Fobi

378 33 112
                                    

"MABEL BIRAK!"

"Dipper uslu dur, sen değil miydin korkularımla yüzleşmek istiyorum diyen?"

"KASTIM BU DEĞİLDİ! Siktir bu şey içime giriyor!"

Tişörtümden içeri kayan ufak fareyle çığlık atıp iyice çırpındım. Manyak ikizim ben uyanmadan önce beni yatağa bağlamıştı. Paytak ve bir kaç hareketli fareyi de yanıma koymuştu.

"Çırpınma. Hareket etmeye çalışmazsan korkmazsın da"

Haklıydı çünkü korkum fareler değildi. Hareket yetimin kısıtlanmasıydı ve bu bir korku değildi. Fobiydi, karabasanımdı ama kesinlikle basit bir korku değildi bu yüzden hareketsiz kalmam gerektiğini bilsem de panikten yapamıyordum.

"SENİN BEN 7 CEDDİNİ-"

"Kendi 7 ceddine sövüyorsun."

"ÇÖZ BENİ! M-Mabel yalvarırım çöz beni..."

Korkuyordum. Bedenimi ele geçiren yanma ve çaresizlik devam ederse hıçkıra hıçkıra ağlayabilirdim. Ya da daha kötüsü, travma geçirebilirdim. Şoka girebilirdim veya-

"MABEL!"

Elinde gördüğüm cam kutuyla bütün bedenim taş kesildi. Yılan mı lan o? Aha harbi yılan o...

"Yeni dostum Sürünen'e merhaba de. Bunu bana bir kız arkadaşım ödünç verdi. Isırmazmış ama oldukça hareketliymiş."

Sakin ses tonu ve rahatlatıcı gülümsemesi beni daha da gererken hıçkırdım. Mabel az sonra kutuyu açıp yılanı bana attı. Boynumda bir şey vardı şimdi. Tişörtüme doğru kayıyordu ve ben onu atamıyordum. Elim kolum bağlıydı.

Yılan uzundu, yılan fazlasıyla büyüktü. Beni resmen ormanmışım gibi dolaşıyordu. Çırpındım. Kurtulamıyordum. Ne yaparsam yapayım o koca şeyden kurtulmam zordu zaten. Yeşil, kaygan bir sürüngen...

Tekrar hıçkırdım. Gözlerim dolmuştu ve zangır zangır titriyordum. Kardeşim, kendi öz kardeşim ise dudağını ısırmış bana bakmamaya çalışıyordu.

"Mabel tamam yeter"

Fısıldadım.

"Lütfen..."

Sırt çantamı sırtıma takıp son bir kez aynaya baktım. Oldukça sıradan ve normal görünüyordum. Tipik liseli bir beta gibi. Sadece daha feminen bir görüntüsü olanlardan.

Kimi kandırıyorum, çok kızsı bir omegayım. Beta parfümü olmasa bastırıcı kullandığımı kolaylıkla anlarlardı.

Evden çıkarken Mabel'a bakmadım. Mabel da bana bakmadı. Bakamadı çünkü sabah yaptığı o saçmalığı kendisi sonlandırmamıştı. Ford amca, iyice panik atak geçirmeye başladığımda attığım çığlıkları duymuş ve gelmişti. Ford amca beni çözmüştü. İkizim değil, amcam.

Nefes verip yürümeye devam ettim. Okulun önüne geldiğimde ancak hatırlamıştım bu gün seçmeli ders seçmemiz gerektiğini.

"Bu sene seçeceğim bu sene seçeceğim..."

Kendi kendime söylenirken sınıfa girişimi yaptığımı fark etmemiştim. Bir an nerede olduğumu anlayamasam da hatırladığımda sırama oturdum.

"Kanka hayırdır balıklara beyin mi sattın ne bu unutkanlık?"

Soos hademe kıyafetiyle sınıfa girdiğinde ona bir bakış attım.

"Hızlı bir sabah geçirdim Soos. Şu an adımı unutsam kimse beni yargılayamaz."

"Şimdi iyi misin kanka?"

Brugmansia/ Melek Trompet (Billdip)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin