4.Bölüm:Yakınlaşma

1.2K 37 11
                                    

Medya: Meriç ve Kumsal

****************

Sabah alarmın sesi ile zor da olsa kalkmayı başarabilmiştim. Banyoya gidip işlerimi hallettim ve dolabımdan giyeceğim kıyafetleri aldım ve üzerime geçirdim.

 Banyoya gidip işlerimi hallettim ve dolabımdan giyeceğim kıyafetleri aldım ve üzerime geçirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aynamın karşısına geçip saçlarımı düzleştirdim. Altıma her zamanki gibi sade takılarak bir superstar geçirdim çantamı da alıp odamdan çıktım. Mutfağı inip kahve içtim. Birkaç dosyayı da alıp oradan çıktım. Ablam benden önce çıkmış olmalıydı ki odasından hiç ses gelmemişti. Otobüs durağına doğru gidip bir süre bekledim. Otobüsüm gelince bindim ve şirkete gittim. Kapıdan girip odama gitmeden önce Neşe'nin odasına gittim.

"Günaydın" diyip masanın önündeki koltuklardan birine oturdum.

Bana her zamanki gibi gülümseyerek sevecen bir şekilde cevap vermiştin.

"Günaydın"

Bir süre daha oturup kendi odama geçtim bilgisayardan birkaç işlem yaptım ve yine şu bitmek bilmeyen dosyalarla uğraşmaya başladım. İmzalanan ve imzalanmayan dosyaları ayırmak yaklaşık bir buçuk saatimi almıştı. İmzalatılması gereken dosyaları kenara ayırıp öğle arasına kadar Meriç bey ile görüşmek isteyenleri bağladım. Saatime baktığımda 12:30 'a geldiğini gördüm. Sonunda yorgunluktan başımı kaldırıp bir süre tavana baktım. Bir süre daha tavanla bakışmamdan sonra kendime kahve almak için odadan çıktım. Kahve makinasının yanına gittim,kahveyi yaparken yanımda bir bedenin olduğunu hissettim,odunsu huzur verici bir koku dolu burnuma. Kafamı çevirip yanımdaki bedene baktım. Yapılı manken gibi bir vücudu vardı,kahverengi saçları,elayı andıran gözleri vardı. Yüzü oldukça pürüssüzdü. O da aynı benim ona yaptığım gibi beni incelemiş sonunda

"Merhaba" diyip elini uzattı.

Bir süre suratına bakıp ardından elimi uzatmıştım.

"Ulaş ben" diyip gülümsemişti, bense yine bir süre bekleyip

"Kumsal bende" deyip elimi uzattım ardından bende hafif bir tebessüm ettim. Kahvemi alıp Ulaş'a kahve alması için ya açtım kahvesini katarken

"Sen hangi alanda çalışıyorsun" sorusunu yöneltti. Bu sorusuna cevap olarak da

"Meriç beyin asistanıyım" dedim.

Ulaş hafif şaşırmış ve de anlamlandıramadığım veremediğim şekilde sırıtıyordu. Ulaşı'n arkamdaki noktaya baktığını fark edip arkamı döndüm bize sinirle gelen bir adet Meriç Bey ile karşılaştım. Bu öfke ile bakan gözlerine anlam veremesemde sadece durup buraya öfke ile gelmesini izlemiştim.Yanımıza geldiğinde tehditkar sesiyle Ulaş'a

"Senin ne işin var burda?" dedi.

Sesindeki soğukluktan bedenimin titrediğini hissettim. Ulaş bu öfke dolu yüze sanki alışıkmış gibi sadece sırıtıyordu. Ulaş buna cevap olarak

"Artık ortalık hep burdayım ortak." dedi.

Bu söz Meriç Beyin daha da sinirlendirdiğini burdan görebiliyordum. Meriç Beyin gözleri bana döndü ve hiç beklemediğim bir şey yaparak çelik gibi olan parmaklarının bileğime sardı ve beni kendi yanına çekti. Hala bileğimi bırakmamış ve aksine daha da sıkmaya başlamıştı. Yüzümü acıyla buruşturmuş tam ağzımı bişey demek için açmıştım ama Ulaş benim yerime konuştu

"Kızın canını acıtıyorsun Meriç" dedi.

Meriç Bey bu söze karşı gözlerini kapatıp derin nefes aldı ve bileğimdeki parmaklarını gevşetti. Bense olan biteni anlamamış ikisine de bakıyordum. Bir yandan da bileğimi Meriç Beyin elinden çekmeye çalışıyordum,Meriç Bey ise sadece Ulaş'a öfkeyle bakıp bileğimi bırakmıyordu. Bunu farkeden yine Ulaş olmuştu ve Meriç'e

"Meriç kızı rahat bırakmalısın hiç memnun durmuyor" dedi.

Meriç Bey bana döndü ve simsiyah gözleriyle yağun şekilde bana bakmaya başladı. Bende Meriç Beyin gözlerine bakmaya başladım ve sanki o an Meriç Beyin gözlerinde kayboluyor gibiydim. Zorla da olsa gözlerimi Meriç Beyin gözlerinden çektim ve Ulaş'a baktım. Meriç Bey ise Ulaş'a son kez öfkeyle bakıp bileğimi bırakmadan hızlıca yürümeye başladı. Bense Meriç Beye sesimi duyurmaya çalışıyor ama duyuramıyordum.

"Meriç Bey napıyosunuz bileğimi bırakır mısınız?"

Beni takmamaya devam etmesin benim sinir olmama yetiyor ve de artıyordu.

"Meriç Bey bileğimi bırakın."

Tabiki yine beni takmayıp odasına soktu kapıyı hızla kapatıp kilitledi. Ne olduğunu anlayamadan beni kapıyla arasına aldı. Kafamı kaldırıp şaşkınca Meriç Beye bakmaya başladım. Bana yoğun kahve gözleriyle baktı ve uzun süre ardından

"Bidaha sakın Ulaş denen herifle konuşma konuşmayı bırak yanından bile geçme Kumsal" dedi.

Bu cümlesine şaşkınca bakakaldım. En son kendimi toparlayarak

"Neden noldu Meriç Bey?" dedim.

Bana biraz daha yaklaştı ve kulağıma doğru eğildi nefesinin boynuma gelmesiyle ürperdim. Meriç Bey kulağıma fısıldayarak

"Sadece dediğimi yap lafımı sakın ikiletme ufaklık" dedi.

Bense bana bu kadar yakın olmasını atlattıktan sonra

"Bikere ufaklık sizsiniz" dedim.

Meriç Bey geri çekilerek hafif güldü ve ardından

"Şimdi o güzel kafanı işlere yor ufaklık"

Dedi ve kapının kilidini çevirdi. Ardından geri çekilip masasına yürüdü. Bir süre şokla orda durdup hemen kapıyı açıp odadan çıktım. Yüzümün rengi nasıldı bilmiyorum ama yanıma Neşe hızlı bir şekilde gelmişti. Zorla gülümseyip

"Lütfen şimdi değil sonra anlatırım"

Deyip Neşe'ye bişey demeden odama doğru yürüdüm. Tam odama girecekken Ulaş bana seslendi

"Kumsal"

Ulaş'a dönüp soran gözlerle baktım. Ulaş

"İyi misin rengi solgun Meriç mi bişey yaptı?" derken omzuma elini koydu. O an kapının açılma sesi duydum ve içimden Meriç Bey olmaması için bildiğim bütün duaları okudum. Kafamı çevirdim ve bir çift ateş gibi bakan gözlerle karşı karşıya geldim.

*******************


Evet arkadaşlar uzun zamandır bölüm atmıyordum bazı küçük sorunlardan dolayı ama umarım artık atabilirim ve umarım bu bölümü beğenmişsinizdir. Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yorumlara yazmayı unutmayınn. Sizleri seviyorum kendinize iyi bakınn.♥

Instagram: xseriouss takip etmeyi unutmayınn!!

Vote +Yorum yapmayı unutmayınn!!

Birdahaki bölümde görüşmek üzere hepinizi seviyorum!!

Yeni PatronumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin