Annemi çok küçük yaşta kaybetmiştim.Bu yüzden anne şevkatinden yoksun sert bir kız olarak kaldım. Ortaokulda,daha geçen hafta bıraktığım lisemde çoğu erkek, çoğu kız benden korkardı.Çocukluğumdan beri hiç para düşkünü şimarık bir kız olmamıştım.Oysaki babamın İzmir de büyük bir holdingi var"Doruk Holding". Önceden 2 yıl Izmir'de kalmıştık.babamın işi yüzünden bir çok il değiştirmiştik. Şimdi ise babamın yine işi yüzünden İstanbul a yerleşmek zorunda kaldık.Ve burada yeni bir hayat kurmak zorundayız.
***
Alarımın her zaman ki lanet sesiyle uyandım.Aslında uyanmam biraz zor olmuştu.Yataktan Kalkıp banyoya yöneldim. Aşağıdan mis gibi krep kokuları geliyordu.Anlaşılan Zehra
Teyze yine döktürmüştü.elimi yüzümü yıkayıp,saçlarımı taradım.banyodan çıkıp dolaba yöneldiğimde aklımda giyebileceğim hiç bir şey yoktu. Dolabın kapağını açtığımda elimi bir kazak ve bir jean geçirip apar topar giydim genellikle pek makyaj yapmadığım için sadece rimel sürüp,çeşit çeşit makyaj malzemesi olan makyaj masamdan kalktım.Asya'nın giydiği kazak ve jean
Aşağı indiğimde Zehra Teyze
"Kuzum kalmışsın, bak bende sana neler hazırladım""Teşekkür ederim Zehra Teyze babam nerede?"
"Kuzum baban sabah şirkette önemli bir toplantı olacağını söyleyip çıktı.Hadi sen de okuluna geç kalacaksın kahvaltını yap" tamam anlamında başımı sallayıp bar taburesine oturdum.kahvaltımı yaptıktan sonra çantamı alıp dışarı çıktım. Otobüs durağına vardığımda okulumun yakınlarından geçen bir otobüse bindim
***Okulun kapısından geçtiğimde ders çoktan başlamıştı. Bu arada okulumun ismi Kaya Koleji. Güvenliğe müdürün odasını sorup söylediği yönergeye göre koşmaya başladım. Bu okul cidden bayağı büyüktü. Müdürün odasının kapısının önünde durup soluklanmaya başladım yeterince nefes aldıktan sonra kapıyı tıklattım. 'Gel' diye bir ses duyunca kapıyı açıp içeri geçtim."Asya Hanım hoşgeldiniz umarım güzel bir sene geçirirsiniz. Sınıfınız 11/F" ben müdürün bu denli hızlı konuşmasına mı yoksa okulun neden bu denli lüks olduğuna mı şaşırsam bilememiştim teşekkür edip odadan çıktıktan sonra 11/F yi aramaya başladım. Sınıfın önünde durduğumda derin bir nefes alıp büyük bir özgüven depoladım ve sınıfın kapısını açtım. Açmamla bütün gözler bana döndü. Pek şaşırmış olsam da belli etmedim. Sonunda öğretmende"Asya Doruk değil mi kızım?"
"Evet hocam"
"İstediğin yere oturabilirisin evladım"
Hocanın dediğini yapıp arkalara yöneldim. Sıralar çift kişilikti. En arkalarda çift kişilik bir sıra boştu.çantamı sıraya koyduğumda kapı büyük bir gürültüyle açıldı. Ve içeri kaslı maslı şu dergi kapaklarında gördüğümüz play boylar gibi 5 tane erkek girdi.Hocam ise hiç olmamış gibi ders anlatmaya devam ediyordu.ama zannederim ki bütün kızların gözü bu çocuklardaydı. Ben de diğer kızların aksine tüm dikkatimi hocaya yöneltmiştim. taşların bu tarafa doğru hareket ettiğini gördüğümde arkamda ki 2 çift sıraya oturacaklarını anlamıştım. Ama bir anda önde ki taş çocuğun çantasını sıramda görmem bir oldu.kaşlarımı çatıp "bu sıraya ilk ben geldim ve şimdi kalkıp başka yere otururmusun?"diye içinde biraz kibarlık içeren cümlelerimi karşımda ki meteora aktardım. Ama o ise hiç bir şey olmamış gibi oturmuş ve hocayı dinliyordu."kalksana lan sıramdan!" Diye bağırdığımda ise kafasını çevirme zahmetinde bulundu ve tabiki sınıfta hoca da dahil herkes bana bakıyordu hatta önlerden 'helal be!'Diye bir ses duyduğuma da eminim. Hoca ise tüm anlayışıyla "Asyacığım sınıfımızda gördüğün gibi fazladan sıramız yok bu yüzden bu sene Burak'la beraber oturmak zorunda kalacaksınız."
Ne yani kocaman bir sene boyunca adının Burak olduğunu öğrendiğim bu play boy la birlikte mi oturacaktım.Bir kez daha bu okula geldiğime lanet ettikten sonra sıraya oturdum ve iki elimi birbirine bağlayıp ofladım. İsminin Burak olduğunu öğrendiğim çocuk"çoğu kız benimle oturmak için can atar. Sen bu durumda çok şanslısın"
"1-ben senin çoğu kız dediğin o sıfata girmiyorum 2- seninle oturacağıma peşimden köpek kovalamasını yeğlerdim"
Burak ufak bir kahkaha attıktan sonra "Asya... güzel ismin varmış"
"Teşekkürler ama senden övgü almamayı da yeğlerim."
Bu lafıma bozulduğunu farketsemde belli etmedim.tam o an zil çaldı-bu okulun kulak tırmalayıcı bir zil sesi var- o ise bozulduğunu belli etmeden
"Daha çok konuşacağız yeni kız"
Deyip göz kırptı. Ve şu diğer 4 meteorla birlikte sınıf kapısından çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Hayat
Dla nastolatków... "Bunu bir asprinden duymak beni şaşırttı" "Ne?" "Yani diyorum ki asprin gibisin her derde devasın" ...