7.bölüm. Teklif

3.9K 186 22
                                    

merhabaaa, biliyorum yine çoooook geç kaldım ama nedenlerim var. tablet kırıldı, internet bulamadığğm, zamanım olmadı, neyse yazdım yeni bölümü sonunda.

Ya ben vote ve yorum sınırı koymak istiyorum +5 vote ve +3 yorumla baslamak ostiyorum aslında sınır koymayı sevmiyorum ama hic yorum yapmıyorsunuz , o kadar okuyosunuz bari bi yorum yapın yani dimi ama. Neyse iyi okumalarrr. sizi seviyoruuummm. :-) :-)

ertesi gün güneyden--

Dün guzel gecmisti onunla sıkılacagimi dusunmustum ama sıkılmadım.yavaş yavaş onu kendime bağlıyordum.kendime bağlayıp yüz üstü bırakacaktım onu. önceleri yani tanimadan once daha cok nefret ediyordum ondan artık onun bi suçu olmadığı için o kadar nefret etmiyorum sanki. bazen düşünüyorum onun bi suçu yok niye ondan intikam alıyorum diye ama benim de bi suçum yoktu annemin evlenmesinin cezasını ben çekmiştim.

Bir yıl boyunca akıl hastanesinde kalmıştım. Evet ben DELİydim.

Aslında deli değildim aklım gayet yerindeydi ama beni deli sanıyorlardı. Doktorlar bile deli olmadığımı söylediler ama annem inanmamıştı çünkü o adam beni uzaklaştırmak istedi ve annemi deli olduğuma ikna etti. annemde beni zorla parayla hastaneye tıktırdı. Bu nasıl anne diceksiniz, bende öyle dedim, ama bi insanın beynini yıkayınca böyle oluyor işte. Annem o adamla evlenmeden önce aramız çok iyiydi. O adamla evlenmeseydi hala iyi olabilirdi. Bu yüzden bu kadar nefret ediyorum o adamdan.

Neden deli damgası yediğime gelirsek, babam daha yeni ölmüştü.

Çok küçüktüm, zaten daha kabullenememişken o adamla evlendi. O zaman zaten hiç gözüm tutmamıştı o adamı. Her gece rüyalarımda babamı görürdüm, çığlık atarak uyanırdım. babam tatile giderken içinde bizim ve doğamadan ölmüş kardeşiminde olduğu arabayla geçirdiğimiz trafik kazasında ölmüştü, rüyalarımda hep o sahne gelirdi gözümün önüne, ağlayarak babamı sayıklardım.

o adam odama girdiğinde kovardım onu istemezdim. geceleri bağırarak uyandığımdan rahatsız olurlardı, bu yüzden o da beni istemiyordu, benim istediğim değil onun istediği olmuştu. onun gitmesi gerekirken ben gitmiştim evden. bir yıl boyunca hiç gelmedim eve gelemedim.

O nun yüzünden kendi babamın evinden olmuştum. şimdi hiç bir şey olmamış gibi davranıyorduk.

Bunları düşünürken okula gelmiştim. arabayı park edip içeri girdim, benim tayfa hemen dolandı etrafıma içlerinden en sevdiğim Mert'ti. adı gibi mert ve dürüsttü, benden korktuğu için veya param için değil, beni sevdiği için yanımdaydı. Sedat'ta kafa çocuktu,saftı, mallıklarıyla güldürüyordu bizi.

İşte 'biricik kız kardeşim'de gelmişti. Ona baktığımı farkedip gülümsedi, bende yalandan gülümseyerek yanına gittim. yanında bizim sınıftan Ece vardı o da burslulardandı sanırım, bursluları ezik görmüyorum, çünkü parayla değil insanlıkla yükseliniyor bana göre. neyse geçelim bunları.

"merhaba kızlar."

beren,"merhaba güney."

ece, "merhaba"

"nasılsınız?"

"iyi, sen?"

"iyi."

eceye 'defol' bakışı attım. bu tarz bakışlarıma alışık oldukları için anladı.

"ııı şeyy ben gidiyim sonra görüşürüz beren."

"nereye?"

"ya sınıfta bi işim var da."

"peki, sınıfta görüşürüz." dedi beren.

"beren."

"güney."

"bişey sorucam?"

"sor."

"çıktığın biri var mı?"

"niye sordun ki?". seni ayartmak için salak!

"hiiiç abinim sonuçta dimi bilmem gerek bazı şeyleri."

"ya başlama yine, abim falan değilsin sen benim. ve hayır yok."

"hımm sen öyle istiyorsan, peki, abin değilim o zaman arkadaşınım dimi?"

"evet. arkadaş!"

"tamam o zaman arkadaşım, çıkışta bi yere gidelim mi?"

"nereye?"

"kabul edersen sürpriz."

"tamam, arkadaşım, gidelim.:-) "

" :-) "

berenden---

Güneyle aramız iyiydi, nereye gideceğimizi merak ediyordum.

Bana 'çıktığın biri var mı' demisti. beni gerçekten kardeşi olarak mı görüyordu. umarım öyle değildir.ben... sanırım ondan hoşlanmaya başladım. * hoşlanmaya başlamak mı? sen ona aşık oldun, aptal.* sen bi karışmazmısın ya.

tenefüslerde ve ögle arasında Güney hep yanımdaydı, bana güven veriyordu. Onun yanındayken mutlu oluyordum. aah iç ses hep haklı çıkmak zorunda mısın? * evet! * ağğhh.

"Nereye gidiyoruz?"

"Sürpriz kelimesinden ne anlıyorsun?"

"off tamam."

....

"neredeyse geldik.".

burada bi sahil ve cafeler vardı, ne yani sahile gelmiştik.

"sahile mi geldik?"

"evet, sevmezmisin deniz havasını?"

"aksine çok severim."

"çok iyi o zaman, hadi gel oturalım biyere."

"tamam."

denize yakın taşların üzerine oturduk. Güney çantasından bişeyler çıkardı.

"onlar ne?"

"iki köfte ekmek ve iki fuse tea, fuse tea'yi neli seversin?"

"karpuzz"

"tahmin etmiştim, al bakalım."

"teşekkür ederim de nerden bildin? "

"dedim ya tahmin.:-) "

'müneccim misin olom sennn' diyesim çok gelsede demedim tabi, insan sevdiğine öyle dermi hiç dimi. ben baya baya kabullendim yanlız sevdiğimi ya off napcam ben bu çocuğu tavlayamam ki bırak güneyi hiç bi çocuğu tavlayamam zaten.

" yesene."

"ha?"

"yemeğini diyorum yemicek misin?"

"haa yiyorum yiyorum."

köfteleri yedikten sonra taşların üzerine uzandık.

"Beren."

"Efendim"

"Ben, nasıl diyeceğimi bilemiyorum, ya benim sevgilim olur musun?"

neeeeeeee!!! inanmıyorummm. yok artık!! OHAAA! ayy şimdi ben evet dersem biz çıkıyo mu olucaz.ayyy.

"Beren?"

"ha?"

"beni duydun mu?"

"hıhı."

"eee cevap, yani kabul edicek misin?"

Yeni Okulum !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin