Sabah abimin odama dalması ile uyandım.
Mj- Min Seo çabuk kalk. Okula geç kalacaksın.
Ms- Ya abi beş dakika daha.
Mj- Olmaz. Çabuk kalk.
Ms- Öff tamam.
Mj- Abilere öflenmez. Şu an da kalkdın kalkdın yoksa geç olabilir.
Ms- Tamam abiciğim kalkıyorum.
Mj- Aferin.
Abimin odadan çıktığını anlayınca yataktan kalktım. Banyoya gidip rutin işlerimi hallettim. Dolabımımdan okul formamı alıp giydim.
Saçımı yapıp çantamı ayarladım.Aşağı indim. Kahvaltı hazır olduğu için kahvaltımı yapmaya başladım.
MJ- Bugün akşam bir profösörmün yanına gideceğiz.
MS- Ben gel-
MJ- Olmaz. Geleceksin.
MS- Tamam abi tamam. Neyse ben okula gidiyorum.
MJ- Tamam.
Çantamı sırtıma alıp evden çıktım. Yolda birinin adımı bağırarak koşması ile durdum. Gelen kişiyi yaklaşınca kim olduğunu anladım. En yakın arkadaşım KYUNG HEE 'ydi. Koşarak yanıma geldi.
KH- Neden beni beklemiyorsun???
Ms- Ne bileyim arkamdan koşarak geldiğini.
KH- Eee bağırdım o kadar. Neyse hadi okula gidelim.
Sessizce yürüyorduk ki o güzelim sessizliği KYUNG HEE bozdu.
KH- Nasılsın???
MS- Sence nasıl olmalıyım???
KH- Eski Min Seo olmalısın.
MS- Olamam. O eski Min Seo iki ay önce ailemle birlikte öldü.
İki ay önce annemi ve babamı cinayetti kaybetmiştik. O günden beri eski halim kalmamıştı. Okula geldiğimizde tüm okul bize baktı. Çünkü hepsi iki ay önce ki cinayet olayından haberdardı. Hiç aldırmadan sınıfıma girip oturdum.
###OKUL ÇIKIŞI###
Tüm gün boyunca tarih matematik dinlemek beni çok yormuştu. Eve gidince yemeğimi yiyip direkt yatacağım. Eve geldiğim de abim evdeydi. Acaba Neden?? Anahtarına kapıyı açıp içeriye girdim.
MS- Abi neden işte değilde evdesin???
MJ- Min Seo unuttun mu profösörmün yanına gideceğiz demiştim??
MS- Ah tamamen aklımdan çıkmış.
MJ- Belli zaten. Neyse hadi hazırlan da çıkalım.
MS- Tamam.
Bıkkınlıkla odama çıktım. Çantamı yatağıma atıp elimi yüzümü yıkadım. Okul üniformamı çıkarıp dolabımdan kıyafet aldım.Okul için yaptığım saç modelini bozup başka model yaptım.
Son kez aynaya baktım telefonumu aldım ve aşağı indim.
MS- Ben hazırım abi çıkabiliriz.
MJ- Tamam hadi çıkalım.
Evden çıkıp abimin arabasına bindik.
Eve geldiğimiz de arabadan indim. Bayağı lüks bir villaydı. Bizim ki de öyle ama yine de bana bu villa daha lüks geldi. Zili çaldık. Bir kaç dakikaya kalmadan kapı açıldı. Kapıyı hizmetli açmıştı.
H- Hoşgeldiniz efendim.
Mj- Hoşbulduk.
H- JOO Seo bey sizi içeride bekliyor.
MJ- Tamam sağol.
Abimi takip ettim. Biraz daha ilerleyince salona geldik. Döşemesi çok eskileri andırıyordu. İğrenççç. Kesin sahibi de öyledir. Ben düşüncelerimle savaşırken görüş alanıma bir elin girmesi ile kafamı kaldırdım. Kafamı keşke kaldırmasaydım diye içimden geçirdim. Çünkü gördüğüm kişi beni tam kalbimden etkilemişti. Gri saçları, dolgun dudakları, biçimli kaşları ve güzel çekici yüzü ile tam hayran kalınmalık biriydi.
JY- Merhaba ben JOO YEON. Tanıştığıma memnun oldum.
MS- Be-ben de memnun oldum. Ben Min Seo.
JP- AA çocuklar siz çoktan kaynaşmışsınız bile. Merhaba kızım ben JOO Park.
MS- Merhaba efendim ben de Min Seo.
H- Sofra hazır efendim.
JP- Hadi çocuklar geçelim.
###BAHÇE###
Yemekten sonra abimin ve profösörünğn isteği üzerine bahçeye çıktık. Ama aramızda hiç konuşma olmadı. Koyu bir sessizlik vardı. Bu sessizliği ben bozdum.
MS- Ben su alacağım sen de ister misin???
JY- Yok sağol.
Tamam anlamında kafamı salladım. Mutfağa gidip su içtim. Ardından bahçeye çıktım. Telefonumu alıp gitmeyi bekledim. İçeriden abimin sesini duyunca rahatladım. Çünkü bu eziyetten kurtulmak istiyordum. İçeriye geçip profösör ile selamlaşıp kendimi dışarı attım. Arabaya binip eve gelmeyi bekledim. Abim arabaya binip arabayı çalıştırdı. Kafamı cama yaslayıp gözlerimi kapatmamaya çalıştım. Ama bu işte beceriksiz oldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sweet Love / PARK JİMİN
Teen FictionBizim aşkımız çok tatlıydı. Galiba birbirimize aşık olduğumuzda çok tatlı içeren şeyler yediğimiz için....