Love Murder

Büyük sınav

Ders zili çaldı. Artık sınav başlayacaktı. Anderson sevgilisi Anna'yla okulun girişinde Kendall'ı bekliyordu.

Okulda büyük bir yoğunluk vardı. Öğrenciler ve öğretmenler okula girip çıkıyordu. Onlar girip çıkarken, okulun bekçisi kapının önünde elinde sigarayla etrafı seyrediyordu. Hava çok sıcak olduğu için her kes okula girmeyi tercih ediyordu. En azından orda güneş yoktu.

Anderson saatine baktı. Artık sınavın başlaması için zilin çalmasına yedi dakka kalmıştı.

Anna "Her zamankı gibi yine geç kaldı. Hep böyle olur. O geç kalar bizde onunla birlikte ayvayı yeriz" dedi.

Anderson Anna'nın beline elini koyarak "Bu sefer geç kalmaz. Bana söz verdi. Neredeyse, gelir. Ya sanıyorum" dedi.

Anna "Anderson, Kendall geçen yılda söz vermişti. Ondan önceki yılda. Ama hep geç kaldı. Onun yüzünden ailem beni yaz pilajına bırakmıyor. Hep sınava geç kalıyorum" diyerek elini Andersonun elinin üstüne koydu. Ve bir birleriyle bakıştılar.

Anderson'la Anna aynı anda "Ormandakı evde partiye gelecek misin" dediler. Şaşkınlıkla kendilerine yine bakıp, kahkaha atmaya başladılar.

Anderson tekrar saatine baktı. Artık zilin çalmasına üç dakka kalmıştı.

Anderson "Kendall her zamanki gibi nerede kaldın" diye mırıldandı. Anna'ya dönüp "Hadi derse girelim. Bu sefer yaz pilajından kalmayalım. Kendall kendi başının çaresina bakar" dedi ve ikiside kapıya doğru yürüdüler.

Kendall uyandığında saat 7:30 olmuştu bile. "Yine geç kaldım. Yine geç kaldım" diye-diye yatağından fırladı.

İlk düşündüyü on beş dakika içerisinde evden çıkmasıydı. Kalan on beş dakikaysa okula ulaşa bilmek içindi. Banyoya koştu. İşini bitirdikten sonra geri döndü. Çabuk giydi. Aşağıya indi.

Ev sessizdi. Anne ve babası işe altıda gittikleri için ev ona kalmıştı. Kahvaltı bile etmeden evden çıktı. Çıkarken ayağı ayağı takıldı ve yere düştü. Pantolonu yırtılmışdı. "Lanet olsun yeni almıştım" diyerek bisikletine doğru koştu. Bisiklete binip, son hız okula doğru sürmeye başladı.

Okula vardığında dersin başlamasına beş dakika kalmıştı. Öndeki yoğunluk yüzünden geç kalmamak için arkadan - basketbol sahasının girişinden girmeye karar verdi.

Arka kapıya ulaşdığında burasının kalabalık olmadığını gördü. Saatine baktı iki dakikadan az bir süre kalmıştı. Çabuk içeri geçti. Ordanda okula geçip 516-cı odaya doğru koştu. Artık bir dakika kalmıştı.

Kendall son sürat koşuyordu. Koşarken karşısına çıkanları itmekten bile çekinmiyordu.
Ve artık zil çaldı.

Kendall odanın kapısına yaklaşdığında öğretmenin hala içeri girmediğini hördüğünde sevindi. İlk defaydı ki, geç kalmıyordu. En azından öğretmen kapıyı kapatmadan içeri gire bildiği ilk oluyordu.

İçeri girdiğinde Anderson ve Anna'nın ikinci sırada olduklarını gördü. Başıyla selam verip üçüncü sırada oturdu.

Kendall "Ne güzel gün kesin sınavıda geçerim" diye düşünürken yüzünde bir gülümseme oluştu.

Anderson gülerek "Kendall ne oldu? Okula gelirken kızla mı tanışdın?" dedi. Anna Andersonun koluna yumuruk vurarak gülümsedi.

Kendall "Çok komik" dedi. Sonra Anderson'la tokalaşıb, görüştüler.

