Vedalar elli iki saniyeye sığar mıydı? Sığdırmıştı Ateş Böceği. Hiç içine sinmese de sığdırmıştı. Belki ağlaya ağlaya sığdırmıştı, belki içini kanata kanata. Mecburdu. Çünkü, çünkü Vahraman haketmişti bunu. Hatta Ateş Böceği giderken hiçbir şey dememişti. "Gitme, kal." diyebilirdi. Ama dememişti. Sadece "Sen bilirsin." demişti. Bu yüzden veda en güzeliydi bundan sonra. Belki de ayrılık. Ateş Böceği artık hiçbir şey bilmiyordu. En çok da hiçbir şeyi bilmemek öldürüyordu Ateş Böceği'ni.
Devam edecek...
Yazarken bile mutsuzluğun dibine vurduğum bu bölümden herkese merhabalar. İlk olarak dediğim gibi bu bölümden sonrası sizin. Yani şöyleki sizlere iki seçeneğim var bu iki seçenekten birini seçip yorumlara istediğinizi yazın ve gerisini bana bırakın.
1. Ateş Böceği ömrü boyunca sadece ve sadece Vahraman'ı sevsin.
2. Ateş Böceği, Vahraman'ı unutmak için başka biriyle sevgili olsun.
Sizce hangisi?Yoruma gelin.
Sizleri seviyorum.😍🖤💕 Oy vermeyi de unutmayın haa.😘↙️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ateşböceği ve vahraman ~tamamlandı
Novela Juvenil~her geminin sığınacak bir limanı olmalı fırtınalı denizlerde Küçük bir ateşböceği büyük bir karanlığı aydınlatabilir miydi? Aydınlatırdı ama yanında Kahraman'ı olursa.. Peki ya o Kahraman, vahraman olursaydı? O zaman da aydınlatabilir miydi ateşböc...