2.0.1.8 Gerçek Zaman
Yorgun bir sabaha uyanmak kadar eğimsiz bir vakit tanımıyorum.
Daha yürünecek yollar, binilecek otobüs terminalleri, boş bir maraton koşusu gibi her Allah'ın günü ardından iki bilemedin üç vesayetle binilen metro hatları, kışın ortasında ve çıplaklığında gökyüzünün ağaçların dallarına takılan bir kağıt parçası kadar değersiz hissettiren bir gün daha karşımızda öylece durur, geçmeyi bekler.
Makyajsız silik ojelerinizle hayata karışıp, bir günün daha nasıl geçeceğini düşünürken beyniniz, hele birde kahvaltı yapmaya vakit bulamadıysanız mide bulantınız kalabalığın sıcak uğultusuyla karışıp tümüyle sarar etrafınızı ve koca bir yumruk olup midenizi kemirmeye başlar.
Defne: 'Yeter artık! Hep aynı şeyi yapıyorsun kendine gel hayal dünyandan çık ve en kısa zamanda bir uğraş bul kendine. Bu gidişle... '
Sustu. Sözlerini ve harflerini sessize aldı. Gülümsedi ve hafifçe gözlerime dökülen sarı kâhküllerimi karıştırdı. Bir gün bile kıskanmadım Denizi, bütün hayallerim için gereken şartlara sahip olduğu halde amaçsız yaşamaktan, parayla günlerini çarçur edip kızlarla gününü gün eden serseri ve bir o kadar yardımsever biriydi.
Aksi halde Denizle konuşacak ya da arkadaşlık kuracak kadar zenginliğim de yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Paralel Rüyalar
Teen FictionBurası dünyanın en uzak noktası benden başka kimse yok. Kendime bir konum seçip izlemeye başlıyorum. Okyanusya ülkesi gözüme ilişiyor. Sudan bedenleri olan neptonların avlanma vakti yaklaşmış olmalı. Karşımda yükselen suyun seviyesi gitgide yükseliy...