İki Yabancı

KAFES DÖVÜŞÜ

Sabah deniz benim odama gelip perdeyi açarken kalk uykucu diye sesleniyordu uyku sersemliğiyle birşeyler mırıldanmıştım ne dediğimi anlamamış olucak ki tek gözümü açıp baktığımda mal gibi bana bakıyordu denize bu sefer düzgünce söyledim tamam duş alıp geliyorum aşağıya dedim onda ha tamam deyip çıkmıştı ama hala uykum vardı bu saatte niye insan kaldırılırdı ki saate baktım 12 idi erken..
Zorla kendimi yataktan kalktım çok uykum vardı gözlerimin yarısı kapalı bir şekilde banyoya doğru ilerledim soğuk suyu açıp girdim soğuksu azda olsa kendime getirmeye yetti duştayken dün akşam ki olaylar beynime dank etti ama ben dün akşam onu kıskanmıştım sebepsiz yere kıskanmıştım peki o neden gelip açıklama zahmetinde bulundu neden beni kolumdan sürükleyerek bilmediğim bir yere götürdü dün bunları sormaya halim yoktu ses o müziğin sesi başımda ağrı oluşturmasına yetmişti duştan çıkıp üstümü giyinmeye başladım yatağın üzerine oturup laptopu açtım arama tuşuna Yusuf Aktaş yazdım ve çıkan sonuç sıfır hiç birşey  yok resimleri hariç merak etmiştim laptopu kapatıp aşağıya denizin yanına indim kahvaltı hazırlamış beni bekliyordu hemen karşısına geçip yemeğe başladım dün akşam ne oldu diye sormuştu peyniri yerken yüzüne baktım hatırlamıyor gibi bir ifade vardı peyniri çiğneyip yuttuktan sonra hiç hiç birşey sen birşey hatırlıyormusun diye sordum kafasını sağa ve sola sallarken tı diye ses çıkardı
Hatırlamaması iyi birşey di yusufun eve geldiğini üstelik gizlice girdiğini öğrendiğinde ne tepki verirdi bilmiyorum ama hoş bir tepki vermeyeceği kesindi o yüzden sustum
Ee gidiyormuyuz bugün spora dedi bende evet dedim kahvaltı yaptıktan sonra ben masayı toplarken o giyinmek için odaya gitmişti bende mutfağı toplayıp üstümü giyindim ve hazırım diye denize bağırmıştım hadi çıkalım
Tamam dedim
İzmirde gittiğim spor salonu burda da açılmıştı burda açıldığını öğrendiğim de direk kayıt yaptırmıştık şimdi oraya gidiyorduk yolda müzik açmıştım sevdiğim şarkılardan birisiydi
Umut timur & vermedin
Güzel şarkıydı bence spor salonuna vardığımızda içeri geçip tanıştık isimlerimizi söyledik ben kum torbasını seçmiştim deniz de onu seçmişti ilk önce denizin vicudunu ısıtması gerekiyordu koşu bandına çıkıp koşmaya başladı burda da tanınıyordum eskiden izmirde bir kaç kez kafes dövüşü yapmıştım kafes dövüşçülerin isimleri duyuluyordu herkes biliyordu orda buraya kadar gelmiş namım dedim ve kum torbasına vurmaya başladım bir süre sonra denize bakmak için gittiğimde su içiyordu banada bırak dedim ve bana da bırakmıştı uzattığı su şişesini alıp içtim içerken kapıdan birisinin girdiğini gördüm tam gözükmüyordu tam odağıma girdiğinde ağzımdaki suyu tükürmüştüm herkes bana bakerken o da bana bakıyordu kaşlarını çatmıştı denize dönüp hadi yeter bu kadar ısındığın dedim kum torbalarının olduğu yere giderek kum torbasına vuruken kendimi nasıl kaptırdıysam yusuf la denizin konuşmalarını duymamıştım seslerini yükselttiklerinde duymuştum vurma sesi kesildiğinde ikiside bana bakıyordu niye tartışıyorsunux dedim bıkkın bir şekilde deniz bir yusufa bakıp bana döndü ve seninle kafes dövüşü yapmak istiyor dedi gözlerimi kocaman açıp yusufa baktığımda sırıtıyordu
Se sen na nasıl biliyorsun dedim
Ne korktun mu yağmur hanım dedi
Kendime gelip 2 gün sonra yer saat sana ait haber bekliyorum dedim deniz yanıma gelip yapma yağmur bunu yapma dedi ama dinlemedim yusufa dik dik bakmakla mekuldüm deniz hadi gidelim dedim ve spor yerinden çıkmıştık deniz başımda hala vazgeç diyordu ama beni biliyordu söz ağızdan bir kere çıkar dedim susmuştu