ANNE ZİYARETİ

33 3 2
                                    

Öncelikle tekrardan merhabalarrr...

Şu sıralar bölümlerimin kısa olduğunu biliyorum fakat cidden beynim durdu ve hikayeyi nerden alıp nereye suruklemeliyim bilmiyorum. Bu gece uyumayıp bu bölümü yazdım lütfen beğenin. Ayrıca önceki bölümde multimediaya fotoğraf koyacağım demiştim fakat karakterlere uygun güzel fotoğraflar bulamadım. Bulunca kesinlikle koyacağım. Sizi çooook seviyorum. İyi okumalar.***

Odadan girdim annem uyuyordu. Başucundaki sandalyeye oturup ellerini tuttum. Tuttuğum en güzel ellerdi elleri. O ölse napardım acaba? Sadece annem vardı hayatımda babam ben 2 yaşındayken terkedip gitmişti. Düşünüyorum da yolda görsem tanır miydim acaba? Aslında ben hep istenmeyen çocuktum babam tarafından. Onu bir kere aramaya kalmıştım. Bana "Sen benim kızım değilsin. Sana babalık yapmam" demişti. O günden sonra anladım ki hayatımda bir erkeğe değil sadece anneme ihtiyacım vardı. Aşık olmaktan ölesiye korkuyorum. Bir erkeğe bağlanmaktan. Mert ile ilişkimiz(?) zaten çok ayriydı. O benimle güzel olduğum için çıkardı ben ise... Bilmiyorum... Hiç bilmiyorum.

Ha bi de o doktor... İlk defa gördüğüm birine aşık olmak imkansız gibi bir şey. Yani oyle olmalı değil mi?

Avutucu cümlemi aklımda tekrarladım.

"Filmlerde olur böyle şeyler."

Ben düşüncelerim ile boğuşurken annem yavaş yavaş gözlerini açıyordu. Farkettim de tek sevgilim vardı benim o da sarışın Fulyam.

"Anneciğim"

"ah Sedef sen mi geldin?"

"Evet anne. Nasılsın?"

Anneme nasılsın demekten nefret ediyorum. İyi olmadığından eminim çünkü.

"Gayet iyiyim. Doktor bey 2-3 güne eve gidebilicegimi söyledi."

Çok sevinmistim. En azından geceleri sarılıp uyuyabilecektik.

"Ah çok mutlu oldum anne."

Annem içten gülümsemesiyle gülümsedi. Annemi git gide daha kötü görüyordum. Gülümsemeye çalışsa bileşen anlıyordum onu. Gözleri parlamiyordu bana bakarken. Gözümden yaş gelicek gibi oldu. Anneme lavaboya gideceğimi söyleyip odadan aniden çıktım. Gözümden yaşlar tüm üzüntüsüyle dökülmeye başladı. O değil de ağladım açılırsın lafını kim bulduysa ona lanet olsun. Lanet...

Koridoru lanet lafını tekrarlayarak lavaboya kadar geldim. Elimi yüzümü bol suyla yıkadım. Aklıma telefonuma bakmak geldi. Cebimden çıkardığım telefonuma bakınca saatin 09:08 olduğunu gördüm. Lanet olsun bugün 11'de iş görüşmem vardı. Unutmuş olmalıydım. Çabuk eve gidip hazırlanmam gerekiyordu.

Lavabodan hızlıca çıkıp annemi son kez görüp bolca öpücüğe boğduktan sonra hastaneden çıktım. Aslında maddi durumumuz kötü değildi hatta Türkiyedeki bir çok insana göre oldukça iyiydi. Annem bir şirketin mali müşavirligini yapıyordu. Oldukça zeki bir kadındı. Bir dubleks evimizde bir minicooperimiz vardı. Ehliyetine vardı fakat araba sürme konusunda gerçekten kötüydüm. Bu yüzden annem hastanede kalmaya başladığından beri araba tek başına bagajda duruyordu.

Hastanenin hemen önünden taksiye binip eve gittim. ılık bir duş alıp saçlarımı kuruttum ve maşayla şekil verdim. Siyah kalem eteğimin üzerine beyaz bluzumu giyip siyah ceketimi giydim. Ayağıma bordo bir topuklu ayakkabıyla ayakkabıma uyumlu bordo çantamı aldım. Aslında annem bu haldeki asla çalışmadım fakat durumumuz her ne kadar iyi olsa bile annemin özel hastane masraflarıyla başa çıkamıyorduk. Bu yüzden bu işi kesinlikle almalıyım.

ELİMİ TUT!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin