Eleştiri Okları

2) Kırmızı Kokan Adam

Eleştirilen Kitap: Kırmızı Kokan Adam

Tür: Genel Kurgu / Romantizm

Bölüm Sayısı: 6

Durum: Devam Ediyor

Yazar: incili^

ELEŞTİRİ

Dil Bilgisi: Yazar arkadaşımızın güzel Türkçemize gösterdiği ihtimam beni çok mutlu etti. Hemen hemen hiç yazım hatası tespit etmedim. Aynen böyle, İşte öyle! Elbette arada kaçmış olabilecek kusurlar var fakat hiçbirimiz profesyonel editörler olmadığımız ve onca işimizin arasında vakit ayırıp yazmaya çalıştığımız için böyle ufak tefek hatalar hoşnutlukla göz ardı edilebilir. Bu durum özellikle çok hoşuma gitti.

Anlatım:  Anlatım ortalamanın bir tık üzerinde. Wattpad hikayelerinde en bariz yapılan hatalardan biri sıkça yapılmış. Kesik kesik cümleler özellikle ilk iki bölümde bolca kullanılmış. 

Muhakkak ki yazarımız kendine bir üslup arama uğraşı içinde olabilir, kendi tarzını oluşturmaya çalışıyor olabilir; fakat hikayeler böylesi teknik arızaları kaldırmaz sevgili gençler. Okuyucularınızı kaybetme riskiniz oluşur. Ne olur cümlelerimizi uzun, bağlayıcılığı ve akıcılığı yüksek şekilde şekilde oluşturmaya çalışalım. Çünkü kendi üslubumuzu ancak ve ancak temel noktaları iyice öğrendikten sonra oluşturabiliriz.

Betimlemeler ise kelimeleri tam olarak doğru kullanamadığından dolayı havada kalıyor. Yazarımız, gerçekten hoş bir romantizmle kaleme aldığı hikayesinde karakterlerin betimlemelerini yaparken aslında daha fazla okumuş, incelemiş ve analiz etmiş olsa ortaya ne kadar muhteşem bir hikaye çıkabileceğinin farkında mı acaba? 

Örneğin: " Sarı saçları uzun ve dalgalı olduğundan ona ayrı bir hoşluk katıyordu. Açık kahverengi gözleri, bu dünyada görmesi gerekenden fazla şey görmüştü."

Şimdi bu betimlemeyi daha vurucu hale getirelim:

"Uzun sarı saçları dalga dalga yüzünün etrafına dökülürken yumuşacık bulutlar gibiydi. Yorgun gözleriyse sanki görmeleri gerekenden daha fazlasını görmüş gibi kahvenin soluk bir tonuyla kirpiklerinin altında sağa sola gidip geliyordu."

  Olur böyle vakalar, Eleştiri Okları yakalar.

Bir diğer örnek: "Feminen bir tarz kazandıran toz pembe ceketiyle birlikte uzun, uçarı ve kloş gri eteği uzaktan bir kelebeği andırıyordu. Başına taktığı küçük ve gri kep, düz olan siyah saçlarının boynunda bitişiyle uyumluydu. Toz pembe, yarım topuk stilettolarının yürürken çıkardığı sese pek aşina değildi genç adam."

Bu betimlemeyi de kitabın ruhuna uyumlu hale getirelim:

"Bu güzel hanım griler ve pembeler içinde, şöyle bir bakınca narin bir kadınsılıkla bulunmayacak bir kelebeği andırıyordu. Boynunda biten düz siyah saçları sicim gibi uzanırken alçak topuklu ayakkkabılarının üzerinde tıkır tıkır yürürken uçuşan paltosu bir tüy gibi etrafını sarıyordu. Genç adam bu tıkırtılara aşina değildi hem, aşina olsa da zaten böyle bir hoşluk içerisinde yine de irkilmeden edemezdi."

Elbette ben bilirkişi değilim ve hikayeye yazardan daha hakim olduğum gibi kibirli bir iddiam yok. Yine de betimlemelerin üç aşağı beş yukarı bu şekilde yazılmış olması gerektiğini düşünüyorum. Takdir yine yazar arkadaşımızın. Umarım hadsizlik etmiyorumdur.

Konu: Konu başta yavan gibi dursa da aslında hiç değil. Başlardaki şu klişe "kadın şöyle yaptı, adam maviye boyandı" tipi kalıptan kaynaklanan bir sanrı sadece. 

Peki neden "kadın şöyle yaptı, adam maviye boyandı" gibi söz öbeklerinden kaçınmalıyız? Çünkü bu tür sık ve ekseriyetle berbat şekilde kullanılan kalıplar hikayeniz her ne kadar başarılı olursa olsun hikayenizi ucuz gösterir ve nitelikli okuyucuyu kaçırır. Elbette bunlar hikayenin promosyonu için iyidir; fakat kendinize sormalısınız: Çok okuyucu mu istiyorum yoksa nitelikli okuyucu mu istiyorum? İşte, olmak ya da olmamak; yazmak ya da kolaya kaçmak, bütün mesele bu.

Tabii ki popüler olmayı istemek kötü bir şey değil. Her yazar okunmak, anlaşılmak ister. Bunda hiçbir fena niyet yok. Önemli olan bu süreçte yazmaya odaklanmak. Çünkü yazmak, bir sağduyu işidir. Ortaya tüm niyetinizi ve hırsınızı koyduğunuz bir var olma kavgasıdır.

Karakterler: Karakterlerimiz kendilerine has bir takım özellikleri olsa da tamamen orijinal de sayılmazlar. Yine de hikayenin geneline yayıldığında bu durum göze çarpmıyor; yolda karşılaşabileceğimiz insanların umutlarını, hislerini, heyecanlarını, hayal kırıklıklarını okumuş gibi oluyoruz. Gerçekçilik adına sağlam bir duruş.

Genel olarak değerlendirmeme gelirsek, gerçekten başarılı bulduğum, yer yer anlatımdan kaynaklanan bir ağdaya sahip olsa da romantizm adına nitelikli bir çalışma olmuş diyebilirim. Ben şahsen beğendim ve gelecek bölümleri de okuyacağım. 

Hepsinden ötesi, konuya yayılmış ince erotizm gerçekten çok başarılı. Hiçbir şekilde sakil durmayan, rahatsızlık vermeyen bir şekilde işlenmiş. Bakın bu gerçekten işçilik isteyen bir durumdur. Yazar arkadaşımızı tebrik ediyor ve buradan ona kocaman bir AFFERİN yolluyorum.

Puan: 6/10