Okurkenki düşüncelerinizi yorum olarak bırakmakta çekinmeyin lütfen^^ yorumlarınız beni gerçekten çok motive ediyor.
Dipper Pines, Cipher kardeşlerin kendi hayatındaki tek yerinin okuldaki dans kulübü olduğunu düşünmüştü ama anlaşılan o ki oldukça yanılmıştı.
Çok, çok yanılmıştı. Yanılmaya da devam edecekti.
"Eee, oda arkadaşına bir selam yok mu?"
"Selam, Ivy selam."
Dipper, ona sırıtıp bavulunu tam karşıdaki yatağın yanına koyan kısa saçlı şirin kıza göz devirdi. Ivy güzel bir kız olabilirdi. Sohbeti de tatlı olabilirdi. Ama bunların hiçbiri ne Mabel'ın odadaki yerini aldığını ne de Mabel'ın odadan yollanmasını sağladığını değiştirmiyordu.
Olay şuydu; Ivy kasabaya yeni gelmiş genç bir omega olarak kalacak yer arıyordu ve otel/pansiyon gibi yerlerde kalmak da onu geriyordu. Bu yüzden Stan amcaya kalacak yer karşılığında bedavaya kulübede çalışabileceğini söylemiş, iş başvurusunda bulunmuştu. Stan amca da bu fırsatı kaçırmamıştı. Kızı boş bir odaya yönlendirmişti ancak Ford amca yaklaşan tehlikeyi hissetmişti. Ivy yalnız kalırsa büyük ihtimalle sorun çıkacaktı çünkü kızgınlığa oldukça yakın olduğunu söylemişti ve evde mühürsüz bir alfa vardı. Mabel her ne kadar bu konuda kontrollü olsa da kimse olacakları tahmin edemezdi. Öte yandan eğer Dipper ve Ivy aynı odada kalırsa Mabel kardeşinin odasına öylece dalamayacaktı çünkü şehvet hissi bile kan bağının verdiği koruma isteğini bastıramazdı. Mabel tamamen içgüdülerinin eline düştüğünden Dipper'a zarar vermek istemeyecekti ve odadan uzak duracaktı. Bu nedenle de Mabel yalnız başına boş odaya geçerken Ivy Mabel'ın eski yerine yerleşmişti.
Ve şimdi de buradalardı işte. Dipper her akşam yaptığı gibi kitap okumak için yatağına uzanmışken, Ivy bavulunu güvenli bir yere koyuyordu. Dipper bir süre yanındaki kızın saçlarını tarayışını izledikten sonra dikkatini tamamen polisiye romanına verdi. Az önce izlendiğinin bilincinde olan zeki kız ise kısa saçını tutamlara ayırıp ördü. Bir bandanayla örgülü tutamları sakladı. Ona döndü.
Kız oğlanın ona bakmamasından faydalanarak gülümsemesini dışarı bıraktı. Tatlı, iç ısıtan bir gülümseme değildi bu. Geleceğin habercisi gibiydi. Felaket gibiydi. Bedenini tamamen ondan yana çevirdi. Türüne has bir oyunculuk yeteneğiyle yüzündeki gülümsemenin yerini meraklı, tatlı bakışlar alırken sohbeti başlatacak ilk kelimeleri sıcak nefesiyle havaya bıraktı.
......................
Dipper, 1 haftada bir insana hem bağlanıp hem o insandan nefret etmesinin mümkün olduğunu bilememişti. Evet Ivy çok iyi bir ev arkadaşıydı. Sorun, nefret edilecek bir kız olması değil nefret edilecek bir abisi olmasıydı.
Bill sürekli ama sürekli kardeşini görme bahanesiyle odalarındaydı ve nedense görmek için geldiği kardeşinden çok Dipper'la ilgileniyordu.
Sinir bozucu, diye aklından geçirdi Dipper. Yine Bill yanına, yatağına, oturmuş dibine gire gire onun okuduğu kitabı okuyordu. Birden yüzünü buruşturdu.
"Ama çok saçma Divian katilse neden o saatte handa olduğunu söyledi hancı?"
"Nereden bilebilirim ki? Bill, senin yüzünden okuyamıyorum. Zaten bulanık görüyorum. Bana soru sorma."
"Hey, iyi misin?" diye endişeyle, rahatlaması için uzaklaşan Bill'e baktığında gerçek endişeyi ses tonunda hisseden genç omega hafifçe titredi.
"Hayır. Senin yüzünden okuyamadım. Zaten de gözlerim acıdı... Kitabın devamını da merak ediyorum."
"Eh... Bunu telafi edebilirim. Kay biraz" dedikten sonra yaklaşacakmış gibi kaymasını söylemesine rağmen yatak başlığına doğru uzanan alfaya şaşkınca baktı omega. Ama zekiydi, az sonra ne istediğini anladı ve hafifçe kızardı.
"Hayır, Bill. Çocuk gibi kucağına yerleşip bana kitap okumanı istemiyorum."
"Yani hatamı telafi etmeyeyim yanıma kalsın öyle mi?"
"Ben öyle-"
"Aklında başka çözüm var mı, beta?"
"Yok.." çaresizce mırıldandı Dipper. Garipti. Bill yüzünden kitabı doğru düzgün okuyamamıştı- suçlu Bill'di. Peki neden çaresiz hisseden Bill değil de kendisiydi?
Ah, doğru ya... Aptal alfalar ve otoriter, sert sesleri yüzünden kendisini çaresiz hissetmesi normaldi.
Bunu fark edince sanki onun için sorun değilmiş gibi davranmaya karar verdi ve alfaya daha fazla zevk vermemek için kucağına uzandı. Bill tatmin olmuşçasına gülümsedi. İki türlü de hoşuna gidiyordu aslında. Dipper'ın amacını anladığında sınamak için bir kolunu onun beline sardı. Üstündeki ufak bedenden hafif bir homurtu duyunca sırıttı ve diğer eliyle kitabı tutup okumaya başladı. Gerçekten garip bir durumdalardı ve ikisinin de mühürsüz olması daha da garipleştiriyordu. Ama Dipper, garipliğe rağmen Bill'in yumuşattığı sesiyle ve arasında durduğu sıcak kollarla mayıştığını inkar edemezdi. Başı yana doğru, Bill'in göğsüne usulca devrilirken mırıldandı.
"Divian... Tam bir aptal. Kimse sevgilisi için bunu yapmaz." sonlara doğru iyice sesi düşüp uykulu bir mırıltıya döndü. Bill'in kucağında kesinlikle Wendy'nin kucağında olduğundan daha rahattı. Bu da garipti. Bill'in bedeni oldukça sertti aslında. Wendy ise yumuşacıktı. Teknik açıdan, çok mantıksızdı ama bu daha rahat oluşunu değiştirmiyordu ya...
Dipper sadece bunu düşünüyordu ama daha büyük bir sorunları olduğundan habersizdi. Bill ise gözleri kocaman olmuş bir şekilde hareketsizce duruyordu. Burnuna limon, tarçın ve elma karışımı çok tatlı ve başkan çıkarıcı bir koku dolmaya başlamıştı. Aklında bir kelime canlanırken üstündeki bedenin belini hafif sıktı.
Eş
Belindeki elden ziyade kulağının dibindeki yüksek, boğuk hırıltıdan dolayı uykusu kaçan Dipper gözlerini aralayıp başını yukarı kaldırdı.
"Sorun n- siktir..."
Durumu anladığı anda kalkmak için doğrulmaya çalıştı. Belindeki el onu sertçe kendi vücuduna yapıştırdı ve ufak bir inilti çıkarmasını sağladı. Dipper korkuyordu ancak çaresizce kıpraşmaktan başka bir şey yapamıyordu. Ne kaçabiliyordu, ne de kabullenebiliyordu.
"Bill ben, a-açıklayabilirim-"
"Sen," diye hırladı Bill. Duyduğu koku bütün hücrelerine işlemişti ve- ah, lanet olsun ki bu koku duyduğu bütün omega kokularından daha güçlü ve tatlıydı.
"Sen, beta değilsin."
Vaovv nasıl bildin bravo *alkış* diyenlere katılmıyor da değilim hani kflgşbş
Bölüm çok güzel olmadı ama yine de okunabilir bir bölüm bence.
Normalde daha geç atacaktım çünkü aklımda gerçek anlamda hiç fikir yoktu. Sonra, birileri ilham verdi~
Yani biraz habersizce ama olsundu. Bir de yorumlarınız var ilham veren... Sizi seviyorum^^Yazar uçar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brugmansia/ Melek Trompet (Billdip)
RandomDikkat çekici Melek Trompet bitkisi, Güney Amerika'daki ormanlara özgü bir bitkidir. Bu bitki, üçlü etkiye sahip çok güçlü bir zehir yayar. Melek Trompet, dokunulmadığı sürece ölümcül değildir ve bu yönüyle diğer ölümcül bitkilerden ayrılır. Bu hipn...