2.0.1.8 - DENİZ

11 1 0
                                    

Sessiz bir görüntü, gözümün önünde kıpırdaman duruyor.  Şu sesli kız grubundan daha çok canımı sıkıyor yaklaşık 20 dakikadan beri sadece dizüstü bilgisayarının markasını görebildiğim bir siluet. Durmaksızın yazıp duruyor.

Belki de en çok buna canım sıkılıyor.
Gün içinde kafamda o kadar çok konuşuyorum ki kendimi ne zaman anlatmak istesem bir satırda, kalem ucumda kırılıveriyordu cümleler.
Kendimi rahatlatamayıp uzaklaşıyordum yine kendimden.
Bir odaya kilitleyip yokmuş gibi bir süreliğine boş veriyordum kendimin.

'Perihan Hanım' diye sesleniyor iş kıyafetleri içinde gözlerine çektiği kıvrık incecik eyelenırı ile bakışlarını vurgulayan uzun siyah saçları, incecik bacaklarıyla genç bir kız.

Yaklaşan topuk sesleri kulağımı tırmalıyor.
Bir dişinin geldiğini anlatan en sesli anlatım biçimidir topuklu ayakkabı dediğimiz yüksek kaldırımlar.

Dizlerinin üstüne kadar inen eteğiyle birleşen toprak tonlarında mavi geometrik desenli kazağı ve ayağındaki botlarıyla uyumlu kıyafeti içerisinde zarif görünüyordu. 

Bir anda havaya yayılan yasemin-leylak kokusunun kahve aromaları ile hoş bir uyum içerisinde dans ediyor.
Havada görünmeyen koku molekülleri ve görüntüsüyle birleşip karışıyor Perihan Hanım hayatlara.Elleriyle masamı işaret edip 'Deniz' diye bir ismi yineleyip duruyordu kızgın bir ifadeyle Perihan Hanım genç kıza masamı işaret ederek. 

'Deniz bey diye seslenen garson kızın tiz sesi, karşımda hiç kımıldamadan oturan silületi çözülüyordu adeta.Kafasını kaldırdığı anda ayağıma çarpması ve gözlerimin içine doğru bakması aynı anda oldu. Şaşkınlıktan olsa gerek kahvemi dökmüştüm.

Hani olur ya uykudan uyandığınızda gözlerinizin önüne gelen ilk şeye ister istemez doğruca bakmışsınızdır. Bu da öyle bir bakış olsa gerekti çünkü ne ayağıma vurduğunu ne de rezilce kahveyi döküşümü görebilmişti.



Paralel RüyalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin