1. bölüm.

33 12 18
                                    

Sabahtan beri durmayan sağanak yağış daha da şiddetini arttırmıştı ve hâla bir müşterinin gelmesini bekliyordum aptal gibi. Neden? Çok sevgili patronum kıyamet bile kopsa tam 22:00 da kapanacak diyorsa dakikası dakikasına uyulacaktı. O yüce patron çünkü. Ailemi özlemiştim daha doğrusu evimdeki o rahatlığı özlemiştim. Annemin o şevkatli kollarına hasret kalmıştım aslında iki arkadaş ev tutmuştuk günlerim güzel geçiyordu fakat fazlasıyla zordu. Kafamı iki yana sallayarak dışarıdaki masaları içeriye taşımaya başladım. 10 dakika erken kapatsam sorun olmazdı. Montumu üzerime geçirip dükkanı kapattım. Daha ne olduğunu anlayamadan bir apartmanın girişine sıkıştırıldığımda ağzımı açtım hızlı bir şekilde kasvetli elleri dudaklarımı kapattı. Apartmanın loş ışığında çok fazla seçemesem de yağmurun ıslatmış olduğu saç tellerinden yüzüne damlayıp usulca yüzünden akıp giden su damlaları, kusursuzluğuna güzellik katan çene kemiği, ifadesiz suratı. Güzeldi.

İki saniyede bir arkasına bakıp durdu. Başıma ne geleceğini bilmeden kuzu gibi kurban olan ben fazla sakindim. Birkaç tane siyahi adam koşarak yanımızdan geçti. Loş ışığa rağmen fark etmemişlerdi. İfadesiz suratı bir anda gevşedi gülümsedi. Gözüm tebessüm eden dolgun dudaklara indiğinde yutkundum. Geri gözlerine odaklandım. Sessizce kulağıma fısıldadı.

Star Of My PastHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin