Scream🥀

311 40 20
                                        

Kitaplarımı kucağımda taşırken bir yandan da mutfakta yaşanan olayları düşünüyordum.

"Hayır hayır." diyerek kafamı iki yana salladığımda fazla sesli konuşmuş olmalıyım ki bir kaç kişi kütüphanede olduğumuzu hatırlatmak amacıyla sinirle bakmışlardı.

Kafamı eğip boş bulduğum bir masaya oturdum, kitapları teker teker koyup birini elime aldım.

'Kehanet'

Kitabın adı buydu, içini açıp okumaya başladığımda bayağı ağır bir dille yazıldığını fark ettim.

Başım ağırmaya başladığında çantamdan ağrı kesiciyi alıp içtim. Gözlerim de yanmaya başladığında ovalayıp geri açtım.

Gözlerimi açmamla kütüphanede değil bir dağlık evde yangının ortasında olduğumu gördüm.

Ateşin sıcaklığını hissederken, bir yandan da korkunun soğukluğunu iliklerime kadar hissediyordum.

'Kaçamazsın Min Su!'

Etrafıma baktığımda benden başka kimse yoktu.

Yukarıya doğru baktığımda kanımın çekildiğini hissetim.

Biri merdivenler tarafından asılı kalmıştı ve muzipçe sırıtıyordu... bu bendim...

"Hayır hayır hayır!"

Ellerimi başımın arasına almış bunları söylerken omzumda bir el hissettim.

"Dokunma bana!"

Kütüphanede olduğumu gördüğümde insanların bakışlarını umursamadan çantamı alıp hızla çıkışa yöneldim.

"Yeter..."

Sonlara doğru sesim kısıldığında dayanacak gücümün kalmadığını ve kendimi tutamadığımı fark ettim.

Biri beni kendine çekip sarıldığında kim olduğunu umursamadan ağlamaya başladım.

Kokusu tanıdık geldiği için sarılıp kafamı göğsüne gömdüm.

"Geçti.." derken kafamı okşuyordu.

"C-chan?"

"Benim."

Kafamı kaldırıp baktığında bana şefkatle gülümsediğini gördüm.

"İyi misin?"

"Sanırım evet."

Kendimi ondan ayırıp konuştuğumda daha iyiydim.

"Bak gördüklerin sadece beyninin sana oyunu, bu konuyu çok taktığın için oluyor bunlar.. lütfen biraz rahatla."

Dedikleri ne kadar doğru olursa olsun, bunun içinde benim hayatım söz konusuydu.

"Hayır, çok gerçekçiydi!"

"Beynin çok güçlü olmasından kaynaklı."

"Ama o sıcaklığı o korkuyu hissettim."

Bana kararla bakarken gözlerimi yere indirip burnumu çektim.

"Seni eve götüreyim." diyip çantamı elimden aldı.

"Gerek yok ben giderim."

"Min, yürür müsün?"

Bana Min diye seslenmesi hoşuma gitmişti. Gülümseyip bana bakmadığından emin olduktan sonra yüzünü inceledim.

"Yüzümde bir şey mi var?"

"N-ne? Hayır."

Önüme dönüp, yol boyunca konuşmamayı diledim.

Dead Girl🥀 :: pcyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin