#HAARP
HAARP yüksek frekansta radyo sinyali yayınlayabilen toplam 180 adet anten bulundurulan bir projedir.
HAARP neler yapabilir ?
1-İklimleri değiştirebilir,
2-Kutupları eritebilir veya yerinden oynatabilir,
3-Ozon tabakası ile oynayabilir,
4-Deprem yaratabilir,
5-Okyanus dalgalarını kontrol edebilir,
6-Dünyanın enerji alanları ile oynayarak, insan beynini kontrol altına alabilir,
7-Radyasyon yaymayan termonükleer patlama oluşturabilir...
HAARP, Pentagon'un kontrolünde ve ABD ordusunun hizmetinde olan bir projedir.
2010 yılında Endonezya’da 7.7 şiddetindeki depreme bağlı olarak dev bir tsunami oluştu. Şehir sular altında kaldı, yüzlerce insan hayatını kaybetti. Birdahaki bölümde bahsedeceğim konu yani İlluminati kartının üzerinde ”FELAKET” yazıyor, bilgilendirme de ise ”Bu kartı bir kıyı bölgesini dilediğiniz anda yok etmek için kullanın” yazıyor.
Proje Amacı: “Radyo Dalgaları ile Deprem Yaratma Projesi”.
Bu gerçek mi değil mi bilemeyiz ama ABD bu proje üzerinde 1995 yılından beri kapsamlı şekilde çalışıyor. Peki bu konu bizim gündemimize ne zaman girdi? 17 Ağustos 1999 depremi ülkemizin tarihinde bir daha silinmeyecek izler bıraktı. Milyarlarca USD kaybımızın yanında 17000 civarında vatandaşımızı kaybettik. Hazırlıksız yakalandığımız bu depremde, devlet yeteri kadar çabuk davranamadı, birçok eksikliği ortaya çıktı. Amatör telsiz dernekleri, AKUT gibi gönüllü kurtarma ekipleri, yurt dışından gelen yardım ekipleri ve bizzat halkımızın inanılmaz yardımları sayesinde bu eksiklik bir miktar kapatıldı. Deprem sonrası yaşanan acı olaylar halen devam ediyor; sosyal ve psikolojik bozukluklar, onarılamayan yerleşim yerleri, çadırlarda yaşamaya mahkum edilen bir toplum…
HAARP, HF’da yüksek enerji çıkışları ile iyonosferin ısıtılması ve burada bir takım değişimler yapılarak etkilerinin incelenmesi için başlatılmış bir projedir. Kullanılan frekans aralığı 2.8-10MHz arasıdır, çıkış gücü ise resmi kaynaklarda 3.6 Gigawatt olarak belirtilmesine karşılık 10 Gigawatt’a çıkarılabileceği açıklanmaktadır. Evet benim de beynim sulandı ama okumaya devam ,. Bu enerji dünyadaki en büyük radyo vericisi ünvanını kazandırmaktadır. Merkezin 1 saat boyunca çalıştırılması durumunda Hiroşima atılan atom bombası kadar enerji ortaya çıkaracağı hesaplanmıştır. Fakat bu merkezin yılda 4-5 kere ve sürekli olmayıp vuruş modunda (seri ve güçlü atışlar üretme) ile çalışacağı bildirilmektedir.(Bahse konu enerjinin aslında ne kadar tehlikeli boyutlara ulaşabileceğini göstermek için bu örnek verilmiştir) , ”sankim hepsini de sen mi biliyorsun” diye tatava yapmayın, herhalde bilmiyorum bilsem burada işim ne amk, böyle şeyleri bilsem kendi ossuruğumdan yakıt elde edip arabamla bedava dünya turuna çıkardım.Ben sadece bilgilendiriyorum.
HAARP, çok ilginç bir yerde konuşlanmıştır, Alaska Gakona. Gakona’da askeri üstün yakınlarında ve kimsenin girmediği özel bir alanda tesis kurulmuştur. Niçin burası seçilmiştir? İki temel amacı vardır. Birincisi Alaska dünyadaki elektromanyetik kuşakların özel bir kesişim bölgesinde bulunmaktadır. Dünyanın elektromanyetik alanlarına müdahale edebilmek için en iyi yerdir. İkincisi ise insanlardan uzak, korunması kolay ve gözlerden mümkün olduğunca uzak bir yer olmasıdır.
HAARP’ın resmi kaynaklardaki amaçları:
1-Atmosferdeki termonükleer araçları kontrol edecek elektromanyetik vuruşları gerçekleştirmek.
2-Denizaltılar ile haberleşmeyi kolaylaştırmak. Bu haberleşme ELF(Extremely Low Frequency) ve VLF(Very Low Frequency) dediğimiz 30Hz-30KHz civarında çalışmaktadır. ELF nin yan etkileri bilindiğinden mevcut ELF vericileri ile HAARP vericileri değiştirilmek istenmektedir.
3-Radar sistemlerini geliştirmek.
4-Çok geniş bir alanda ABD ordusunun haberleşmesini sağlamak.
5-Cray ve EMass süperbilgisayarlarının yardımı ile yer altının tomografik haritasını çıkarabilmek.
6-Petrol, doğalgaz ve mineral yataklarını tespit etmek.
7-Cruise füzesine benzer alçak irtifadan uçan füze ve hava araçlarını havada imha etmek.
HAARP’ın sadece bu amaçları gerçekleştirmesi durumunda bile “Star Wars” projesine gerek kalmayacağını görüyor ve çekiniyoruz. Fakat bunlar işin görünen yanı, buz dağının altında çok daha karmaşık bir tablo ile karşılaşıyoruz. Bu tablo projenin karşısında olanlar tarafından dile getirilmektedir. Özellikle de 230 sayfalık “Angels Don’t Play This HAARP-Melekler HAARP ile Oynamaz” adlı kitap bu görüşleri dile getiren en önemli kaynaktır.
Oylarsanız çok sevinirim ^-^