Anderson "Bu seferde geç kalsaydın, artık partiyi unuta bilirdin. Hem sen sınava iyi çalışdın mı?" diye sordu.

Kendall yerinde gevşeyerek "Bu gün güzel geçecek" dedi.

Anderson alay edercesine "Sınavdan sonra söylersin bunu" dedi.

Kendallsa cevap olarak parmağıyla "s.ktir" işareti yaptı.

Beşinci sıradan Logan "Kendall senin o yeni arkadaşının ismi neydi... ha şu Harry geç kaldı. Eminim gelirken Alex'le buluşup, yatağa baş vurmuşlardır" diye alay etdi.

Kendall Loganın dediği hiç bir kelmeyi aldırmadı.

Anderson dönüp "Logan sen kendi işine baksana" dedi.

Logan "Tamam dostum. Sadece bir şakaydı" dedi. Ve kendi kız arkadaşıyla konuşmaya koyuldu.
Artık zilin çalmasından beş dakika geçmişti. Ne Alex, ne de Harry sınava gelmemişdi.

Anderson bundan endişeleniyordu. Onlar hiç bir zaman geç kalmazdı. Kapı açılıp, öğretmenin içeri girmesiyle Anderson düşüncesinden sınıfa döndü.

Öğretmen tüm öğrencilerin isimlerini saydı. Gecikenlerin karşısına bir şeyler yazıp elindeki defteri masaya koydu.

Herkesten masalarında ne varsa, çantalarına atmalarını söyledi. Sonra sıkıcı okul sınav kurallarını anlatmaya başladı. Bitirdikten sonra herkesin sınav sorularını vermeye başladı.

İlk Jil ve Jack çektiler. İkinci Anderson ve Anna. Onlar çekdiklerinde bildikleri soru denk geldiği için sevindiler.

Üçüncü Kendall ve Alice çekti. Kendall soruya bakınca "Nede şanlı bir gün ama" diye mırldandı.

Sınav başladı. Bir kaç saat içinde herkes sınav kağıtları verip, çıkmaya başlıyordu. İlk Anna çıktı. Sonra Alice. Logan, Jim ve Jack birlikte çıktılar. Andersonda çıktı. Artık öğrenciler azalmaya başlıyordu sınıfta.

Kendallsa hiç bir soruya cevap bulamamıştı. Sınav bittiğinde çıktı Kendall. Küfürler yağdırarak, sınıf arkadaşlarının yanına gitti.

Anderson Kendall'ı görünce "Bizim şanslı çocuk geldi" dedi alaycı şekilde.

Etraftaki tüm sınıf arkadaşları gülmeye başladılar.

"Şanslı çocukmuş" dedi Kendall. Hiç keyfi yoktu.

Anderson "Ne oldu tüm soruları çözdün mü?" dedi yine alaycı bir şekilde.

Kendall "Ya ne demessin. Bu sene yaz pilajına hoççakal" dedi.
Herkes yeniden gülmeye başladılar.

"Gerçekten Harry'la Alex sınava gelmedi. Bir sorun mu var?" diye konuşmaya başladı Anna.

Logan "Anna onlara hiç bir şey olmaz. Kesin dün akşam Alexlerin evinde buluşup, içip sarhoş olmuşlardır. Sonrada yatakta bir gece hayatı. Şimdide götlerini kaldırıp, gelmeye halleri yoktur" dedi ve gülümsemeye başladı.

Ancak hiç kimse ona katılmadı. Anna cep telefonunu cebindem çıkarıp Alex'i aradı. Ancak telefonu açan olmadı. Andersonda aynı anda Harry'ı aradı ama ordanda bir ses çıkmadı.

Artık Anna'yla Anderson kaygılanmağa başlamışlardı. Evlerini aradıklarında telefon sekreteri çıktığı için dahada korkmaya başladılar. En azından Alex'i çok iyi tanıyorlardı. Öyle kötü şakalardan yapan birisi değildi. Harry da öyle.

Anna Anderson'a bakarak "Belki başlarına bir şey geldi" dedi.

Logan yine alaycı şekilde "Yapmayın ama. Onlar çocuk değiller. Kesin bir yerde yığılıp kalmışlardır" dedi.

Ancak herkes kaygılı şekilde okulun çıkışına doğru yol almaya başlamışlardı.