Son bulan kimya dersi ve fazla asitten dolayı mahvolan öğrenciler.
"Melisa sen konuşma lütfen. O yaptığın saçma şeyde neydi öyle? İçine ne bulduysan kattın."
Melike, Yusuf ve Murat.
4 kişilik grubumuzun en matrağı olan Murat, susmamış yine benim yaptığım deneye laf etmişti."Canım arkadaşım o kimya bir kere, saçma şey değil." azalmayan kahkahalarımızla birlikte, yaptığımız deneyleri kabına koyup, okuldan çıktık.
"Canım arkadaşlarım sizi yalnız bırakacağız ama bizim Muratla çok acil işimiz var." tüm dişlerini ortaya dökmüş konuşan Melike'ye kötü kötü bakışlar atarken, bende onun gibi güldüm.
"Ne işiymiş bu Melikeciğim?"
Sanki anlamamıştım amacını. Aklınca bizi Yusufla bırakıp, kendi de sevgilisi Muratla tek kalacaktı.
"İş işi balım. Hadi biz kaçtık. Görüşürüz." bir hışımla Murat'ı çekmiş ve yine aynısını yapıp bizi yanlız bırakmıştı Yusufla.
"Yine tek kaldık." sessizliğe dayanamayan Yusuf, sarf etmişti yine bu cümleyi.
Olumlu anlamda kafamı sallarken, yolun bitmesi için dua ediyordum.
"Melisa."
Yusuf olduğu yerde durmuş acıyla ismimi söylerken, yavaşça durup ona döndüm."Efendim Yusuf." bir kaç adımda yanıma gelmiş, nefessiz bırakacak şekilde yaklaşmıştı bana.
Bu kadar yakınlığın sonu iyi değildi halbuki.
"Benden ne zamana kadar kaçacaksın?"
Ondan kaçmıyordum, sadece bu aralar yan yana olmamamız gerekliydi."Senden kaçtığım falan yok."
Gözlerimi gözlerinden kaçırıp yere eğmemle, çenemden tutup gözlerimizi birleştirmesi bir oldu."Saklama artık. Nedenini söyle? Benden neden kaçıyorsun?"
Kendimi Yusuf'un etkisinden çıkarıp geri çekmem bir olmuştu.
"Yeter. Şu saçma konu -ki konu bile değil- hakkında konuşup durma."
Sinirle yoluma devam ederken, Yusuf pes etmemiş olacak ki kolumdan tutup beni kendine çevirdi.
"Artık söyle Melisa. Sen böyle yaptıkça senden soğumuyorum, tersine günden güne daha çok aşık oluyorum."
"Olma. Beni sevme Yusuf. Sen ve ben yok. Biz yokuz."
Yusuf'un sıkı sıkıya beni tutan eli gevşerken, ona bakmadan arkamı döndüm ve yürümeye başladım.
Olamazdık. Kardeşim onu severken biz olamazdık. Arkadaştan öteye geçemezdik.
Eve gelmiş yorgun geçen bir günü daha son buldurmak için uykuya dalmıştım çoktan.
Alarm sesi kulaklarımda çınlarken, huzursuzca diğer tarafıma döndüm.
Lanet okul ve lanet kimya dersi.
Alt kattan gelen patırtı sesiyle ayağa kalkıp, alt kata indim.
"Anne neler oluyor?"
Annem tüm dikkatiyle televizyona bakarken ne izlediğini merak edip, bende oraya döndüm.
Muhabir hararetli hararetli bir şeyler söylüyordu.
"Lütfen sakin olun ve evlerinizden çıkmayın."Alt yazı da geçen Morgo ismi ne kadar dikkatimi çekse de umursamadım ve üzerimi giyinmeye odama çıktım.
Evden çıkarken annemin ne kadar gitme sözleriyle baş başa kalsam da, dinlemeden evden çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MORGO TANRIÇASI
FantasyTelevizyon programları bir acil durum yayını ile kesilir ve muhabir şu sözleri söyler: "Lütfen sakin olun ve evlerinizden çıkmayın." Daha fazla detay vermeden elektrikler kesilir. ___ Muhabirin sözleri sonucu doğar bütün kötülükler. Tutsak 2 Morgo d...