Asya servise yetişebilmek için evden koşarak çıktı. Neyse ki servisi çok bekletmemişti. Hemen Pelin ve Damla'nın arasına oturdu. Evden çıkarken kafasına hiç bakmadan taktığı şapkasını birinin çektiğini hissedince korktu ki her zamanki gibi Can sinir bozuculuğunu konuşturuyordu. Onu takmayarak etrafına bakındı. Asya'nın gözüne arka koltuktaki çocuk ilişti. Bu çocuk oydu, dün sınıflarına gelen adı neydi? Unutmuştu. Hatırlamak için kızlara sordu. Pelin hemen Yağız diye atıldı. Biraz yüksek sesle söylemiş olacak ki çocuk onlara dönerek "Efendim" dedi. Pelin paniğe kapılınca Damla hemen arayı düzeltmek için yalandan bir kaç soru sordu. Çocuk olanları fark etmişti ama kızları bozmamak için hiç bir şey belli etmedi. Ne kadar da kibardı. Can olsa hemen olaya müdahale eder olay çıkarırdı. Oysa Yağız hiçte öyle biri değildi. Can'ın aksine çok kibar gayet beyefendiydi. En azından Asya böyle düşünüyordu. Nihayet okula vardıklarında kızlar sınıflarına gittiler . Can bir iki dakika sonra kapıda belirdi. Asya'yı gözüne kestirip yanına gitti ve gayet ukala bir tavırla bir gün önce söylediği notları istedi. Asya ne yapacağını sorunca da bir arkadaşının kardeşine vereceğini söyleyip geçiştirdi Asya'yı. Asya Can'ı takmadığı için üstelemedi ve notları verdi. Yinede merak etmişti sonuçta sınav zamanı değildi. Notlar kimin ne işine yarayabilirdi ki? Derken Meri'yi gördü kapıda yine her zamanki gibi çok mutlu ve enerji doluydu. O güzel gülümsemesiyle "GÜNAYDIN" diyerek girdi sınıfa. Belliki Berkin daha okula gelmemişti. Yoksa çoktan kapıda olurdu ve Meri bu kadar mutlu olmazdı. Berkin Meri'nin abisinin arkadaşıydı aslında her teneffüs Meri'yi korumak -sanki öldürecekler(!)- için geliyordu. Çünkü arkadaşı küçük kardeşini ona emanet etmişti. Yani Berkin'in Meri'ye karşı kötü bir niyeti yoktu yani galiba-Bunu önceden söylemedim çünkü tepkilerinizi merak ettim.-
İlk ders başlamıştı ama Rümeysa hala gelmemişti okula. Acaba hasta mı olmuştu? Kızlar onun için endişelenmisti. Bu yüzden teneffüste ilk iş olarak lavobaya gidip onu aradılar. Annesi açmıştı. Dün gece aniden ateşlenmiş şimdi hastanedeymiş durumuda iyiymiş öyle demişti Hürmet teyze. Kızlar ona iyi dileklerini ilettiklerini söyleyip telefonu kapattılar ve sınıflarına gittiler. Can yine sınıflarına gelmişti. Bu sefer yeni çocukla yani Yağız 'la uğraşıyordu. Yazık çocuk ona hiç bir şey söylemiyor sadece onu dinliyordu. Asya hemen araya girdi. Can'ı bir tek o durdurabiliyordu ama yinede biraz zorlaması gerekiyordu. Zar zor Can'ı susturdu ve sınıfına yolladı. Ardından çocuğa Can'ı takmamasını herkesle uğraştığını söyledi. Çocuk sorun olmadığını takmadığını yinede teşekkür ettiğini söyledi. Asya çocuğun gözlerine bakınca kendini bir garip hissetti. Ne olduğunu anlayamamıştı ama hemen kendini toparladı ve çocuğun yanından ayrılarak kendi sırasına geçti. Kızlar yine bir şeyler tartışıyorlardı. Asya o kadar dalgındı ki konuyu anlayamadı bile . Aslında anlamakta istememişti. O gün biraz durgun gibiydi. Bunu kızlarda fark etmiş olacak ki serviste hemen sorguya çektiler. O ise bir şey olmadığını dün müdürün dediklerinin . Aklına takıldığını söyledi. İlk önce o indiği için sorulara fazla mağruz kalmadı. Yani bir süreliğine. O gün hep birlikte Rümeysa' nın yanına gideceklerdi çünkü. Asya üstünü değiştirip elini yüzünü yıkadı. Annesinin yanağına bir öpücük kondurdu ve Rümeysa'nın durumunu anlattı. Annesi isterlerse onları arabayla götürebileceğini zaten orada işi olduğunu söyleyince kız diğer yanağınada bir öpücük kondurdu. Hemen gidip kızlara haber verdi . Kızlar parkta buluşma kararı aldılar. Evden çıkmak için hazırlanmaya başladılar. Annesi mor ipek bir elbise giymişti ve çok şık küpeler takmıştı. Asya onu böyle görünce şaşırdı ve ne olduğunu sordu. Annesi bu günün babasıyla evlilik yıldönümleri olduğunu söyleyince kız hemen toparlamaya çalıştı ama beceremedi. Annesi biraz kızıp gece geç geliceklerini bildirdi . Kızlar dedikleri gibi parktalardı. Hemen arabaya bindiler. Evin önüne gelince kadın kızların hepsine birer öpücük kondurdu. Kızlar mutlu olmuş bir vaziyette Rümeysa'nın yanına gittiler . Rümeysa onları görünce çok sevindi. Ama yinede neden zahmet ettiklerini sordu derken güle güle işleri bitti. Saat geç olduğu için gitme vakti gelmiş demekti. Kızlar arkadaşlarından ayrıldılar. Beraber yürümeye başladılar. Meri için yol ayrılıyordu. Diğerleri ile vedalaşıp yoluna devam etti. Otobüsten indiğinde mahallede yürümeye başladı. Ama bir anda karşısına biri çıkıverdi. Kız korkmuştu. Kalbinin sesi çok uzaktan bile duyuluyordu. Tam çığlık atıcaktı ki bir el ağzını kapattı. Tam daha korktu derken karşısında ki yüze bakınca abisi olduğunu farketti . Bir an ne yapacağını bilemedi. Kendine gelince hemen deli gibi özlediği abisinin boynuna sarıldı. En son yazın başında görüşmüşlerdi. Abisi okul için Fransa'ya gitmişti. İki kardeş sohbet ede ede eve geldiler. Eve geldiklerinde onları yeni bir sürpriz bekliyordu. Annesi çok güzel bir pasta ve abisinin sevdiği bir kaç atıştırmalık yapmıştı. Kendi aralarında küçük bir kutlama yaptıktan sonra Meri odasına çıktı ve eskiden yaptıkları gibi abisiyle beraber uyuyabilmek için odasını azda olsa topladı. Abisi elinde bir albümle odasına girdi. Bu ikisinin küçüklük albümüydü. Belliki abisi bu gün Meri'nin hayatını sorgulayacak ve küçüklükten hikayeler anlatıp abilik yapacak...
Asya eve geldiğinde annesinin dediği gibi hiç kimse yoktu. Üzerini değiştirip yemek yemek için mutfağa indi. Annesi o gün yemek yapmamıştı belliki kendisinin bir şeyler yapması gerekiyordu ama canı hiç yemek yapmak istemiyordu. En iyisi dışarıdan söylemek diyerek bir şeyler sipariş etti. Siparişleri alırken merdivenden çıkan kişi dikkatini çekti. Kimdi o? Seslendi çünkü daha önce gördüğü birine benzemiyordu. Çocuk dönünce onun Yağız olduğunu fark etti ve burada ne yaptığını kime geldiğini sordu . Oda sakin ve şaşırmış bir şekilde üst katta oturan teyzesine geldiğini söyleyince kız iyice şaşırdı. Daha önce üst kattan hiç kimseye böyle birinin geldiğini hatırlamıyordu. Yemeğini yedikten sonra canı sıkılınca yukarı çıkmayı düşündü . Her canı sıkıldığında yaptığı gibi. Tam üstlerinde oturan Melek teyze çok iyi bir kadındı. Asya ne zaman canı sıkılsa, kendini ne zaman kötü hissettse yukarı çıkar onunla konuşur, dertleşir eve geri dönerdi. Bugün de yapmak istedi . Hem belki Yağız onlardadır. Eğer ordaysa onunla konuşabilir, tanışabilirdi. En sonunda gitmeye karar verdi ve üzerini değiştirip yukarıya çıktı. Kapıyı çalmakta hala kararsızdı. Ama en sonunda çaldı. Kapıyı hep gülen yüzüyle Melek teyze açtı. Ona canım sıkıldı deyip içeri girdi.🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸
Evettt tahminler.. Yoksa Yağız'ın teyzesi Melek teyzemi? Ya da Asya yanıldı mı ? Yağız karşı komşuya mı geldi? Asya içerde Yağız'ı görücek mi görmicek mi?? Tahminler yorumaaa 😊
See you..
Bb..
Tschüss..
🍃🍃🍃
🌈🌠🌈🌠
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beş Mükemmel Kızın Maceraları
ChickLitArkadaşlığın ve aşkın en güzel ve en saf hali. Beş farklı hayat beş farklı macera ...