5

781 56 55
                                    


Liam:

Ders boyunca Justin'in dediği şeyi düşünmemi durduramadım ve başka kimlerin böyle düşündüğünü merak ettim. Şimdiye kadar kimse hiçbir şey söylemedi ve memnundum. Dedikodulardan nefret ederim.

Dersten sonra öğle yemeği için adımladım, öğretmenlerden ve bilgiden biraz uzaklaşmaya minnettardım. Bununla ilgili daha az umursayabilirdim. Kafetaryaya yürürken masamızda iyi bir arkadaşımız olan Louis'yle oturan Niall'ı gördüm. Onlara selam diyerek yanlarına oturdum. Bana gülümsediler ve ben gelmeden önceki sohbetlerine geri döndüler.

"Onu görmek için sabırsızlanıyorum," dedi Niall deli gibi sırıtarak. Louis kafasıyla onayladı.

"Biliyorum! Lanet olası seksi olduğunu duydum." Kaşlarım onların sohbetine çatıldı, annemin benim için paketlediği öğle yemeğini çantamdan çıkarırken.

"Kim hakkında konuşuyorsunuz?" İlk Niall cevapladı.

"Herkes yeni gelen çocuk hakkında konuşuyor. Söylenene göre o kız gibi giyiniyormuş ve tüm oğlanlar onun nasıl ateşli olduğundan bahsediyor," diye açıkladı Niall kafeteryada Zayn'i ararken. Başka kim hakkında konuşabilirlerdi ki zaten?

"Zayn'i demek istiyorsun." Louis bana baktı.

"Onu gördün mü?"

"Evet, o benim komşum," diye cevapladım. Niall koluma vurdu.

"Senin komşun mu?! Neden bana hiç söylemedin? Sen korkunç bir arkadaşsın." Gözlerimi devirdim.

"Herneyse," diye geveledim ve sandiviçimden bir ısırık aldım. Niall'a Zayn'i söylemedim çünkü o kadar da önemli bir konu olduğunu düşünmüyordum. Konuşmaya devam ettiler ve ben sandiviçimi yedim, kalabalık kafeterya konuşmalar ve kahkahalar yüzünden sesliydi ve sonra aniden sessizleşti. Muhtemelen sinek uçsa duyulabilirdiniz. Kafam karışmış gibi etrafa baktım ve herkesin bir şeye odaklandığını gördüm. Ya da birine dersem daha doğru olurdu.

Kafeteryanın girişinde duran kişi Zayn'di, yanağında bir kırmızılıkla dudağını ısırıyordu ve elinde pembe bir yemek kutusu tutuyordu. Gergince etrafa baktı, ve sonra gözlerimiz birleşti. Hafifçe gülümsedi ve bana yürüdü, aniden gergin hissettim. Kalbim düzensizce atıyordu ve avuçlarımın içi terlemeye başlamıştı. Son kez böyle hissettiğimde Sophia'ya çıkma teklifi ediyordum. Tanrım, bugün benim neyim var?

"Hey," dedi Zayn utangaç bir şekilde, yanımda durduğunda. Gülümsedim ve terli ellerimi kotuma sürttüm.

"Hey."

"Otursam sorun olur mu?" Sordu ve ben evet diyemeden Niall benden önce davrandı.

"Evet!" dedi ve sırt çantamı sandalyeden yanımıza doğru itikledi. Zayn kıkırdadı ve oturdu. Louis ve Niall ikisi de sırıtıyorlardı. Kafeteryadaki herkes bize bakıyordu ve sonra Justin'in söyledikleri kafamda çınladı. İnsanların aramızda bir şey olduğunu düşünmelerini istemiyordum çünkü yoktu böylelikle kibarca izin isteyerek masadan kalktım.

"Sophia'yla oturmaya gideceğim, tamam mı? Sonra görüşürüz çocuklar," dedim ayağa kalkarken. Niall ve Louis bana el salladı ama Zayn'in bakışını kafamın arkasında hissedebiliyordum. Bana büyük ela gözleriyke bakıyordu ama bakışından kurtuldum. O iyi bir insan ve biliyorum insanların ne düşündüğünü umursamadığımı söyledim ama umursuyorum.

