“Azizim! Fânî olan şu hayata mağrûr olmak hiç bir fâide vermez. Zira hayat dediğimiz şey, desti gibi topraktan olan ve desti kadar bile mukâvemeti bulunmayan şu vücutla kâimdir. Böyle olan bir hayata mağrûr olmak çamur desti üzerine çıkıp da sıçramaya benzer. Bugün kırılmazsa bile mutlaka yarın kırılır!
Azizim! Ufacık bir matlabın adem-i husûlünden dolayı me’yûs ve mükedder olma! A’zamına muntazır ol! Çünkü felekte yıldız kaybolunca âfitâb tulû’ ediyor. Sen de tecelliyâta muntazır, zuhûrâta tâbi ol!
Senden bir kaç kişinin memnun olması kâfîdir. Yoksa dünyada herkesin muradı üzere yaşamak insan için mümkün değildir.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can Veren Pervaneler
Diversosبه هم بر مکن تا توانی دلی که آهی جهانی به هم بر کند Elinden geldiğince hiç bir gönlü perişân etme Çünkü bir âh cihânı alt üst eder Sadi-i Şîrâzî / Gülistân / Hikaye 26