3.2 (Final)

585 36 65
                                    


Yazardan

Koşarak yanına geliyordu sevdiği. Saçları uçuşuyor, ona bol gelen kazağı ile komik bir görüntü oluşturmasını sağlıyordu. Gözlerinin içi gülüyordu ona doğru koşarken. O da yürüdü sevgilisine doğru. O da onun gibi koşuyordu. Koşuyordu koşmasına ama onun uçuşacak saçları yoktu. Sevgilisinin çok sevdiği saçlarını kaybetmişti hastalığı yüzünden. Bu düşünce aklına geldiğinde yavaşça durdurdu adımlarını. Gözleri doldu yavaşça. Sevgilisi ona doğru daha hızlı koşmaya başladı. Yolun ortasındaydı.
Ya ona bir şey olsaydı?
Yaşayamazdı büyük olan. Gitti yanına. Kurtardı onu caddenin ortasından. Sardı onu sıkınca. Biliyordu çünkü, küçüğü o sarıldığında unuturdu her şeyi. Ne sıkıntısı varsa, hepsini unuturdu.
Küçük olanın kafasına gitti eli. Saçlarını okşayacakken yüzleştiği gerçekle büyüğün de gözleri doldu. İkisi sarıldı kaldırımın ortasında. Yağmur yağmaya başladı üstlerine. Bulutlar da onlarla birlikte ağlamaya başladılar. Kaldırımın ortasında, yağmurun altında duran birbirine sırılsıklam aşık iki adam..
Birisi onu öldüren bir hastalıkla savaşıyor. Diğeri ona bir sey olacak düşüncesi ile kendini yiyor. Ikisinin de birbirlerinden başka sığınacak kimseleri yok.

Büyük olan ayrılıyor küçüğünden ilk başta. Küçük olan bırakmak istemiyor..

Büyük olan ona bir elma şekeri alıyor. Biliyor küçüğünün elma şekeri sevdiğini. O gün son günleriymişçesine eğleniyorlar.

Küçük olan unutuyor bir anlığına hastalığını. Büyük olan küçüğünü öyle görünce atıyor aklındaki o aptal düşünceleri.
El ele tutuşuyorlar. Yağmur hala devam ediyor az az. Ama arkada çıkan güneş ile kendini daha çok belli eden bir gökkuşağı var.

Gökkuşağına doğru yürüyorlar. Onu yakalamak istiyor çünkü küçüğü. Büyüğü kıyamıyor ona. Diyemiyor onu tutamayacağını.

Yürüyorlar, yürüyorlar, yürüyorlar..

En sonunda yorulduğunda küçüğü, duruyor ikisi de. Dudaklarını büzüyor küçüğü. Ayrılma vakti geldi çünkü bu güzel saçlı, ışıl ışıl gözleri olan, sevdiği adamdan.

O an bırakmazsa onu daha çok üzüleceğini biliyor. Son kez..
Son defa birleştiriyor dudaklarını. Yavaşça öpüyor onu. Büyük olan anlıyor bunun veda öpücüğü olduğunu.

Ayrıldıklarında gülümsüyor küçük.

Ardından arabaların arasına koşmaya başlıyor. Büyük olanın o an kaybedeceği hiçbir şey yok. O da küçüğünün arkasından dalıyor arabaların ortasına. Sonra büyük bir gürültü kopuyor.

Yerde yan yana yatan, kanlar içinde kalmış iki beden. Ne olduğunu anlamadan birbirine bağıran, ambulansı arayan insanlar.
Ve yan yana yatan, küçüğünün elini son anda tutmayı başardığu için el ele tutuşan iki beden...
Ruhlarını teslim ediyorlar sonsuzluğa. Orada yaşayacaklar bundan sonra. Bundan sonra sonsuza dek mutlu olacaklar orada..

                   

Sanırım bitti...

Daisy | JiKook    <Short Story>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin