Hadi Durdurun Yağmurları/ 21/06/2018

2 1 0
                                    

Bardaktan boşanırcasına aktı akan. Gökyüzünü siyaha boyayan bir karanlık süzüldü güneşten. İnsanlar her zaman ki gibi değildi bugün. Herkes siyahı seviyor, başları önde yürüyordu sanki. Masalara konan sohbetlerin ardındaki sessizliği işiten tek O değildi elbet. Herkes ciğerinden bir pare alınmış gibi süzüyordu kaldırımları, sessizce. Herkes dediğime bakmayın okur. Hepi topu beş adam bunlar. Sadık vardı. Onu çokca anlatmama gerek var mı bilemedim. Onu sözleriyle tanıyın okur. Gözlükleriyle oturdu masaya. Gözündeki hüznü mü gizliyordu bilmem ama gizlediği bir iz vardı. Bilirim. Hep Sadık hissedemez öyle değil mi? Bizim de Mahzun bir gönlümüz var. Topçu yine buhranlı ama bir o kadar yorgun oturdu masaya. Ayakları ve gözleri sağlam, öngörüsü yüksek. Sağlam şut vurur, iyi asist yapardı. Mahzun Topçu dedi, Topçu kaldı zihninde. Ben, O öyle demişken başka bir isimle anamam. Bir de Müşvik var. Adına yakışır bir Müşvik. Konuşmasıyla, samimiyetiyle gönüllerde yer etmiş. Sonra yani şimdi içine sıkışmış bir Müşvik. Ayrılık en beklenmedik yumruğu ona vurmuş gibi. Gülüyor ama gülmez gibi Müşvik. Cevat'in himayesinde bitirdi yıllarını. Cevat dedim onu anlatmazsam ihsan eksik kalır. Cevat cömertti okur. Madden de, manen de cömertti. Eksik ise tamamlar, yok ise ortaya atardı. İki eliyle kavradı elini, sonra sarıldı. "Acıyor, senin gidişinden herhalde." dedi Sadık.

MahzunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin