Chapter 10

11.4K 1.1K 262
                                    

Chapter10:Thank You

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Chapter10:Thank You






Domuz göbeği eti. Siktir. Çok fazla kırmızı biber var. Sıcak. Su - hayır, su değil - çay. Herkes gülüyor... Jimin hariç. Jimin son zamanlarda daha sessiz. Daha az can sıkıcı. Belki de stresli? Yorgun görünüyor. Tatlı. Hilal şeklindeki gözleri. Aw, Seokjin ve Namjoon bugün de aşk-meşk günündeydi. Yemek. Jimin'in sipariş ettiği bu mu? Aç değil mi? Çok fazla dans etti.

"Daha önce yedim."

Yalancı.

Jungkook gecenin ilerleyen saatlerinde aklına gelen anıyla yatakta uzanıyordu. Bugün yaşadığı olaylar şimdiki/gelecekteki Jungkook'un bilinçaltını tetiklemişti muhtemelen. Onu şimdiki gerçekliğe döndürmüştü. Küçük Jungkook'un cevaplara ihtiyacı vardı ve hepsini alacaktı.

Anıların hepsi teker teker geri dönüyordu. Hepsi ani şekilde, keskin bir sertlikle geliyordu. Jungkook bir an bunu nasıl unutabilmişim diye düşünürken bir an da hiçbir şey hatırlamıyordu.

Yorganın altındaki bedeni donuyordu. Jimin'in sıcak bedeni yanında uyuyordu, irkildi ve dönüp onu izledi. Serseme dönmüştü.

On yedi yaşındaki Jungkook, gürültülü, kendinden emin ve büyüleyici Jimin'in özgüveninin deforme olduğunu, hatta neredeyse hiç özgüveni bile olmadığı gerçeğini anlayamıyordu. Bunu dışarıdan hiç belli etmiyor, mükemmel görünüyordu. Herkesin aklını başından alabilirdi ama her şey bir maskeydi belli ki. Kendini güvende hissetmesini sağlayan, negatif düşüncelerini arkadaşlarından saklayan bir maskeydi. 

Üstüne toplanan dikkatleri dağıtmak için yaptığı ufak tefek alışkanlıkları vardı. Gergince dudaklarını ısırırdı mesela. Dizini ritmik şekilde oynatır, düşünmek için zaman kazanmak adına saçlarını geriye atardı. Yarattığı güçlü imajı koruyabilmek için yapardı hepsini.

Jimin hiçbir zaman Jungkook'u yenmek ya da daha iyi olduğunu kanıtlamak için onunla yarışmamıştı. Jungkook altın çocuktu zaten, onun için her şey kolaydı. En iyisiydi, zirvede tek bir boş yer vardı ve o da Jungkook'a aitti. Övgüler, galibiyet ve itibar; hepsi onundu. Jimin asla kendi başarılarını onu üzmek ve alt etmek için Jungkook'un yüzüne vurmamıştı. Sadece 

Jimin kendini yaşıtlarından aldığı ilgi ve teşviklerle yarışmalara katıldıkça geliştirmişti. Çaresizce ulaşılması zor olana, yani mükemmelliğe koşarken kendini böyle yüreklendiriyordu.

Jimin mükemmelliğin ne olduğunu bile bilmiyordu.

Yüksek sınıflar, kusursuz dans, sarsılmaz nezaket ve iyilik olduğunu düşündü. Ve sonra saplantısı virüs gibi yayıldı, tüm tutkusunu morfinledi -mükemmellik çekicilikti, mükemmellik uzunluktu, mükemmellik kaslı bir vücuttu, mükemmellik zayıf olmaktı. Yanaklarındaki bebeksi tombulluğu küçümsedi, kot giydiğinde hissettiği darlığı da. Her şeyden nefret etti.

Falling For You Again • Jikook [Çeviri]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin