5.BÖLÜM

12.3K 687 27
                                    

Bayılmamak için üstün bir çaba gösteriyordum . O pisliklerin işlerini kolaylaştıramazdım . Kendimi toparladım ve kalkmaya çalıştım . Hiç gücüm kalmamıştı , inanılmaz derecede uykum vardı ve iğnenin girdiği yer oldukça acıyordu . Ben kendimle cebelleşirken Colin içeri girdi. Bana yaklaştı ve konuşmaya başladı

'' Demek bize direniyorsun köpekcik '' dedi yüzlerimiz çok yakındı . Bu yakınlıktan rahatsız olmuştum . Kokusu susuzluğumu çok artırmıştı ve boğazımı yakıyordu . O sırada cebinden bir şırınga ve bir kavonozun içine doldurulmuş sarımsı bir su çıkardı . Şırıngayı içine sokup suyu doldurdu ve bana göstererek
'' Bu şırınganın içinde su ile karışmış Franklin ağacı çiçeği var bulmak odukça zor oldu ama senin için biz bu zahmete katlandık ama sen tutmuş bu nadir bulunan hazinenin işini yapmasına izin vermiyorsun çok ayıp doğrusu '' dedi sırıtarak . Ah çok ayıp gerçekten ne kayıp ama değilmi.Ayakta durmak işkenceye dönüşürken Colin'in dediklerini yeni idrak etmiştim.Franklin çiçeği öylemi.Bu ismi yıllardır duymamıştım.Demek bana verdikleri şey oydu. Colin çenemden tuttu kafamı duvara yasladı. Kıpırdayamıyor karşı koyamıyordum . Tam boynuma saplayacakken aniden durdu şırıngayı yere fırlatmasıyla kırıldı ve içindeki şey etrafa saçıldı . Colin ise hiç kımıldamıyordu bir eli hala çenemdeydi. Diğer eliyle boynumun acıyan yerine dokundu. Dokunuşu ürpermeme neden olurken aynı zamandada canımı çok yakmıştı. Ne halt ediyordu bu. Kurt dişlerimi ortaya çıkardım ve ona hırlamaya başladım. İki elinide benden çekmişti . Ben ise zincirleri kırmaya çalışıyordum . Kollarımı var gücümle öne çekttim . Tekrar tekrar ve tekrar . Colin ise durmuş bana bakıyor hiç kımıldamıyordu . Kendimi son birkez öne çektim sonunda başarmıştm . Zincirlerin kırılmasıyla Colin'in boynunu tutarak duvara yapıştım . Bu sefer sıra bendeydi . O ise hiç birşey yapmıyor sadece sakin olmamı söylüyordu .Biraz önceki gıcık yok olmuştu birden. Gürültüleri duyup Devin de yanımıza geldi elinde bir silah vardı o silahın sıradan bir silah olmadığını tahmin etmek zor değildi.Tam bana ateş edicekken Colinin bağırmasıyla duraksadı .
'' Yapma Devın boynu '' diyerek inledi . Anlaşılan boğazını çok sıkmıştım . Hızla ellerimi gevşettim . Ne saçmalıyordu bu boynumda ne vardı . Merakla elimi boynuma attım kanıyordu . Devin bana bir adım attığında hızla geri çekildim ve Colin'in boğazını daha fazla sıktım.Nefesinin kesilmesiyle inlediğini duydum ama aldırış etmedim . Sinirli bir tavırla Devin'e baktım
'' Sakın yaklaşma seni pislik herif yoksa kardeşini tek hamledi öldürürüm '' diye bağırdım. Devın elini hafifçe bana yaklaştırarak
'' Sakin ol Derin izin ver sana bakalım söz veriyorum önceki gibi olmayacak '' dedi . Sesinde bir güven hissetmiştim ve o güvene ihtiyacım vardı . Neden bana güven vermişlerdi.Bunun olmaması gerekiyordu.Daha biraz önce beni öldürmek isteyen insanlara güvenemezdim.işin tuhaf kısmı ise ruhumdaki karanlık bile onlara güven konusunda sessiz kalmıştı.Gücüm bir anlığına geri gelmişti ama şimdi azaldığını hissediyordum ayrıca canım çok yanıyordu . Ona yalvarır gözlerle bakabildim sadece. Bana bir adım daha yaklaşarak
'' Yemin ederim '' dedi . Yeminler benim için önemli değildi ama kalbinin düzenli ritmini duyabiliyordum . Yalan söylemiyordu . Kollarımı Colin ' in boğazından çektiğimde elini boynuna götürerek öksürmeye başlamıştı. Benim ise artık gücüm kalmamıştı . Dengemi kaybederek kedimi bıraktım düşmek o dakikadan sonra umrumda değildi. Fakat birinin kolları düşmemi engellemişti. Bu Colin'di beni omuzlarımdan tutmuştu . Hızlı bir hareketle bacaklarımın altından tutup beni kucağına aldı .Kendine özgü bir kokusu vardı.Mentol ve ter kokusunun birleşiminin eşsiz olacağı aklıma gelmezdi. Acı iyice artmıştı.Colin beni kolarında üst kata çıkardı ve bir yatağa yatırdı. Gözlerim kapanmadan önce son duyduğum şey Colin 'in ellerimi saçlarımda gezdirerek

'' İyileşeceksin köpekcik biraz daha dayan '' demesiydi

Melez İkizler ' Gerçekler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin