Hazırlanmış yola çıkmıştım.
Öykünün aile evinin önünde birden bi kurşun yağmuruna yakalandım. Şaşırmıştım. Aniden beklemeden gelen kurşunlar beni ağır yaraladı. Kendimi koruyamadım.
Çok kötü bir durumdaydım. Neye uğradığıma şaşırmıştım. Acı hissediyordum kanlar akıyordu ve bütün vücudum ıslak dı. Tabi ki Kandan !Tak tuk Tak tuk diye ayakkabı sesi duyuyordum. Bi adam eğildi bana doğru kazağımdan tutarak beni kendisine doğru yani yukarı doğru çekti. Yaşlı bi adamdı. Bana bakarak sırıttı ve "Sensin o meşhur Sinan Bey ? Ahh? Sensin benim kızıma dört gözle bakan, tavlayan, kullanan. Kızım salak ola bilir belki ama senden daha salak olamaz. Beni şimdi çok iyi dinle çünkü sana diyeceğim son cümlelerim olacak sonra geberip gideceksin saten o yüzden kulaklarını aç ve beni iyi dinle. Ne benim kızımdan sana yar olur ne senden bana layik bi damat. Kendini birşey sanıp da buraya gelmekle büyük Hata yaptın. Hayatta yapabileceğin en kötü kararlardan birini yaptın. Kızımla konuştum o sensiz, mutlu, huzurlu ve para içinde bi hayat yaşayacak... Bülentle ve sende ondan uzakda yani cehennemde onu izleyerek perişan olacaksın. Hahahahaha Birşey yapamayacaksın! Sadece izleyeceksin. Hahahahah" dedi. Gülerek bi kurşun daha sıktı. Sessiz bi kurşun. Tam Göğüsme !
Kulağımda bi baskı içimde bi acı hissettim ondan sonra karanlık çöktü gözüme veeee öldüm sandım.
Gözlerimi geri açtığımda üstümde toprak gördüm. Beni diri diri gömmüşlerdi.. bundan emindim. Üstümdeki toprakları yok etmeye çalışıyordum acı vardı acı çekerek çırpınıyordum. Bağırdım sesimi duyan olur sandım ve şanslı çıktım. Bir ses duydum biri benim 'mezarımın' yanındaydı ve bana sesleniyordu. "Kim var orda"... titreyerek korkarak sormuştu. Topraklardan dolayı konuşamıyordum. Ellimi yukarı kaldırarak ve üstümdeki toprakları ordan oraya atarak benim yaşadığımı belli etmeye çalışdım. Birden "Bekle geri döneceğim" dedi ve ondan sonra başka bi ses duymadım. Korkuyordum evet ama o anda aklım fikrim dahala Öykü deydi.
Aradan kaç saat geçti bilmiyorum ama uzun bi süreydi. Birden bir kaç kişinin sesini duydum ve üstümdeki toprakların azaldığını hissettim. Nefes alabiliyordum. Rahat rahat!
"Bu nasıl olabilir? Yaralı ve kaç saattir kaç gündür burda yatıyordur Allah bilir.. ama daha yaşıyor allahım bu bi mucize" denildiğini duydum.Ondan sonra beni yavaşça kaldırdılar, o mezar denilen yerden. Yarı baygın yarı aygın bi şekilde hastaneye götürüldüğümü hissettim. Ve daha fazla aci çekmeyeyim diye beni sakinleştirerek uyuttdular. Sonrasını hatırlamıyorum.
Geri kalktığımda yanımda bi adam vardı. Beni taburcu günü alıp evine götürdü. Belliydi, tam iyi olana kadar beni salmayacaktı. Böylece 4 aya yakın yanında kaldım. Iyi anlaştık ve o adama Baba dediğimi adama herşeyi anlattım. Ailemin yok olduğunu, Öyküye aşık olduğumu ve Babasının beni vurduğunu anlattım. Ikimizde aynı düşünceyi paylaşıyorduk - Öykü Baba zoruyla evlenmeyi kabul etmişti. O beni seviyordu. Babası beni kabul etmiyordu o da bunu biliyordu. Benim vurulduğumu biliyor muydu ah onu bilmiyordum!
Kaç kez yola çıkıp onu kurtarmayı düşünüyordum ama Babam dediğim o adam bana izin vermiyordu. Bana birşey olabilir diye beni sakinleştirerek uzak bir yere göndermişti. Korkuyordu. Beni oğlu olarak gördüğü için korkuyordu. Ah bide ona yemin etmiştim. O sağ olduğu sürece hiç birşey yapmayacağımı.
Büyük bi zaman sonrası, yani 8 sene sonra Babama vefat etmişti. Bir kaç ay cok üzgündüm ama ondan sonra yola çıkarak Öykümü korumaya yemin etmiştim. Onu koruyacaktım. Evli olsun olmasin. Babası beni yine öldürmeye kalksın kalkmasın. Onu alıp ordan götürecektim!
Öykünün baba evine varmıştım. O eski zamanlar gibi o ağacın arkasında yine bekleyerek Öyküyü takıpe almıştım. Acaba o evde yaşıyorlar mı ? Acaba nasıl ?? diye merak ediyordum. Bide bi fırsat bekleyip ona yaklaşmak istiyordum.
O ağacdan direk Öykünün odasına baka biliyordum...O anda tek bi arzum vardı.
Keşke merak etmeseydim ! Çünkü odasında gördüklerim beni maf etmişti.Perişan olmuştum resmen!
Babası beni istemediğinden emindim ve o Bülentle evleneceğini bile tahmin etmiştim... Yanı niye yine peşine takılmıştım bilmiyorum.