3. Bölüm - 'Esas Egemen Olmak'

1.7K 96 32
                                    

Güneşin ilk ışıkları, evin camlarından içeriye vurmaya başladığında, Hazan daha yeni dalmış olduğu uykudan yavaş yavaş gözlerini açarak uyandı. Hemen saate baktı daha vaktin erken olduğunu görünce rahatladı. En son yaşadıkları geldi aklına, dün gece Yağız'ı Gökhan'la birlikte hastanede bıraktığını hatırlayınca yine pişman oldu. Her ne kadar Yağız zorla getirmiş olsa da onu buraya, gelmemeliydim dedi kendi kendine kızarak sonra Hızla telefonu eline alıp, Yağız'ı aradı.

Yağız gece Hazan'ı eve bıraktıktan sonra hastaneye giderek doktorla babasının cenazeye katılıp katılamayacağını konuştu. Doktor dikkatli olunması koşuluyla katılabileceğini söylemişti. Daha sonra Gökhan'ı eve yollayıp üzerini değiştirmesini sağladı. Gökhan geldikten sonra Yağız'da üzerini değiştirmek için plazaya gelmişti şimdi.

Gün yeni yeni ağarıyordu, Yağız kahvesinden bir yudum olarak, bir yandan Güneşin doğuşunu seyredip, diğer yandan da dün gece yaşadıklarını düşünüyordu. Selin'in ölümü, Yasemin, babasının durumu canını sıkıyordu. Sonra Hazanla konuştuklarını hatırladı... Yeni Bir hayat, yeni bir gelecek ve inanacak şeyler dedi kendi kendine. Bu belkide İstanbul'da Güneş'in doğuşunu izlediği son geceydi. Yanına Hazan'ını da alıp gidecekti bu sefer kararlıydı. Bunları düşünürken telefonu çaldı. Hazan. Yağız telefonu eline aldı, güneşe tekrar baktıktan sonra hiç tereddüt etmeden açtı.

"Günaydın."

Hazan Yağızın sesini duyunca derin bir nefes alıp "ohh" diyerek içini çekti. Sonra merakla sordu.

"Günaydın, evde misin?"

"Evdeyim az önce geldim şimdi hazırlanıp cenazeye gidecem..."

"Peki baban?"

"Doktorla konuştum o da cenazeye katılacak, sonra işte Bakım evine bırakacağız.."

Hazan, Yağızın sesinin titrediğini fark ettiğinde konuyu dağıtmaya çalıştı.

"Şey ben Annemle Ece'yle birlikte gelmiyorum cenazeye. Halletmem gereken küçük bir işim var."

Yağız telefonun öbür ucunda duraksadı.

Ne işi olabilir ki böyle bir günde? Diye düşündü ve merakını gidermek için sordu.

"İş mi? Ne işi?"

Yağızın bu soruyu soracağına tahmin etmişti Hazan ama söylemek istemediği için kaçamak bir cevap verdi, onca işi vardı bir de bunu düşünmesini istemiyordu.

"Yok önemli değil halledip gelecem. Ayrıca sen şimdi beni düşünme Yağız... Senin daha önemli işlerin var şuan, hem cenaze kalabalık olur, daha o işlemleri halletmen gerekmiyor mu?"

Yağız bu soruya Hazan'ın hiç beklemediği bir cevap verdi, aslında bu duruma kendisi de şaşırmıştı, beklemediği bir hareketti.

"Avukatla konuştum, Cenaze işlemlerini Nil ve Sinan halletmiş."

Hazan şaşırarak,

"Yaa, iyi o zaman ben cenazeye yetişmeye çalışacağım. Kendine çok dikkat et aklım sende."

Yağız bu ilgiye hafif tebessüm ederek cevap verdi.

"Peki ederim, Sen de dikkatli ol" dedikten sonra "Görüşürüz." diyip kapattı telefonunu .

——————————

Cenaze başlamak üzereydi ve nerdeyse herkes gelmişti, Yağız gelenlerin çoğunu tanımıyordu bile. Herkes tek tek gelip baş sağlığı dileyip ne kadar üzgün olduklarını dile getirdikten sonra namaz için saflara geçmeye başlamışlardı fakat Yağız elinde Hazım Bey'in oturduğu tekerlekli sandalye ile ayakta beklerken hiç birini umursamıyordu. Gözleri sadece hala ortalıkta olmayan Hazan'ı arıyordu. "Nerede kaldı?" diye soruyordu kendi kendine. Hoca tekbir getirdikten sonra herkes saflara geçti, Yağız'ın şimdi tüm dikkati dağılmıştı, musalla taşının üzerindeki tabuta baktı, sonra onun önünde duran resime hâlâ inanamıyordu. Kardeşim dediği gencecik kızın, bedeni şimdi o tabutun içindeydi. Yaşadıkları geldi aklına, Selin'in hastanede, Yasin'in elini tutup onları bıraktıgı anı hatırladı, sol gözünden bir damla yaş istemsizce aşağı süzüldü..
Namaz kılındıktan sonra herkes mezarın başına gelmişti. Yağız, Selin'in ayaklarını, Gökhan ise başını tutarak kefeniyle birlikte koydular mezara. Sinan ise mezarın başında kala kalmış ağlayarak onları seyrediyordu. Yağız ellerini silkeleyip çıktı mezardan Gökhan da çıkıp göz yaşlarıyla ilk toprağı attı. Bunu Bir kaç defa yavaş hareketlerle tekrarladı. Sonunda dayanamayıp küreği Yağıza uzatmak istedi fakat Yağız küreği elinden bir an bırakacak gibi oldu, eli gözlerine gitti arkasını dönüp gitmek istedi ama birden kolunda bir el hissetti. Hazan.

Bana 'Biz'i FısıldaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin