Merhaba canaconlar ben Zeynep, Wattpad'de yeniyim ve bu benim ilk hikayem. Umarımmmm beğenerek okursunuz. Yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum. Öpüldünüz kocaman...
TANITIM
Bu koca dünya da, her birimiz bi su damlası gibiyiz aslında. Bir su damlası kadar özgür, bir su damlası kadar saf ve hatta bir su damlası kadar habersiz.
İdil 18 yaşında her şeyden habersiz mutlu denecek bir hayata sahip. Onu çok seven bi babası ve ona çok değer veren bi abisi var, evet bunlar iyi fakat her iyiliğin içinde bi kötülük bi siyahlık vardır. İdil'in hayatındaki bu kötü, siyah nokta onu hiç sevmeyen üvey annesinden başkası değil.
1. Bölüm (TAŞŞ)
Sabah kalktığımda saat 10.00'du. Yuh resmen öküz gibi uyumuşum. Annem denecek kadın da uyandırmaya tenezzül etmemiş, tabii benim okula gitmemem onun da işine geliyor.
Yatığımdan hafifçe doğruldum ve ağzımdaki ekşi tat yüzenden yüzümü buruşturdum. Kendime gelmeye çalışırken annemin (sözde annem) ciyaklamasıyla irkildim, mübarek ne ses var bu kadında. Yatağımda oturur pozisyona geçerken buz gibi yer ayaklarıma temas etti, soğuğu sevmediğim için hemen ayaklarıma minyonlu, kocaman puf terliklerimi geçirdim ve içerideki bağırmaya kulak kesildim.
"Emreeee sen ne dersen de o elbiseyi alacağım hem de fiyatı ne olursa olsun." Hımm anlaşıldı, yine bu kadın babacığıma elbise aldırmak için bağırıp çağırıyor. Zavallı babam kim bilir nasıl ikna etmeye çalışıyordur bu gudubet kadını. Hayır, yani kendi de biliyor babamın maaşını, evin büccesini ama şu lüks harcamalarına da bir türlü son vermiyor. Dünya sadece kendi etrafında dönüyormuş gibi davranmalarına acayip sinir olsam da babam yüzünden katlanıyorum.
Sinirle yataktan kalktım, koşarak sesin geldiği tarafa yöneldim. Sese yaklaştıkça duyduklarıma inanamamaya başladım.
" Banane ya Allah Allah alacağım o elbiseyi. Eğer sen vermezsen kızının kıyafet parasını alırım, zaten onun tonlarca kıyafeti var almayıversin bu ay da."
Hahaha duyan da her ay ciddi ciddi kıyafet alıyorum sanar. Zaten altı üstü üç beş parça kıyafetim var onların da bazılarını kendi paramla aldım.
Sinirle yatak odasının kapısını açtım.
"Ne bağırıyorsun be ciyak ciyak, zaten beni de uyandırmamışsın, senin yüzünden yine okula geç kaldım." Diye bağırdım anneme, tabi babamla telefon da konuştukları için sesimin babam tarafından da duyulmasına özen gösterdim.
"Kusura bakma İdilciğim ben bugünü hafta sonu sandığım için uykunu bölmek istememiştim."
Bak ya nasıl da ikiyüzlü babama çaktırmamak için İdilciğimler falan. Onun şu halini Hollywood' da yönetmenler görse filmlerinde oynatmak için yarışırlardı her halde, ee kadın sonuçta ikiyüzlülükte mastır yapmış usta bi oyuncu.
"Hı hı kesin öyledir canım, kesin sen bugünün pazartesi olduğunu bilmiyorsundur. Zaten ayıların da uçan yavruları var. Kelebekler de 100 yıl yaşıyor, evet evet"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HABERSİZ
Teen FictionSevgilisine döndü ve "Biri bana halimi sorduğunda "iyiyim" diyecek kadar çok derdim var." diyebildi gözlerinden akan yaşlara aldırış etmeden. Hayat ona en büyük oyunu oynamıştı.. O herşeyden HABERSİZ yaşamıştı.