Yüzümün șișliğini görüp hıçkırarak ağladığım günün üstünden tam bir ay geçmişti. Yüzüm eskisi kadar olmasada șișikti. Kızarıklık ve morarması gitmişti. Şimdi daha büyük sorunum var. Nasıl kurtulacağım bu evden? Bu akşam kaçacağım yoksa bir daha kaçacak gücü kendimde bulamam.Ben kendimle savaş halindeyken salonun kapısından giren Ahmet'i fark etmem zaman almıştı. Her zaman ki gibi üstüne yapışıp kaslarını belli eden bir gömlek, beyaz bir gömleğinin üstüne siyah cepken, altına siyah kumaş bir pantolon giymişti. Bana ne oluyor ki adamı yiyecekmișim gibi süzüyorum. Birden bana dokunmasıyla kendime geldim.
- Bugün Ayşe teyze yok yemekleri birlikte yapalım istersen, dedi Ahmet.
- Hemen başlayalım karnım acıktı, dediğimde gülerek:
- Hadi o zaman mutfağa gidelim, dedi Ahmet.Mutfağa girdiğimizde Ahmet dolaptan malzemeleri çıkarmaya başladı. Ben de boş durmamak için yanına gidip yardım etmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMANSIZ
RomanceEski den bazı masallar vardı cin ve peri bulunduran. Fakat Ahmet ve Berceste farklıydı o masal olacak kadar güzel. Bitmeyecek gibi sonsuz...