmek istediğini. İşte,başardın. Seviyorum seni. Ama ne düşünüyorum biliyor musun? Keşke seni tanımasaydım!

Ardından cevap geldi.

Kimden: EYVAH EMİR!!

İyi ki seni tanımışım.

İşte bu mesajı beni çok feci etkiledi ağlamam çok daha fazla şiddetlendi fakat ben duyulmasını istemediğim için ağzımı elimle kapatıyordum ve ortaya çıkan ses hıçkırık sesi oluyordu. Aslında,o haklıydı. Zamanı çok mu dert ediyordum ben? Bir insanı sevmek için uzun zaman önce tanışmak mı gerekiyordu. Bilemiyorum.... Birden tekrar mesaj gelmesi ile irkildim.

Kimden: EYVAH EMİR!!

Yalvarıyorum sana,neredeysen sahilin oradaki kayalıklara gel. Seni bekliyorum. Gelmezsen hayatından tamamen çıkacağım,gelirsen bazı şeyleri konuşarak halledebiliriz..

Gitmeli miydim? Ona keşke seni tanımasaydım diyen ben,aslında gerçekten hayatımda olmamasını mı istiyordum. Yoksa olmasını mı?

Arkadaşlar işler biraz karıştı. Sizce Cemre Emir'in yanına gidecek mi? Bu bölüm kısa oldu biliyorum,özür dilerim. Ama şartlar böyle gerektiriyor. Sizleri seviyoruuum.

YAZ KAMPI.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin