=2=

66 7 3
                                    

2-Hold Me Tight

Sevgilim,

Umarım iyisindir. Nasılsın diye sormadım çünkü mektubuma yine cevap vermeyeceksin. Bu beni üzmüyor, şu an bu satırları okuduğundan eminim, mektubumun sana ulaştığı haberini alıyorum çünkü.

Biliyorum, içinde bulunduğun durum zor; belki dayanılmaz bir hal alıyor bile olabilir. Benimki alıyor. Senden bu kadar uzak süre ayrı kalmak dayanılmaz oluyor, Jimin.

Burada zaman algımı kaybetmiş gibiyim, keşke çetele tutsaydım diyorum bazen. Senden uzakta yıllar geçtiğini hissediyorum içten içe, bizimkiler ise ben buraya geleli on ay olduğu konusunda ısrarcılar.

Bu cehennemin daha fazla sürmesini istemiyorum sevgilim. Bazen diyorum ki, keşke şu anda gitsem. Bu düşünceden beni uzaklaştıran şey ise sensin, biliyorum, ölürsem yanıma gelirsin. Bu dünyayı senden mahrum bırakamam hayatım, insanlara bunu yapamam. Bu bok çukurunu güzelleştiren tek şeyi onlardan alamam, daha çok erken.

Söylediklerine göre beni ziyarete geliyormuşsun, diğerleri yanımdayken seni neden içeri almadıklarını bilmiyorum, hemşire bir daha yanıma geldiğinde ona soracağımdan emin olabilirsin.

Bu makineler olmasaydı, bu kablolar beni esir almasaydı sana gelirdim, boynuna sarılırdım ve özlediğim kokunu içime çekerdim. Ellerimi saçlarına atardım ve karıştırırdım, bu durumda yine bana kızacağından eminim, ama sen bana kızarken bile güzel görünürsün zaten.

Bir ay öncesine kadar üstümde gözler hissederdim uyurken, uykumdan uyanmama sebep olurlardı. Artık yoklar. Bu durumdan memnun olmam gerekir ama düzenimden şaşmış gibi hissettirdi sadece. Bir şey eksilmiş gibi.

Bu durumdan bizimkilere bahsettim. Namjoon hastalığımdan olabileceğini söyledi. Dediğine göre serumuma farklı bir ilaç daha katmaya başlamışlar. İlaçlardan bahsetmeyeceğim çünkü tedavimle ilgili pek bir şeylerden anlamıyorum, doktorlarla genelde Namjoon konuşuyor.

Aklıma takılan ise Namjoon bana açıklama yaparken Jungkook ve Taehyung'un çok düşünceli görünmesiydi. Onlar küçük oldukları için beni hastanede görmek daha çok etkiliyor olmalı ama o an sanki daha da yıkılmışlardı.

Son zamanlarda kendilerini çok yormaya başladılar. Göz altları hep mor. Eskiden Jungkook biraz makyajla onları kapatmaya çalışırdı, artık buna bile mecali kalmadı.

Onlara o kadar üzülüyorum ki... Benim yüzümden bu kadar incinmeyi hak etmediklerini düşünüyorum sıkça. Seokjin gelip bana bu durumda bile komik olmayan esprilerini yapıp güldüğünde gözlerinde hep bir keder var. Hiçbir zaman mutlu değiller, hiçbiri.

Hoseok daha sık ziyaretime gelmeye başladı. Dansı bırakmış olabileceğini düşünüyorum. Umarım bunu yapmamıştır çünkü Hoseok'u da benimle birlikte batırmak isteyeceğim son şey.

Yanımdan az önce gittiler. En son Jungkook ayrıldı yanımdan. Ellerimi tuttu -serum takılmaktan delik deşik ellerimi- ve uzunca baktı gözlerimin içine sonra da sıkıca sarıldı bana. Yanında kağıt getirmiş, buradakiler sana mektup yazmaktan bitmişlerdi çünkü. Bence bu çok ince bir davranış, değil mi Jimin-ah?

Gitmeden önce gözlerime son kez bakmadı. Başını eğdi ve gitti. Odanın karşısındaki pencereden doktorumla konuştuğunu görebiliyordum. O perde normalde kapalı olur, bugün açık unutmuş olmalılar. Keşke unutmasalardı, Jungkook'un ağlamasını görmezdim böylece. Onun en son tehşisim konduğunda ağladığını hatırlıyorum.

Capture •Yoonmin•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin