"Biri seni arıyor!...Biri seni arıyooor!... kankaaa biri seni arıyooor..."
Kulağımı tırmalayan tiz sesle gözlerimi açtım.Allahım, Çağla kankam bu nasıl bir sestir, birde yetmiyormuş gibi ara yerlerde sesi cızırdamış tam bir stres kaynağı.Üşenmemiş gitmiş zil sesim yapmış bunu yaa, iğrenç sesiyle öldürcek beni galiba.
Artık daha fazla dayanamayıp telefonu açıp kulağıma götürdüm.
"Berraaak! Neredesin, iki saatten beri seni bekliyorum.Hadi lan Geç kalıcaz okula, hep okulun ilk günleri böyle yapıyorsun."
Ayy evet bugün okulun ilk günü, bu günden itibaren 11. Sınıf oluyorum, aman ne kadar güzel.
" Tamam kanka sakin, şimdi çıktım evden geliyorum."
"Yalan söyleme bana, kesin ben aramadan önce davar gibi yatıyordun."
Nasılda tanıyor kankasını, canım Çağlam.
"Bak nasılda tanıyorsun beni ah canım."
"Tabi oğlum kaç senelik kankamsın o kadar olacak."
"Tamam, ben hazırlanıp geliyorum hemen."
"E bir zahmet canım hadi bekliyorum görüşürüz."
Telefonu kapatıp yataktan kalktım. Eveet bugün okulun ilk günü, kural bir, okulun ilk günü asla okul kıyafeti giyme.Eee napıyoruz kurallara uyuyoruz, bazıları hariç.Bazı kurallar çiğnenmek için vardır.
Banyoya girip rutinlerimi hallettim ve banyodan çıktım.Dolabımı açıp içini karıştırmaya başladım, bu karışıklikta da ne bulacaksam, dolabın içerisinden zorda olsa siyah bir pantolon, siyah, beyaz kareleri olan bir gömlek çıkartıp üstüme geçirdim, ayağıma beyaz spor ayakkabılarımı geçirip saçımı topladım.Aynadan son birkez yansımama bakıp telefonumu aldım.
Telefon burda, anahtar burda, parayı Çağla'dan hallederim.Tamamdır çıkabilirim.
Aşşağı indiğimde annem ile babamın uyandığını gördüm.Onlara hemen sarılıp ağzıma bi parça ekmek, birkaç tane siyah zeytin atıp çıktım.
Kapıyı kapatıp yola baktığımda herkezin telaşla kosusturdugunu gördüm.Tabi bugün pazartesi haftanın ilk günü haliyle Herkesde bir telaş.
Yolda ilerlerken karşıma benimle durmadan uğraşıp her zaman sinir etmeyi başaran sınıf arkadaşım Kerem çıktı.Bir gün bu çocuğa dersini vereyimde gününü görsün.Gerizekalı, hemen Çağla ile buna gününü göstermeliyiz.
"Naber Berrak, nasılsın?"dedi hemen.
"Valla Kerem, seni görene kadar çok iyiydim."
Gülmeye başladı, malmı bu çocuk? Ayy pardon sormama gerek yok gereksiz bir soru oldu çook Özür dilerim.
"Aaa niye öyle diyorsun ki Berrakcım.Bak üzülüyorum."
'cım' neyin yakınlığı bu.
"O, cım senin g...küfür yok, sakin Berrak, sakin kızım."
"Bencede senin gibiler küfür etmemeli Berrakcım."
"Ettirme o zaman!, çık şuradan." diye çıkışdım hemen.Beni durdurup
"Nereye gidiyorsun?" diye sordu. Senin olmadığın heryere giderim ben valla Kerem yeterki yanımda sen olma.
"Cehennemin dibine gidiyorum gelcenmi? İyimisin sen nereye gidebilirim tabiki okula." diyip yoluma devam ettim.
●●●
Okula doğru yürürken Çağla'nın arkasının bana dönük olduğunu gördüm ama yani bunu yapmadan duramam...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yâren
HumorBirbirleri için Dünyaları bile verebilecek olan iki arkadaş. Onlar Berrak ve Çağla... Eğlenceli kişilikleriyle karıştırdıkları olayları çözmeye çalışırken ki halleri sizleri kahkahaya boğacak olan iki kardeş.