VE ONU GÖRDÜM

34 3 2
                                    

Yüzümdeki ufak tebessüm taksicinin "geldik" demesiyle silindi. Ücreti ödeyip hastaneye doğru yürüdüm. Sonra telefonum çaldı. Arayan Mertti. Benim bad boy havasına bürünmeye çalışan kendini bi bok sanan sevgilim.

Mert ile yaklaşık 1 yıldır birlikteydik. 23. yaş günümde sevgili olmaya başlamıstık. Aynı üniversitede okumuştuk tabi onun baba parası yemekten zevk almadığı ya da yatağa atıcak kız bulamadığı zamanlarda

.. Sarışın, karanlıkları bile aydınlık bırakan simsiyah gözleri ve küçük dağları ben yarattım haline aşık olmuştum sanırım aptal bir kız iken.

"Alo Mert?"

"Naber güzelim buluşalım mı?"

Dün Mert beni arayıp sarhos haliyle bi şeyler zırvalayıp buluşmak istemişti. Annesine yeni kanser teşhisi konulan her "insan" gibi reddetmiştim fakat hala arıyordu.

"Mert sana dün demiştim. Annem kanser hastasıyken nasıl seninle buluşmamı istersin?"

"Kanser hastası olan annen sanıyordum sen değil yani benimle buluşabilirsin."

Klasik Mertti. Neden onunla çıkıyordum ben bile bilmiyorum. Her genç kız gibi onun yakışıklığına kapılmıştım yalnızca.

"Mert gelmiyorum anladın mı?"

"Şansını kaybettin Sedef."

Yüzüme kapamıştı. Bir insan bu kadar anlayışsız olabilirdi. Ama annem o haldeyken kimseyi takıcak halde bile değilim dedim içimden ve hastanenin girişinden girdim.

Nerdeyse bir haftadır her gün hastaneye gittiğim için annemin odasına gözüm kapalı gidebilirdim. Merdivenlerden çıktım ve oda şu koridordaki en soldaki odaydı. Odanın kapısının önüne geldim.Kapıyı açmamla odayı bomboş buldum.

Annem neredeydi? Neden burada yok? Ha neden yok? Yoksa... Hayır olmaz. Beni bırakmaz.

Gözlerimi açmamla kendimi bi hastane odasinda yatarken buldum. En son sanırım bayılmıştım. Aniden aklıma annem geldi hemen yataktan kalkıp annemi aramaya koyuluyordum ki ve "O"nu gördüm. Beyaz önlüğüyle okyanus mavisi gözleriyle bana gülümsedi.

"Nereye küçük hanım?"

"Şey ben annemi odasında bulamadım o nerde ölmedi değil mi?"

"Annen kimdi?"

"Fulya KESKIN"

"Fulya Hanımın kızı mısın? Annen cidden çok genç görüyor."

Adamın konuşması çok güzel ve sevecendi fakat annem nerdeydi.

"Bakın! Annem nerede?"

"Fulya Hanımı daha konforlu bir odaya aldık 12 numarali odada artık"

Annem önceden 8 numarali odada kalıyordu. Pek de uzak bir yere taşınmamıştı. İçim öyle rahatlamıştı ki... şimdi koşa koşa onun odasına gidecektim.

Odadan çıkıp annemin odasına doğru yürümeye başladım aklımda o doktor vardi. Ama onu düşünemezdim. Annem bu haldeyken onu düşünemem.Bu anneme ihanet olur.Ah napıcaktım ben kalbim çok acıyordu. Her neyse şimdi ağlayamazdım. Annem beni bu halde bulmamalı.

O odadan çıktığımdan beri aklımda tek soru vardı:

Kalbim bu kadar acırken kışı yaşarken bahar gelmesi, çiçekler açması mümkün mümkün mü?

Şey öncelikle herkese merhaba. Şimdi bu bölümü aklımdaki bir çok saçma sapan soruya rağmen yazmaya çalıştım. Ilk defa hikaye yazdığım için hatalarım olabilir. Özür dilerim.Bu bölüm içime hiç sinmedi umarım beğenirsinizz sizi seviyoruuum ♡♡♡

Sedef, Mert ve Sedefin annesinin fotograflarını gelecek bölümde multimediaya koyucam bol bol öpücükler :**

Ha bide burdan beni illa yaz illa diye zorlayan biricik sıra arkadaşım Ayşe Nur'a çoooook teşekkür ederim. Seni seviyorum Kivircikimmm :)))

ELİMİ TUT!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin