Sabah alarmın sesi ile uyandım. Esneyerek yataktan kalktım. Banyoya gidip rutin işlerimi hallettim. Okul üniformamı giyip saçımı taradım. Hafif de bir makyaj yapıp çantamı aldım. Aşağı inip kahvaltı yaptım. Abim galiba bugün çok erken kalkmıştı. Evde yoktu. Evden ıkı kapıyı kitledim. Yürümeye başladım. Tam yürüme moduna girmişken omzumda bir el hissettim. Dönüp baktığımda bana dokunanın KYUNG HEE olduğunu anladım.
KH - Günaydın.
MS - Sana da.
KH - Bugün evde misin???
Ms - Yok. Neden sordun???
KH - Dışarı çıkalım diyecektim . Ne dersin???
MS - Neden olmasın??? Hem bende hava almış olurum.
KH - Tamam o zaman mesajlaşırız.
Tamam anlamında kafamı salladım. Okula geldiğimizde bahçe de onu görmemle hem şaşırdım hem de gereksiz yere sevindim. Çünkü o gördüğüm kişi dün evine gittiğimiz JOO YEON ' du. O da beni görmüş olacak ki yanıma doğru geliyordu. Tam önüm de durduğu için bir şey yapamamıştım.
JY - Merhaba, nasılsın???
MS - Merhaba, iyim sen???
JY - Ben de iyiyim.
MS - Neyse ben artık sınıfa geçeyim.
JY - Peki tamam. Tam yoluma devam ederken o alaycı sesi ve cümlesi duyuldu.
JY - Ha bu arada abin seni bana emanet etti. Arada sırada salaklaşıyormuşsun da sana bir şey olur diye korkuyormuş. Yani bundan sonra bana bir şey sormadan hareket edemeyeceksin. Küçük hanım...
O kadar sinir olmuştum ki ona dönüp onu yolmamak için zor durmuştum. KYUNG HEE ' nin kolunu tutup ona döndüm.
MS - Bir an önce beni buradan götür lütfen.
KY - Tamam hadi gel.
Sınıfa geçip oturdum. Birkaç dakika sonra bahçede ki öğrenciler geldi. Hepsi önce bana baktılar sonra birbirlerine bir şey fısıldayıp kahkahalarla gülmeye başladılar. O an içimden JOO YEON ' A sayamadığım şey kalmamıştı. Ona takma isim bile takmıştım. Bundan sonra ona gıcık Şey diyeceğim.
###OKUL ÇIKIŞI###
Bizi kurtaran okul zili çaldığında yaşadın diye bağırmamak için zor durmuştum. Okuldan çıkarken kapıda JOO YEON ' u gördüm. Bana göz kırpıp saçma saçma gülmüştü. Kafamı çevirip ona bakmamaya çalıştım.
JY - Küçük hanım??
Sinirle dönüp sıkmış olduğum dişlerimin arasından konuştum.
MS - Efendim???
JY - Yok bir şey. Alışman lazım bana hep böyle şeylerle karşılaşabilirsin. Şimdi gidebilirsin.
Hızla dönüp yürümeye başladım. Gıcık işte gıcık. Pis gıcık. Söylene söylene yürüdüğüm için eve geldiğimin farkında bile değildim. Eve girip kapıyı kapattım. Odama çıkıp yatağıma uzandım. Telefonuma gelen mesaja bakmak için kalktım. KYUNG HEE atmıştı.
KYUNG HEE
....... Kafe de buluşalım mı??Ahhh ben onu tamamen unutmuşum.
MİN SEO
Olur tamam. Ben hazırlanıyorum. Beni almaya gel.
KYUNG HEE
Tamam.Hemen üniformamı çıkarıp dolabımdan kıyafet aldım.
Saçımı açıp şekil yapmaya başladım.
Telefonumu alıp aşağı indim. Birkaç dakika sonra zil çaldı. Kapıyı açtım. Gelen tabi ki KYUNG HEE ' ydi.
KH - Hadi çıkalım.
MS - Çıkalım.
Kapıyı kitleyip bizi bekleyen taksiye bindim. 10 dakika sonra gidecek olduğumuz kafeye geldik. Parayı ödeyip aşağı indik. İşte yorucu bir gün şimdi başlıyor.
###AKŞAM SAAT 6###
Dediğim gibi çok yorucu bir gün geçirmiştim. KYUNG HEE beni oradan oraya sürüklemişti. Eve gelip kendime bir ramen yapmıştım. Onu hızla yedim odama çıkıp pijamalarımı giydim. Yatağıma uzandığım an gözlerimi iflas etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sweet Love / PARK JİMİN
Ficção AdolescenteBizim aşkımız çok tatlıydı. Galiba birbirimize aşık olduğumuzda çok tatlı içeren şeyler yediğimiz için....