Sophia ve arkadaşlarının yanına oturdum, yanağına bir öpücük kondurdum. Kıkırdadı. Zayn'inki kadar tatlı değildi ama herneyse. Dudaklarımı öptü ve arkadaşlarıyla konuşmaya geri döndü. Sıkıcı sohbetlerini dinlemedim ve Zayn'e baktım. O Louis'yle konuşuyordu Niall'ın eli belindeyken, ona sırıtıyor ve dudağını yalıyordu. Refleksle yumruğumu sıktım. Niall'ın elini yavaşça aşağı indirmesini izlerken kıskançlık beni ele geçirdi, ve Zayn ona gülümsemeyle baktı.

Çenemi sıktım ve bakışlarımı çevirdim. Onun yerine Sophia'ya baktım, onun güzel yüzüne ve vücuduna. Ve aklım onun ve Zayn'inkini karşılaştırdı ve Zayn kazandı. Bu düşünceleri ittim ve belki kendimi ondan uzak tutarsam daha iyi olurdu. Daha az aklım karışırdı.

-

Birkaç gün geçti ve şöyleydi: az çok Zayn'i dikkate almıyorum ve Sophia'yla daha çok zaman harcıyorum. Kız arkadaşımla.

Daha kötü hissediyordum. Zayn benimle konuşmaya çalıştığında kısa cevaplar veriyordum ve başka yöne yürüyordum. Bu, spor dersinde bütün erkekler onu dikizkerken ve o bana yalvaran gözlerle bakarken çok daha zordu. Onlara sadece geri çekilmelerini söyledim ve bu kadardı. Bugün dışında.

Zayn'i bütün gün görmemiştim ve kendime endişelenecek bir şey olmadığını söylüyordum. Muhtemelen hastaydı. Ya da ölü, dedi beynim aynı anda ama onu yok saydım. Futbol idmanından eve sürerken ve onu yürürken görene kadar. Kısa kot şort ve lacivert bir hırka giyiyordu. Bacakları muhteşem görünüyordu ve ona bakmaktan kendimi alamadım.

 Bacakları muhteşem görünüyordu ve ona bakmaktan kendimi alamadım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Arabamı yavaşlattım ve onun yanında durdurdum. Okuldan uzaktaydık yani kimse bizi göremezdi. "Zayn, arabaya bin," dedim, camı açarken ve tam yanında durduğumda. Beni görünce yürümeyi kesti ve gözlerini devirdi.

"Hayır teşekkürler," dedi ve yürümeye devam etti. Kıkırdadım ve yavaşça yanında sürdüm.

"Cidden mi? Birbirimizin yan tarafında yaşıyoruz. Başka birisi gelmeden arabaya bin, geç oldu." dedim ve durdu. Kollarını çaprazladı ve etrafa baktı. Haklı olduğumu fark edince suratını astı.

"İyi," dedi huysuzca ve bindi. Gülümsedim ve eve sürmeye başladım, yolculuk Niall'ın benim için hazırladığı karışık kasetin çalması haricinde sessizdi. Zayn'e kısa bir bakış attım, kırmızı renkli dudaklarında hâlâ bir somurtma vardı ve kollarını göbeği açık bluzunun kapladığı göğsünde çaprazlamıştı. Ve bu noktada, çok güzel olduğu gerçeğini inkar etmekten vazgeçemiyorum. Gördüğüm her kızdan daha güzel. Ama bir kız arkadaşım vardı, yani bu düşünceleri kendime saklamalıydım.

"Bugün neredeydin?" Zayn'e sordum. "Tüm gün seni görmedim." Zayn alayla güldü.

"Benim için bakındığını bilmiyordum," dedi sertçe. Yola bakarken iç çektim.

"Sadece soruyordum," diye geveledin. Kafasını salladı ve bana baktı.

"Sana bir şey mi yaptım?" sordu. Kaşlarımı çattım.

"Ne demek istiyorsun?"

"Lanet olsun Liam, senin farklı olduğunu düşünmüştüm. Sanırım yanıldım," dedi ellerine bakışlarını indirirken. Ona ayrıntıya inmesini söyleyecektim ama ben soramadan eve gelmiştik.

Zayn hızla arabadan indi ve neredeyse koşarak evine gitti. "Ve gerçekten bilmek istiyorsun, Harry'le takılıyordum. O senden daha iyi bir 'arkadaş' oluyor," dedi keskince, eve girmeden önce.  Çenem açık kaldı ve direksiyonu sıkıca tuttum. Bir kez daha, kıskançlık beni ele geçiriyordu.

----

CHERIAM BİTTİ AHAHAHAHAHHAHA MUTLUYUM

Pretty Boy [Ziam] (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin