Öykü ağlayarak "Sinan...Sinanım. Biliyorum çok acı çektin ve dahala çekiyorsun. Bende çok açılar çektim. Daha bugün yaşadığını öğrendim. Nerden nasıl başlayayım" diyerek elinin tekini Sinanın kafasının üstüne koyar ve "Ben sana yalan söyledim af eyle beni. Babam hiç bir zaman hasta değildi. Babamdan korktuğum ve seni ondan korumak istediğim için sana çok yalanlar söylemiştim belki benden vazgeçersin diye. Benim Babam bizi ilk günden beri biliyordu ama birşey söylememişti çünkü beni Bülentle - arkadaşımın oğluyla evlendirmek istiyordu....Bülent in Babası felç geçirmişti daha o küçükken ve Babam babasına söz vermişti Bülenti kendi oğlu gibi sahiplenceğini. Ben Bülentle büyüdüm onu Abim olarak gördüm ama Babam bizi ikimizi evlendirmek için planlar kurmuş du bile. O gün Bülent bizi görünce ve yanımıza geldiğinde bizi aslında korumuştu eve giderken bana Babam görmeden beni ordan uzaklaştırmak istediği için yanımıza geldiğini ve beni ordan götürdüğünü anlattı. O da biliyordu bizi o da bana o gün eve varınca anlatmıştı. Babamdan duymuş ve görevlendirilmişti beni senden korumaya ve ayırmaya. Ama Bülent benim her zaman mutlu olmamı istediği için Babamla konuşmuş haberim yoktu Babamda o gün seni bize çağırmıştı...Beni de evden yollamıştı...Çok mutluydum o gün Babam seninle konuşacaktı ve seni kabul edecekti ama sen gelmedin. Sonra eve vardığımda Babam Polisler ve Bülent evdeydi. Onlara ne olduğunu sorunca bana senin öldüğünü söylediler. Sonra seni bana gösterdiler. Çok yaralıydın. Bana seni birisi öldürttüğünü söylediler. Çok fena olmuştum ve seni götürmüşlerdi. Daha çok bilgi istemiştim bana yardım eden yoktu. Bülent bile yardım edemedi bana. Seni kim niye öldürttüğünü veya nerde nasıl bulunduğunu öğrenmek istemiştim ama cevaplar bulamadım. Ve sonra Hamile olduğumu öğrendim. Bak bu Sinan senin oğlun. Senin adını verdim ona Sana çok benziyor. Seni özlediğim zamanlar ona sarılıyorum, öpüyorum , kokluyorum. Sen kokuyor bizim oğlumuz. Hamile olduğumu Babam öğrendiğinde bana çok kızmıştı ve bebeğimizi öldürmek istiyordu. Elalem ne der. Onunurm şerefim diye beni kaç gece dövmüştü. Babam beni hep döverdi. Ama bebeğimizi dövmesini çok fazla kabul edemezdim o yüzden bi gece kaçmayı düşünmüştüm ve kaçacaktım da taki Bülent elimden tutarak bana doğru olmadığını ve Babamla konuşacağını ve bi çare bulacağını söz vermişti. Ve çare benimle evlenmek çoğumuzun Babası olmaktı. Ben ilk başta karşı gelmiştim ama sen yoktun bebeğimiz babasız kalmasın diye kabul etmiştim ama bi şart koymuştum. Asla asla gerçek Evliler gibi olmayacaktım yani ilişkimiz olmayacaktı o sadece Sinanın Babası olacaktı bu kadar. Yatağımız bile ayrı. Senin yerini alamadı ama Sinanımıza iyi babalık yaptı ve bana iyi arkadaş oldu. Seni hep kalbimde yaşatmıştım. Ve seni hep seveceğim yemin etmiştim.....Ve Yinede hayatıma devam etmek zorundaydım... Ama Ipeğin yanımıza geldiği ve herşeyi anlattığı an..içimde bi sevinç oluştu. Yine içimde bi mutluluk hissi ama sen belki herşeyi yanlış anlamışsındır....., Ama sen yaşıyorsan niye beni yine aramadın veya evime gelmedin?" dediği an ona olayı anlattım. Babasının vurduğunu anlattım kanıt olarak defteri okuttum.
Öykünün yüzü birden çöktü. Inanamadı. Öykü nün gözünden akan bi damla yaş ve dedikleri Sinanın gözünün açmasına sepeb oldu. Ipek gözlerine inanamadı. Sinan sadece bakıyordu birden Hemşire girdi odaya ve üçüsünü dışarıya saldı. Kapıya çıkan Öykü ve Ipeğin karşısında Bülent duruyordu. Öykü ağlayarak Bülente doğru yürüdü. Bülent "O iyi olacak" demeden Öykü ona bi tokat attı. Bülent şaşırmıştı ne olduğunu anlamamıştı. Öykü Bülente bakarak "Sen biliyordun demi? Sende Babama yardım ettin demi? Aslında Arkadaşım değildin demi aslında bana aşık olmuştun ve Sinanla beni ayırmak için Babamla bir oldun demi ?" diyerek tokat üstüne tokat attı. Bülent Öykünün iki ellini tutarak " Ne saçmalıyorsun" dedi. Öykü daha çok ağlayarak "Ona vurdunuz silah la sonra diri diri gömdünüz ölür muhakkak geberir sandınız ama ölmedi o yaşıyor anladın mı? ölmedi yaşıyor o, Sinan yaşıyor ama o seneler ne olacak eh? Bunun hesabını verceksiniz sende Babamda dövün öldürün beni istiyorsanız ama hesap verilecek ...vereceksiniz!" Bülent daha çok şaşırarak ne olduğunu sorar ve Ipek herşeyi anlatır. Öykü Bülente yine sorar "Sen mi yaptın ? doğruyu söyle? Babama yardım ettin mi? Biliyor muydun?" Bülent hiç alakası olmadığını o günde işi olduğunu ve arkadaşlarıyla dışarda olduğunu anlatır. Ve küçük Sinanın üstüne yemin eder. Öykü yinede inanmaz. Tam o anda Öykünün babası gelir ve Öykü onada ağlayarak sorar Babası Öyküye herşeyi anlatır. Bülent in haberi olmadığını ve Sinanla Öyküyü ayırmak istediği için Sinanı öldürmek son çare olduğunu söyler Ve Sinanı öldü diye bildiğini yani yaşadığını bilmediğini, canlı canlı gömek istemediğine de ekler. Öykü bağırarak isyan ederek oğlunu alır ve ordan gider. Babası ama hiç pişman değildir ve Sinanın bu sefer ölü olduğundan emin olmak için doktoru çağırır. Doktor ise iyi haber verir. Sinan iyi ve yine gözlerini açtığı için hayati tehlikeyi atlatmıştır. Bu haber Öykünün Babasını pek sevindirmez ve Babası yeni Plan yapmak için hastaneyi terk eder...