11

1.7K 145 32
                                    

Mahkeme bitmişti. Melissa artık babasıyla kalıcaktı. O plastik kadınla beraber.

Annesiyle kalmak istiyordu fakat mahkeme buna izin vermemişti. Şimdiden onu özlemeye başlamıştı.

Acaba onsuz ne yapacaktı?

Melissa mahkemeden sonraki gün okula gitmemişti. Zaten çok kötüydü. Birde üstüne o aptalları çekmek istemiyordu.

Okula gittiğinde arkadaşlarının tepkisini merak ediyordu. Kesin yine onunla dalga geçiceklerdi.

Annesi hakkında saçma sapan konuşacaklardı ve Melissa sesini çıkaramayacaktı.

Onu en çok sinirlendiren şey de buydu. Annesi hakkında konuşmaları.

Uyandığı gibi kalkıp üstünü giyindi. Her zamanki gibi özensiz giyinmişti.

Bir pantolon ve bir tişört. Saçlarına elini bile değirmedi. Okul çantasını sırtladığı gibi aşşağıya indi.

Babası ve plastik kadın kahvaltı ediyorlardı. Onları es geçip bisikletinin yanına gidecekken babasının ona seslendiğini duydu.

" Hey karnın aç değil mi? Haydi gel de kahvaltı yap. Annen senin için çok güzel şeyler hazırlamış."

Annesi mi? Daha dün tanıdığı bir kadın nasıl annesi olabilirdi?

Karnı açtı ama o kadın sofrada olduğu için tek bir lokma bile ağzına süremezdi.

"Hayır karnım aç değil okula geç kalıyorum çıkmam gerek."

"Pekala, ya paran var mı?"

"Var."

"Tamam o zaman, eve geldiğinde görüşürüz."

Melissa cevap vermeyip karşılık olarak kapıyı sert bir şekilde kapatmıştı.

Asla o kadına iyi davranmayacaktı. Babasından da o iğrenç plastik kadından da nefret ediyordu.

O kadın annesinin yerini almıştı. Tabiki de onu sevmeyecekti.

Bahçedeki bisikletini alıp okula doğru sürmeye başladı. Ve evet yine berbat bir gün Melissa'yı bekliyordu.

Melissa okulu düşünürken birden bire gülümsemeye başladı. Aklına Finn'in iki gün önce attığı mesaj gelmişti.

"Bilmediğim için değil seni üzdükleri için üzülüyorum."

Bu söz Melissa'nın o kadar çok hoşuna gitmişti ki, küçük bir kağıda yazıp mantar panosuna asmıştı.

Melissa okula geldiğinde bir çocuğun elinde broşürlerle insanlara birşeyler dağıttığını gördü.

Çocuk Melissa'yı görünce sırıttı ve broşürü Melissa'nın suratına fırlattı.

"Al bakalım ezik. Bak bana minnettar olmalısın normalde kimse seni çağırmayacaktı ama ben ısrar ettim. Evinde ucube gibi oturacağına gel partide ucubelik yap. Hem biraz eğlenmiş oluruz."

Çocuk gülerek arkadaşlarının olduğu yere baktığında Finn'in de orda olduğunu gördü.

Al işte rezil olmuştu. Oda herkes gibi onun bir ucube olduğunu düşünüyordu.

Finn yavaşça yerinden kalkıp Melissa'ya doğru yürürken Melissa korkudan kendinde değildi.

Kesin yanına gelip ona aşşağılayıcı şeyler söyleyecekti.

Fakat Finn öyle yapmadı. Tam tersine kızın küçücük ellerini kendi kemikli ellerine doladı ve okulun çıkışına doğru ilerlemeye başladılar.

Melissa son zamanlarda Finn sayesinde daha fazla yaşadığını hissedebiliyordu.










Bu birkaç bölüm geçiş bölümü olduğu için fazla karşılıklı konuşma olmayabilir. Öyle boş boş Melissa'nın hislerini okuyorsunuz. Üzgünüm ama elimden gelenin en iyisi bu.

OYlarınız ve yorumlarınız beni gerçekten mutlu ediyor!

F İ N N L E N D İ N İ Z

New a Finn| Finn WolfhardHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin