yeni kız

372 27 93
                                    

Medya fotoğrafı- Ivy'nin göz rengi
Medya videosu- bölümün sonlarına doğru yapılan dans kapışmasının müziği. Dansı ise biraz benziyor sadece. Aynı değil.

Dipper pines

Bir hafta sonra, aynı yerde aynı kişiyle benzeri bir kavgayı ederken kesinlikle dejavunun dibine vuruyordum.

"Tabiki iyi dans ediyorum! Sadece bir tek öğretmenin görmesini istedim!" diye bağırdım sinirle. Tek saniyede yorgunluğumun yerini öfke almıştı bile.

"Hm, torpillisin gibi geliyor, inek."

"İnek senin anandır öküz."

"Bu durumda senin öküzün olmayı tercih ederim mö'cük."
İşte yine yapıyordu. Konudan bağımsız hareket edip beni kudurtacak kadar sinirlendiriyordu. Gariptir ki bunu sadece yavşayarak yapıyordu ve bu normalde benim için tatlı bir durumdu. Sonuçta beni beğenmiş oluyordu ve sözleri gururumu okşamalıydı ama öyle bir alaylı söylüyordu ki...

"Ben kurbanlık öküz olmanı dilerdim."

"Dikkat et güzelim ben bir alfayım. Haşin tipleri severim ama aşırıya kaçma bence..."

Tam ağzımı küfretmek için aralamışken kapı açıldı ve odayı değişik bir koku sardı. O kadar güzel ve tatlı bir kokuydu ki kendime gelmem bir kaç saniyeden fazla sürmüştü. Omega kokusunun normalde omegaları etkilememesi gerekirdi ama koku o kadar güzeldi ki omegaları bile tuhaf hissettiriyordu. Başımı kapıya çevirdiğimde kokunun sahibinin, bu kokuyla ne kadar uyumlu olduğunu fark ettim.

Ayak bilekleri yürürken zarifçe kıvrılıyordu spor ayakkabılarının içinde. Bilekleri çok kalın sayılmazdı ama kopacak gibi sağlıksız bir inceliği de yoktu. Şortunun kısalığı yüzünden özgürce havayla temas eden bembeyaz bacakları düzgündü. Kalçasının biraz altında şortu bitiyor ve şortunun kırmızılığına tezat solgunlukta siyah tişörtü başlıyordu. Tişörtü askılıydı ve incecik belini tamamen sarıyordu. Belinin biraz üstünde şekilli göğüsleri vardı. Omegaların geneli gibi büyük değildi ama minicik de değildi. Minyon bedenine uyuyordu. Köprücük kemikleri teninde mükemmel bir açıyla kıvrılıyor ve meleklere yakışır bir görüntüyle kızın bedenini tamamlıyordu. Bütün vücudu gibi bembeyaz boynunda siyah bir tasma vardı. Zaten ince olan boynunu daha da zarif gösteriyordu. Makyajdan uzak yüzü pürüzsüzdü ancak lekesiz değildi. Elmacık kemiklerinin üstündeki ufak çiller yüzünü eğlenceli gösteriyordu. Kiraz dudakları hafif, kendine güvenen bir gülümsemeyle kıvrılmıştı. Dalgalı, dağınık, kat kesimli kısa siyah saçları omuzlarına doğru dökülüyor ama ulaşamadan boynunda son buluyordu. Rahat ama asil görüntüsünü tamamlayan en çekici parçası ise gözleriydi. Uzun kirpiklerinin altında gökkuşağının yedi rengini karıştırmadan içinde barındıran, büyüleyici gözleri görüntüsünü tamamen dünyadan koparmaya yetiyordu. Gözlerinin içinde, yedi rengin üstünde merak, zeka ve özgüven parıltıları uyumla dans ediyordu.

(Y/N: sanırım bu güne kadar yaptığım en uzun yeni karakter betimlemesi:/ hata yapmış olabilirim.)

Siyah, dalga saçlı kız kapıdan tamamen girdiğinde kokusu hafiften etrafa yayılmıştı bile. Dudaklarını ıslatıp kenarda oturan öğretmene ilerledi. Daha 1-2 dakika önce bizim atışmamızı bölmeye gerek görmeden, film izler gibi keyifle izleyen alfa öğretmen bu sıradışı öğrenci karşısında tutulmuştu. Bu sefer de ben onu keyifle izliyordum. Eh, hep alfalar mı eğlenecek?

Sınıfı süzdüm. Ben, omegalar da dahil Bill dışında herkesin nutku tutulmuştu. Bill ise kıza şaşkın ama bir o kadar da kızgın bir ifadeyle bakıyordu. Sanki burada olması yanlışmış gibi.

"Öğretmen hanginiz acaba?" diye mırıldandığında, sesinin de görüntüsü kadar etkileyici olduğunu fark ettim. İster istemez insanın içinde sıcak bir güven duygusu yeşeriyordu. Ses tonu öyle yumuşaktı ki yanaklarını sıkası geliyordu insanın. Öğretmen ayağa kalkıp üstünü düzeltti ve kıza gülümsedi.

Brugmansia/ Melek Trompet (Billdip)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin