(S2)Bölüm 47 Sesli söylemişim!!

87.3K 5K 450
                                    

Arkadaşlar telefonumu oteldeki birinin şarj şeyinden ettim ama şarjım her an bitebilir bitmeden sizi haberdar etmek istedim. Bu arada yorumlardaki destekleriniz için teşekkürler

•Ayaz•

Londranın gözüne geldiğimizde direk taksiden atladım

Sonra parayı ödemem gerektiği aklıma gelince geri dönüp parayı verdim

Gözün önündeki sıraya baktım

Çok zor olmasa gerek Açin zaten sıradaki tek mor saçlı insandı onun yanındada Cemre.

Ve Marc kolunu cemrenin boynuna dolamış ve burdan bile onun göğüslerine baktığını görebiliyorum

Hemen telefonumu Cemreyi aradım

Meraklı olduğu için telefonu açıcak ve insanların yanında konuşamiycağı içinde sıradan çıkıcaktı

Telefonu açıp Marca beklemesini söyleyen bi işaret yapıp tamda tahmin ettiğim gibi sıradan çıkıp görmeden bana doğru yürümeye başladı

-Ne var Ayaz?

-Hiiç naptını merak ettim

-Mal mısın ya?

-Marc niye seni elliyo?

-Ne?Sen nerden?

Etrafına bakındığında telefon klübesinin arkasına saklandım

-Soruma cevap ver

-O beni ellemiyo

-Ayrıca göğüslerine yemek bulmuş turabi gibi bakıyo

İstemsizce göğüslerini kapadığında içimden kahka attım

-Seni ilgilendirir mi?Sen git o fransız Salopun göğüsleriyle ilgilen

Kahka attım

-Fransız sürtük mü?

Tekrar güldüm

-Hani şu ağzına düşecek olan

-Kıskandın mı?

Gözlerini açıp dudağını ısırdı

Hayır yapma!

Yerimden doğruldum

Neyseki telefon klübesinin içi boş

-Yapma!

-Ha?

-Sana dudağını ısırma diye daha ne kadar söylemem lazım?

-Sanane dudak benim diş benim sana noluyo?

-Cemre kaşınma

-Yoksa?

Evet bu bardağı taşıran son damlaydı

Telefon klübesinin arkasından çıkıp Cemrenin kolunu tutup onu klübeye çekip kapıyı kitliyorum

"Ayaz!?"

"Sana yapmamanı söylemiştim"diyip dudaklarını öpmeye başlıyorum

Beni itip geri çekilemiyo çünkü kücücük yerdeyiz

"Ayaz!Birileri görücek cam burası"diyip etrafa bakıyo

"Kampüsteki oda boş üstelik camda değil"diyip piç sımayl yapıyorum

Kızarıp kaşlarını çatıyo

"Sapık!"

"Aslında benim için mekan farketmez"diyip ellerimi iki yanına koyuyorum böylece kaçamaz

"Ya sen gidip Salopla uğraşsana"diyip başını kaldırıyo

"Onun adı Colett ve sevgilisi var"diyorum gülümseyerek

Gözleri büyüyo

"İyide seni nerden tanıyo?"

"Fransaya gittiğimde aynı sınıftaydık"

"Fransızca mı biliyosun?"

Kafamı sallıyorum

Dışarı bakıyo

"Senin yüzünden sıramı kaybettim"

Açin Tuna ve Marc çoktan binmişti

"Güzel"diyip kolundan çekip klübeden çıkarttım ve sıraya soktum

"Napıyosun?"

Sıra bize geldiğinde onu kaninin içine çektim

Kapı kapandı ve hareket etmeye başladık

"Burası cam"dedim Cemrenin arkasından kulağına doğru

Donup kaldı

"Yani?"

"Ve kimse bizi göremez"dedim ellerimi onun pantolonunun ön ceplerine sokup kendime çekerken

"S-Saçmalama Ayaz"

"Neden olmasın ki?"dedim kulağına doğru fısıldadığımda içinin ürperdiğine emindim

Ellerimi cebinden çektiğimde bana doğru döndü

Bende ellerimi iki yanına koydum

"Ayaz napıyosun?"

"Birikmiş cezaların vardı"

Yutkunuyo sonra gözü arkama takılıyo

"Şu an değil. Günbatımını izlemek istiyorum"

Ellerimi yanından çekiyorum ve onun yanına cama yaslanıyorum

Artık sıkıldım

Galiba ondan hoşlanıyorum

Onu her gördüğümde öpmek istiyorum

O gün onu sevdiğimi söylediğimde askında şaka değildi

Onu...seviyodum

"Fransızca biliyo musun?"

"Ha?"bana dönüyo

"Hayır"

Güzel

"Je t'aime, mais j'ai trop peur de vous dire(Seni seviyorum ama bunu sana söylemiycek kadar korkağım)"

Kaşlarını çatıp bana dönüyo

•Cemre•

Seni seviyorum dedi!!

Hayır fransızca bilmiyorum ama Je t'aime seni seviyorum demek

"Je(Bende)"

Gözlerini belerterek bana dönüyo

Hasiktir!

Sesli söylemişim!!

Tadadadaaaam nasıl ama? Ya arkadaşlar şimdi benim şarj %67 ve şarj aletim yok eğer şehre inersek alıcaz bu nedenle yb gönderemeyebilirim

47 bölüm olmuş aq biraz kabullensinler artık dimi yane

Neyse ya öyle işte

Sizi seviyorum

Sizede bi Je t'aime(Jötem)

Öpüldünüz

Avcunu YalarsınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin