Önüme diz çöktü o yorgun bedeniyle ellerimi tutup " Yağmur kalbimi durdur senin karşına böyle çıkmak istemiyorum." yine söylememişti ölüm kelimesini nefret ederdi bu kelimeden bilirdim." Sana böyle yalvarmak istemiyorum ama benim kalbimi durdur!" be...
Arkadaşlar ilk defa yazıyorum inşallah beğenirsiniz...☺☺☺
" Yağmurr... hadi kalk... sabah oldu... okula geç kalıcaz... bide ilk günü... off hadi kalk yaa..." canım arkadaşım masal yine beni uyandırmak için gelmiş canım benim...
Tabi ki böyle düşünmüyorum. Masal tam bir karabasandır. Sabahları hep böyle yapar. Elimi yastığımın altına götürüp telefonumu aldım.Saate bakmamla gözlerimin açılması bir oldu.Saat daha 06.00 düşünebiliyor musunuz? Zeki bir de gelmiş okula geç kalıcaz diyo. "Lann... beni bu saatte uyandırmaya nasıl cürret edersin? Çık odadan! ÇABUK!!! " Masal bir bana bir de yanımda ki içi su dolu bardağa bakınca bir anda ayağa kalktım. "Sakın... sakın masal... bak ıslanmak istemi... aaa...Su soğuk... çok soğuk... yedim seni masal" diyerek masalın üstüne atladım. Yarım kalan bardaktaki suyun hepsini suratına döktüm. Tabi ki yüzüne sürdüğü badanası bozulmuştu. Birden ayağa kalkıp " sen ne yaptın yağmur ya ben bu makyajla yarım saat uğraşmıştım" dedi. Boyum ondan uzun olduğu için saçlarını da ellerimle dağıttım. "Banyoya git tekrar yap badananı bende zaten bi fondetenle parlatıcı var kullanırsan kullan" deyip alt kaltta ki banyoya gittim. Bu masal nasıl bu kadar erken kalkıp bir de üşenmeden bu kadar boyayı nasıl suratına sürüyordu anlamıyorum. En güzeli doğallık valla. İşimi bitirip banyodan çıktım. Odama girdiğimde masal elindeki malzemelere bakıyordu. Bana dönüp "kızım senin ne açık tenin var ya. Yok yani ben bunları sürersem beni ilk günden hortlak sanıp yanıma bir tane bile erkek yaklaşmaz" dedi. Derdi şimdi belli olmuştu. Erkekler. Omuz silkip dolabıma doğru yürüdüm. " Ben odama gidiyorum. Makyaj yapıp geliyorum. Bence giyinmek için bu kadar acele etme. Yavaş yavaş..." yapmacık bir kahkaha atıp odadan çıktı. İşte bana en nefret ettiğim şeyi yaptırıcaktı. "BEKLEMEKTEN NEFRET EDİYORUM." İçimden kocaman bir off çekip dolabımı açtım. İlk gün olduğu için serbest gidicektik. Aslında okul kıyafetleriyle gitsek benim için sorun olmazdı da masal için büyük sorun olurdu. Masala pek uymam genellikle o bana uyar. Ama bu seferlik böyle gitmem gerekiyo çünkü okul kıyafetlerini almamıştık. Herkese mesaj göndermişlerdi. İlk hafta serbest gelebilirsiniz diye masal da bunu kullanarak bana bir hafta için kıyafet hazırlamıştı. Saçmalık. Zaten hafta sonu okul alışverişine çıkacaktık masal o zaman alalım diye beni ikna edince erteledik. Öyle okul alışverişi dediğime bakmayın 3-4 defter kalem falan alıcaktık. Sonra bir sahafçıya gidip kitap alıcaktık. Zaten okul için olan bütçemizin yarısından fazlasını kitap için ayırmıştık. Kitap aldıktan sonra ben eve gelicektim. Masal da okul kıyafetlerimizi alıcaktı. Bazen sapıtsa da masalın giyimini beğenirdim. Bu yüzden kıyafet alışverişini masala bırakırdım. Zaten kızacağımı bildiğinden bana öyle açık seçik bir şeyler almazdı. Bedenlerimiz aynıydı. Gidip de kıyafet deneyemezdim. Zaten kapalı alanlarda da kalamıyordum. Kalp rahatsızlığım olduğu için nefes alamazdım. Masal benim için dener olursa alırdık. Elime ilk gelen siyah yüksek bel pantolonumula, pantolonumun hemen üstünde biten beyaz bir t-shirt giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Multimedya yağmurun giydikleri...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Multimedya masalın giydikleri.....
Aynanın karşısına geçip tarağı elime aldım. Saçlarımı tarayıp elimle hafif şekiller verdim. Zaten saçlarım dalgalı ve uzun olduğu için şekil vermek için fazla uğraşmıyordum. Açık kahverengi büyük gözlerimle bence çok güzeldim. Annemden geçme bir alışkanlık bana küçükken hep " kendini güzel görmeyen kız, kız değil " deyip dururdu. Evet garip bir annem var ama çok sıcak kanlıdır. Aşağı inip masalın odasına gittim. Bence çok bile oyalanmıştım. Masala bakıp "hazırsan çıkalım" dedim. Kafasıyla onaylayıp kapıya doğru yürüdük. Dubleks dairede oturuyoduk. Benim odamı çatı katına yapmıştık. Masalın odası ise aşağıdaydı. Evimiz bence çok güzeldi. Her yerde masalla benim küçüklük fotoğraflarımız vardı. Hatta yaz tatilinde eve gelip boyayı biz yapıyorduk. Evimizi çok seviyordum. Masalla kapıdan çıkıp ayakkabılarımızı giydik. Ailelerimizle aynı şehirde yaşıyorduk. Masalı her gün ararlardı. Annesi veya babası. Ama benim sadece annem arardı. Babam olmadığından değil. Sadece birbirimize fazla düşkün değildik o kadar. Kapıyı kilitleyip anahtarı çantamın içine attım. Masal asansöre binmek yerine benimle iniyordu. Daraldığım için asansörde yasaktı. Masalda vefalık yapıp benimle iniyordu. (Seviyorum onu yaa ama onun bilmesine gerek yok.) Aşağı inip arabaya bindik. Bu da masalın babasının hediyesiydi. Masalla birlikte bir lise sınavına girip yüksek derecede puan aldığımız için almıştı. Sırf bu okulun sınavına girip kazanabilmek için gece gündüz çalışmıştık. Sınavı kazandığımız haberi geldiğinde de okulun restore edileceğini duymuştuk. Eski bir bina ama çok güzel bir okuldu masalla araştırdığımıza göre. Biz de masalla birlikte bir sene okula gitmedik anlayacağınız şuan 19 yaşındayız. Arabaya binip çalıştırdım. Masal ehliyet almayı bi iki yıl falan için ertelemişti. Galiba ilk alışması gerekiyodu. Ben çok hevesli olduğum için 18' ime girer girmez ehliyet kursuna yazılmıştım. Okula geldiğimizde masal direk kemerini çıkarıp arabadan indi. Masal bir ıslık çaldığında bende arabadan iniyordum. Başımı kaldırıp okula baktığımda masala hak verdim. Yeni restore edilmişti ve harika gözüküyordu. Daha buraya çok geleceğimizi bildiğimden masalın yanına gidip koluna girdip çekiştirmeye başladım. Çünkü okula bakmaktan masalın yürüyeceği yoktu. " masal normal bir okul işte yürü..." " hiçte bile güzelim... normal falan değil." Arkadan gelen bir sesle fena irkilmiştim. Arkamı döndüğümde onu gördüm.
