kasırganın kalbinde durduğunu farkedip
kemiklerinin altındaki yabancı sızıyı hissederken
güneş'e bak ve gülümse
kar taneleri her zaman acıtırcasına yağmaz
Kim Taehyung için yaşadığı şehir fazla boğucuydu.Her sabah erken saatlerde kalkmak zorunda olduğu zor işi,tanıştığı insanlar,geçtiği sokaklar,yediği yemekler..
Kim Taehyung için yaşadığı şehrin boğuculuğundan kurtulmanın tek yolu,basitti.Onu terketmek.
Korkak mıydı?
Kesinlikle.Ne yapacağını biliyor muydu?
Uzun zamandır.Kalması için tek bir nedeni var mıydı?
Hayır.
Son gecesini kaldığı kiralık evde uyuyarak geçirmeyi istese de,bazı şeytanları aklını çelmiş ve onu buraya getirmişti.Büyük beyaz perdeye bakarken gözlerini ovaladı ve derin bir nefes aldı.
Eski usül sinema tekniği.
Otantik zevkleriyle birebir uyumluydu.
Bu hangi manyağın işiydi,bilmiyordu.Teknolojinin fazlaca ilerleme katettiği bir dönemde kim açık hava sineması fikrine başvururdu ki?İnsanların zevkleri istemeden bile olsa teknolojiye uyum sağladığından,tek tük kişinin olacağından emindi,asılı afişe bakarken ve yazıları okurken.
Yanılmıştı.
Onlarca sandalyeyi ve üzerindeki insan topluluğunu görebiliyordu.Alan ne ufak ne de fazla büyük sayılabilecek bir vadideydi.Beyaz perdenin arkası sık bir ormana açılıyordu ve hava soğuk sayılırdı.Hırkasına sarıldı ve gözleriyle sandalyeleri taradı.
Cidden,öyle bir yanılmıştı ki.
Nasıl boş yer kalmamış olabilirdi?
Film,yeni bir adamla tanışan bir genç kızın,tanıştıkları gece büyük bir hata yapması sonucu doğan psikolojik sorunlara göğüs germesini ve bu hatadan en çok etkilenen kişinin;en yakın arkadaşının kırdığı kalbini onarmaya çalışmasını anlatıyordu.
İki saat,beş dakika ve altı saniyelik filmin her bir farklı sahnesinde genç kız yalnız kalıyordu.Sonra ne olduğunu bilmiyordu.Mathilda'ya
-en yakın arkadaşı- veda ediyordu ya da onu kaybediyordu.Sonunu araştırmamıştı Taehyung.Ne olacağını kendisini görmek istemişti.Evet,inkâr etmeyecekti.Bu kafadan savma hikâye kesinlikle kendi hayatından izler taşıyordu.
Beton duvara oturmayı tercih eden insanlara göz gezdirdi.Her birinin yanında bir başkasının olması şeytanlarının onunla dalga geçiş şekli falan olmalıydı.
Çünkü o yalnızdı ve kimseyi beklemiyordu da.
Bir an için,yalnızca birkaç saniye,kemiklerinin altında bir şeylerin yıkıldığını hissetti.Paramparça olduğunu,sızım sızım sızladığını.Bir an için daha önce hiş üşümemişçesine üşüdü.Yirmi dört yıllık hayatının az ama güzel olan her iyi saniyesini kusacakmışçasına midesi kasıldı.Vücudu ağırlaştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
虹 taejin
Fanfiction[ one-shots ] "Bana ninniler söyle. Belki bir gün gerçekten uyuyabiliriz. Bana beni sevdiğini söyle. Belki bir gün gerçekten sevebiliriz."