1

576 39 63
                                    

-👑-

Neden o böyleydi? Neden acımasızdı, sadistti? Çünkü o yalnızdı. Bunu açıklamasının tek yolu buydu.

Aşırı yalnızdı. İyi bir ailesi ve harika notları vardı ama bunlar farklı olmamasına yardım edecek nedenler değildi. O yalnızdı çünkü o bir şeyi bilmiyordu.

İnsanlarla nasıl düzgün iletişime geçilirdi?

Deniyordu, çoğu zaman bunu deniyordu. Hedefini bulur ve araştırırdı. Genellikle diğerlerinin ne konuştuğunu araştırır, konuşma başlatmaya çalışır, her şeyi araştırırdı. Ve sonra senaryolar oyuna gelirdi.

Her zaman senaryolar yapardı. Bir film için sinemaya gidip bilet almak zorunda kalsa bile insanlarla konuşmaktan rahatsızdı. Bu yüzden doğru konuşmak için diğerlerini taklit ederdi.

Fakat bu hiçbir zaman doğru değildi.

Her zaman bir şey söylemek istediğinde işi batırıyordu. Bunun, onun problemi olduğunu biliyordu. Daha önce hiç konuşmadığı insan hakkında çok fazla bilgi sahibiydi ve dakikalar içinde onu etkileyebilirdi.

Sapık.

Çılgın.

Tehlikeli.

Hiç kimse onun gerçek kişiliğine bakmaya çalışmamıştı. Kısmen de onun hatasıydı. Sevdiği insanların onu incitmesinden korkuyordu bu yüzden kendi kişiliğini insanlardan saklıyordu. Olmaması gereken bir şey oluyordu. Onlar için kusurlarını düzeltmeye çalışıyordu. Dikkat çekmek istiyordu. Çünkü yalnız olmak acıtıyordu.

Acıtıyordu.

Damla damla.
                                                       
Kalbindeki kanlar düşüyordu.   

Damla damla, gerçekten.

O hep yalnızdı çünkü o farklıydı. Çünkü bir senaryo oluşturmadan insanlarla konuşamazdı. Ve bu zaman alırdı. O zaman yalnız kaldı. Kanlarla yalnız kaldı.

Bir parçası olmadığı sevgiyi gördükçe kalbi acıyordu. Onun sıkıcı olduğunu düşünüyorlardı,ve yalnız bırakıyorlardı. Bu nedenle, kendini ilginç yapmaya karar verdi.

Onların ilgilendiği her şeyle ilgilenmeye yöneltmişti kendini. Kendi kişiliğini göze çarpıcı yapmaya çalışıyordu. Böylece onu fark edeceklerdi. Fark edecek ve seveceklerdi. Çünkü sevgi istiyordu. Buna ihtiyacı vardı. Sevgi onun ilacıydı.

Ve onlar.

Onu küçük düşürdüler.
                                                     
"Bizden uzak dur seni ucube,süründüğün yere geri dön."   

Ona onun deli olduğunu,canavar olduğunu,ucube olduğunu ve bir sapık olduğunu söylediler.

Ve sonra deliye döndü.

Onlara istediklerini verecekti.

Eğer deli bir sapık istiyorlarsa,Donghyuck kafayı yemiş bir sapık olacaktı.

Sadece onlar için.

Çılgın bir karanlığın ona yaklaşmasına izin verdi ve sonra onla bir anlaşma yaptı. Onların sevgisi için ruhunu. Çıldırdı. Hâlâ onları seviyordu,ama farklı bir açıdan. Köşeleri severdi, onlara işkence ederdi, nasıl bir acı çektiğini göstermek için.

Onların zorluklarına kimin sebep olduğunu bilmelerine asla izin vermezdi. Ama yine de izlemeyi severdi, hepsinin acı çektiğini ve acı çektiğini görmeyi severdi.

Seni sevemezler. Delilik fısıldıyordu.

Nedenini anlayamamıştı. Onlara istediklerini vermişti. Onlar için kendini bir canavara dönüştürmüştü. Ruhunu deliliğe feda etti ve onlara kalbini hediye etti. Onları seviyordu. Onları çok seviyordu ve bu acıtıyordu. Onları çok seviyordu ve onlar için kendini katletmişti.

Ve onlar,

Ondan daha çok nefret ettiler.

Ne yapmalıyım? sormak istiyordu.   

Asla yapamazdı.

Dünyadaki hiçbir insan onu sevmiyordu, kimse onu umursamıyordu.

"Gör beni.

Lütfen gör beni.

Beni sevmek zorunda değilsin.

Sadece benden nefret etme."

-👑-

Dırım dırımm rıroıwtp

Kitap bana ait değil :) çok severek takip ettiğim bir yazarın kitabıdır. Yazarın ismi hikaye açıklamasında var. Ne zaman çeviri biterse o an yb atarımm.:)))

Monster | MarkHyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin