Taehyung Lanet olsun şu alarmlardan nefret ediyordum. Saat kaçtı ki bu alarm çalıyordu. İnanamıyorum saat 15:00. Bu nasıl olur ben dün ne yaptım da bu kadar geç kalktım. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Aman neyse ne olucak ki nasıl olsa bugün izin günüm. Bugün planım yoktu zaten. Bunları düşünürken telefonuma mesaj gelmişti.
Rm: Günaydın bebeğim.
KitTae: Günaydın.
Rm: Dün çok içtin iyi misin?
KitTae: Ben de neden bu kadar geç kalktım diyordum. KitTae: Kaç kadeh içtim?
KitTae: Ben içki içmeyi çok sevmiyorum. Ama dün gaza gelip içmiş olmalıyım. KitTae: Şapşik ne ya ben çok şirinim bir kere.
Rm: Biliyorum. Sen çok güzelsin. Özellikle popon.
KitTae: Popoma laf yok. O benim en özel bölgem.
Rm: Bir daha ki sefere o popişi ısırıcam. Popişini yedimin çocuğu.
KitTae: Yapma utanıyorum.
Rm: Akşama bendesin unutma.
KitTae: Ne! Bu akşam mıydı o? İnanmıyorum. Unutmuşum. Saat kaç? Saat 16:00 olmuş. Kapat bb. Hazırlanmam lazım.
Aman tanrım ben bunu nasıl unutabilirdim ilk buluşmamızı unutmuştum. Acele etmem lazım. Ne giyicem?
2 saat sonra
Rm: Yeter artık. Bunlar sana çok yakıştı. Rm:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Rm: Sen her halinle güzelsin zaten bebeğim.
KitTae: 😘😘😘
Rm: Hadi artık çık gel.
KitTae: Tamam.
Sonunda evden çıkmıştım. Elimde valizimle havalı havalı dışarı çıktım. Ama keşke çıkmaz olaydım. Karşımda gördüğüm manzara sayesinde bayılma derecesine gelmiştim.
Arabasına yaslanmış. Siyah yırtık pantolonu, üstünde ki siyah tişörtü ve mor saçlarıyla hayatımın anlamı tam karşımda duruyordu.
Ben bunları düşünürken o benim yanıma gelmiş yanağımdan bir öpücük çalmıştı. Ve beni gerçek hayata geri döndürmüştü.
Yine ben ne olduğunu anlamadan beni kucağına almıştı. O beni kucağına alınca onun mükemmel kokusunu içime çektim. O kadar güzel kokuyordu ki hep onun kucağında kalabilirdim. Bu seferde dudağımdan bir öpücük çalıp beni yeniden hayata döndürmüş.
"Kendine gel kedicik."
İyiydim ben ama o çok çekici ne yapabilirim. Elimden gelen bir şey değil.
"Elimde olan bir şey değil sen çok çekicisin."
Biz konuşmaya dalmışken arabanın yanına gelmiştik.
"Ne olur beni aşağıya indirme. Ben senin kucağında kalmak istiyorum."
"Merak etme gidiceğimiz yerde kucağımda oturabilirsin."
İstemeyerek de olsa kucağından inip hemen ön koltuğa yerleşmiştim. Oda şöför koltuğuna oturup arabayı çalıştırmıştı. Ve bende o aklımı yiyen soruyu sormuştum.
"Nereye gidiyoruz?"
"Sürpriz."
"Sürprizlerle bayılırım."
"O zaman sabret."
"Tamam"
Bakalım Namjoon, Taehyung 'u nereye götürüyor.
400 kelimelik bir bölüm oldu. İlk defa bu kadar uzun yazdım o ayrı mesele 😂😂
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Öteki kitabım 4 k olmuş. Okuyan herkese teşekkür ederim.
